1. Bölüm: O öldü!

65 6 2
                                    

        1. Bölüm: O öldü!
      *Ve bu da benim yüzümden*

      Ben Müjde. Ama hayatım pek müjdeli değil. Yani hayatım normal ilerle(ye)miyor. Bu zamana kadar pek şanslı değildim. Bunlardan sadece bir tanesini söyleyeyim; lise ikinci sınıfta okul değiştirdim ve okul yolsuzluktan dolayı kapandı. Şimdi yarı dönem bitti ve başka okuldayım. Sınıftan içeri girdim. En arka sıraya oturdum, ve yanıma oturacak bir arkadaş beklemeye başladım. Bir kız geldi, esmer uzun boylu bir kız. Yanıma oturdu ve lafa girdi, "Merhaba ben leyla" "Bende Müjde" sohbet etmeye başladık. Çoğu şey konusunda aynı fikirdeydik. O da benim gibi Sherlock Holmes okumuş. Aynı şarkılar aynı kitaplar ve aynı filmler. Ve sonunda bir defter çıkardı. "Elbise tasarlamayi sever misin?" "Ben hem dikerim hem tasarlarım" "Bir takım olalım. Ben tasarlıyım sende dik" "O zaman çıkışta tasarım odasında buluşalım" bu konuşmalar içinde Matematik ve tarih derslerine girdik. En son derse Edebiyat hocası girdiğinde sürekli bana ve Leyla'ya baktı. Sonra sınıftaki başka kişilere. Ama sınıfta 5 kişiyi bir ayrı süzdü. Ben tasarım odasına giderken Leyla;

"Ben lavaboya gidip geleceğim"

   Yarım saat, kırk beş dakika kadar bekledim ama gelen giden yoktu. Ben şüpheyle kızlar lavabosuna ilerlerken yerde kan lekeleri gördüm. Sonra bir kız cesedi. Kahretsin!. Bu Leyla idi. Sonra ağzıma bir el kapandı. Ben bu katilin ikinci kurbanı olacağım diye düşünürken o adam kulağıma eğilip,

"Şimdi ağzını açacağım ve güzel güzel konuşacağız"
 
   Ben tamam anlamında başını sallarken anlamıştım o adamın katil olmadığını. Ama yine de sordum. Hayatımda ilk defa cevabını bildiğim bir soru sordum,

  "Onu senmi öldürdün?"

   Gözümde hiç korku olmadığını anlamışcasına,

  "Bu sorunun cevabını biliyorsun. Bu sefer ben deniyorum, Adın ne?"

  "Bir cinayetin ortasında ilk sorun bumu?"

  "Tamam tekrar deniyorum. Iıı adın ne?"

  "Müjde, ama şuan ne yapacağız onu düşünmeliyiz. Ve bu olaydan iki kişi çıkamayız."

  "İki kişi değilsiniz zaten. Ben Murat, *yanındaki kızı gösterip* buda Ayça."

  "Bende Kuzey. Kızın üzerinde bir zarf var ve Müjde'ye yazıyor."

   Zarfı alıp bana uzattı. Sesli bir şekilde Okumaya başladım,

   Müjde Güzel, benden sana tavsiyeler var. Bana kalırsa bu okulda kimseye yakınlaşma. Çünkü onların sonu da aynı olacak. Şu anda yanında durduğun üç insan da tehlikede. Onlar ne alaka değilmi?. Siz dördünüz ayrı ateşlersiniz. Ve sadece birbirinizi yakıyorsunuz. Murat Akman, Ayça Güneş, Kuzey Çelen ve Müjde Güzel. Bu okul bir cehennem, Siz bu cehennemin kurbanları, Ben ise zebanisi. İki yolunuz var; ya birbirinizi bırakıp normal hayatlarınıza devam edeceksiniz. Ya da birbirinizi yaka yaka aynı yolu yürüyeceksiniz. Ben yanınızdayım. Sizi görüyorum, ama siz beni görmüyorsunuz. Ben sizi duyacağım her zaman. Ama bir gün kendinizi korkuya bırakmaktan başka bir şey yapamayacaksınız. Ve Müjde, o gün sen benim olacaksın. Son olarak, ilk kurbanım Leyla'ydı, ikincisini de sen seçeceksin.
                                                                Deccalından
"O-olamaz"
 
  Olamazdı. Benim yüzümden belkide tüm okul tehlikedeydi.
O adam beni istiyordu. Ama yanımdakiler beni bırakmazsa.

  "Sakin ol atlatacağız" Kuzey bunu dedikten sonra düzelttim, "Atlatacağım. Sizi yanımda istemiyorum."

"Olmaz, seni yalnız bırakamayız"

"Siz salaksınız. ÖLÜCEKSİNİZ!!"
"Sana karşı kibar olmaya çalıştım ama olmuyor. Şimdi, bizim yanımızdan ayrılmayacaksın. Bu arada sana seçme şansı vermedim. Murat yardım et cesedi taşıyalım. Bu okul babamın ve kapanmasını istemiyorum. O yüzden 3ünüz de çenenizi kapatıp beni dinleyeceksiniz."
  
    Karşı gelemiyorduk. Ne dediyse yaptık. Cesedi taşıdık, sakladık. Okuldan çıktıktan sonra Kuzey yine başladı,

    "*bana bakarak* bak küçük kız, kimseye birşey söyleme. Bir haber, bir mesaj alırsan direk beni ara. Numaralarımızı ona verelim ve Ayça bir Whatsapp grubu kursun."
 
  Numaralarımızı birbirimize verdikten sonra evlere dağıldık. Düşünmeye başladım, ben buna sebep olacak ne yapmıştım. İlkokul'da bana aşık olan bir çocuk vardı, onu geri çevirmiştim. Mesajlar yağıyordu telefonuma. Açtım ekranı, baktım ekrana Whatsapp grubu kurmuşlar. Sinirden sırıttım.

*Cehennem'in masumları adlı Whatsapp grubuna alındınız*

    Mesajlara bakmadım. Neden cehennem?. Benim yüzümden. Neden şu anda bir cinayetin ortasındaYız. Bakın Yım demiyorum Yız diyorum. Ağlamaya başladım. Bu zamana kadar nasıl ağlamadım onu da anlamış değilim. (Evde tekim ailem Eskişehir'de yaşıyor.) Bir çığlıkla beraber hıçkırıklarım boğazımdan dışarı boşaldı. Telefon çaldı,           *Kuzey kişisi arıyor*  

    Açmak istemiyordum ama ellerim istemsizce telefona uzandı ve soru yağmuruna tutuldum,
 
  "Neden mesajlara bakmıyorsun? Seni ne kadar merak ettim yani ettik haberin varmı? Sen-İyi mısın?"
 
  "İyi değilim. Kahretsin! İyi değilim. Neden ki? Neden? Bu kadar dert neden benim başıma geliyor. Korkmuyorum ama ben ne yapacağım. Kahretsin, binlerce kez kahretsin!!."

  "Sakin ol, sakin. Oraya gelelim mi? Bak, başına gelenleri büyüt-"

  "Sen kafayı mı yedin? Biz bir beladayiz ve bunun sebebi? Ben. Her an biriniz olebilirsiniz ve bunun sebebi? Ben. Ve en önemlisi, O öldü? Ve bu da benim yüzümden. Şimdi izninle, yarına kadar dinleneceğim."
 
    Telefonu kapattım, alarmı kurdum. Şu anda hiçbir şey yapamazdım. Sonra uzandım yatağa. Ve kendimi dolunay ışığında uykuya bırakmıştım.

     "Sonuçta yarın beni ayrı aksiyonlar bekliyordu..."

_____________

    Yorumlara ve votelara bekliyorum. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın...
 

Sırlar CehennemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin