Son Bağ Kuruldu

2.4K 136 193
                                    

"Neyin var?" diye sordu sarışın adam yerde oturan Thor'a. Thor bir süre cevap vermedi ama daha sonra Steve'in elini tutup kendisine çekti. Steve'in sırtı Thor'un göğsüne geliyordu. Uzun saçlı adam kollarını Steve'in karnına doladı ve iyice kendisine bastırıp kafasını Steve'in omuzuna koydu.

"Bir şey sorma olur mu? Sadece sessizliği dinle"

Steve şaşkınca kafasını sallayıp pencereye bakmaya başladı. Hava güzeldi. Güneş çok güzel bir şekilde parlıyordu. Mavi gökyüzü huzur vericiydi. Tek sorun Thor'un somurtup oturmasıydı.

"Kaptan çok güzel kokuyorsun" dedi Thor burnunu Steve'in boğazında gezdirirken. Steve, Thor'un her dokunuşunda kalbinin hızlandığı hissediyordu ve nedenini bilmiyordu, bilse bile kabullenmek istediği pek söylenmezdi.

"T-teşekkür ederim" diye fısıldadı kısık sesle. Uzun saçlı adam Steve'in boynuna ufak bir öpücük bırakıp kafasını arkasındaki kolana yasladı.

"Kan gölünü hatırlıyor musun Kaptan?"

Steve usulca başını salladı. Thor yüzüne içten bir gülümseme koyup Steve'i daha fazla kendisine bastırdı.

"O zaman sana demiştim ki 'bu gölü sadece ruh eşleri görebilir' daha sonrasında senin yüz ifadeni görüp
'Merak etme biz ruh eşi değiliz, sadece bir efsane' dedim. Aslında o doğruydu Kaptan. Onu sadece ruh eşleri görebilir. Ne kadar kabul etmek zor olsa da doğru"

Steve birkaç saniye sessiz kaldı. Ne diyeceğini tam olarak bilemiyordu. İyi bir şey miydi bu?

"Peki..." dedi kafasını hafifçe yukarıya kaldırarak. Thor da kendi kafasını aşağıya indirip Steve'in soracağı soruyu bekledi.

"Biz şimdi ruh eşi miyiz?"

Uzun saçlı adam hafifçe kafasını sallayınca Steve tekrardan önüne döndü. Şu an hiçbir şey normal değildi. Thor'un göğsünde yatıyordu, ruh eşinin Thor olduğunu öğrenmişti. En önemlisi Thor onun eşiydi. Resmi eşi, herkes tarafından bilinen i.

"Şu an kafanda neler var çok merak ediyorum Kaptan."
"Son durumlarımızı düşünüyorum. Yani... Bilmiyorum, biz, bu olanlar. Hepsi çok karışık."

Uzun saçlı adam Steve'in t-shirtünü hafifçe yukarıya kaldırıp karın kaslarında parmaklarını doluştırmaya başlayınca Steve içinin titrediğini hissediyordu. Thor'un tek bir dokunuşuyla bu hâle nasıl gelebiliyordu? Acaba Thor da aynı duyguları yaşıyor muydu?

"Benim üzerimde etkilerin çok farklı Kaptan ve ben bundan korkuyorum. Şu ana kadar kimseye dokunmak istememiştim ama senin tenin adete bana dokun diye yalvarıyor. Kimsenin dudaklarını merak etmemiştim ama senin dudakların o kadar dâvetkar ki durmadan o kırmızılığın tadına bakmak istiyorum..."

Thor ellerini biraz aşağıya Steve'in pantolununa indirince Steve inlememek için kendini tutmuştu.

"Seni istiyorum Kaptan. Seni hissetmek istiyorum. Senin vücudunu hissetmek istiyorum..." diye fısıldayarak konuştu.

Steve sertçe yutkunduktan sonra Thor'un ciddi olup olmadığına emin olmak istedi. Eğer dalga geçiyorsa bir ömür boyu Thor'un dilinden düşeceğini zannetmiyordu.

"Eğer sen de istersen bunu yaparım Kaptan. Ama eğer istemiyorsan sana saygı duyarım ve bir daha asla bunun konusunu açıp seni rahatsız etmem, söz veriyorum."

Steve, Thor'un göğsünden kalkıp yüzünü uzun saçlı adama döndü. Thor çok ciddi ve arzu dolu bakıyordu kendisine.

"Dalga geçmiyorsun değil mi?" diye sordu Steve kısık ve utangaç bir sesle. Thor gülerek kafasını iki yana salladı.

layık ✘ thundershieldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin