Kan Gölü

2.6K 188 348
                                    

Steve yatakta bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Bir haftadır bu odaya kapatılmıştı. Ne o sinir sarışın gelmişti ne de o kral dedikleri adam. Arada hizmetçiler gelip yemek veriyorlar ve hiç konuşmadan, hatta göz teması bile kurmadan gidiyorlardı. Steve resmen tutuklu hayatı yaşıyordu.

Aslında bir tutuklaya göre daha güzel bir odada kalıyordu. Odanın bir duvarı baştan sona camdı ve Asgard'daki güzel bir manzaraya bakıyordu.

Büyük büyük yapıtlar,
yeşil-mavi karışımı gökyüzü, uzaktan gözüken koyu mavi deniz, ağaçlar ve insanlar(?)
En azından Asgard halkı.

Durmadan çalışıyorlar,bir şeyler yapıyorlardı. Geri kalan kısımda ise eğleniyorlardı.

Kapının açılmasıyla Steve bakışlarını camdan arkadasına çevirdi. Gelen kişiyi gördüğü zaman dudaklarına alaycıl bir gülümseme koydu.

"Demek hatırlayabildiniz. Ben de, beni unuttunuz diye üzülüyordum."
"Yemek yemelisin, Kaptan. Bir haftadır hiçbir şey yemedin."
"Beni mi takip ediyorsun? Asgard'da güvenlik kamerası olduğunu bilmiyordum."

Uzun saçlı adam sabır dilenir gibi derin bir nefes çekti içine. Daha sonra sakin adımlarla sarışın adamın yanına geldi.

"Odin seninle konuşmak istiyor."

Steve bir şey demeden kapıya adımladı ama kolundaki hafif tutuşlar ile durdu.
"Onunla saygılı bir şekilde konuşmanı rica ediyorum, Kaptan. O sıradan biri değil.
"Merak etme, Thor. Çok saygılı olacağım."

Kolunu Thor'un elinden kurtarıp büyük salona doğru adımladı. Odin büyük tahtta oturuyordu. Steve'i görünce oturuşunu dikleştirdi.

"Sizinle tanışmak büyük onur." dedi yaşlı adam otoriter sesiyle. Steve sessiz kalmayı tercih edince Odin ayağa kalkıp Steve'in yanına geldi.

"Bakın Bay Rogers, Loki'yi, oğlumu, Asgard'a getirmem gerek."
"Ona zorla bir şey yaptıramazsınız. Loki'yi benden daha iyi tanımanız lazım."
"O Asgard'a ait."
"Kalbi ise dünyaya ait."
"Aşkın gelip geçici bir şey olduğunu inanırım. Tecrübelerim bana bunu öğretti."
"Demek ki hiç aşık olmamışsınız. Yoksa böyle konuşmazdınız."

Odin gülerek kafasını salladı ve oğluna baktı.
"Thor benim ilk oğlum, Loki ise..."
"Evlatlık. Biliyorum."
"Oh, evet o evlatlık. Ama hiç ayrım yapmadım.Yeri geldiği zaman onu Thor'dan daha çok sevdim..."
"Loki'nin o sevgiye şu an ihtiyacı var. Eğer oğlunuzu seviyorsanız onun Tony ile mutlu olmasına izin vermelisiniz."

Odin birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra oğlunu yanına çağırdı.
"Bay Rogers ile ilgilen Thor. Ona her şeyi anlat."

Steve kaşlarını hafiften kaldırarak ikiliye baktı. Thor kendisine son derece ciddi bakıyordu.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordu etrafına bakınırken. Uzun saçlı adam omuzunu silkip camdan dışarıyı gösterdi.

"Asgard'ı öğreteceğim sana."

°°°°°

Steve mağaradan içeriye baktı. Mağara ne kadar karanlık olursa olsun adım atıldığı yer aydınlanıyordu. Güneş ışığını öyle güzel denk getirmişlerdi ki insan büyü olduğunu düşünürdü. Ama sadece bilimdi. En azından Tony Stark burada olsaydı bunu derdi.

"Ölüm Mağarası." dedi uzun saçlı adam. Steve bakışlarını ilerideki karanlıktan çekip Thor'a baktı.
"Neden böyle bir ad verdiniz?"

layık ✘ thundershieldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin