16

2.5K 352 214
                                    

Ertesi sabah, Hyunjin önemli bir şey söyleyeceğini söyleyerek sabahın köründe onları uyandırıp evine çağırmıştı.

Felix, uyandığı andan beri boş hissediyordu. Nedenini kendisi de bilmiyordu.

Dün Chan, Felix'i sevdiğini itiraf ettikten sonra cevap bile beklemeden gitmişti. Felix ona biraz kırılmış olabilirdi.

Hyunjin'in evindelerdi, herkes sessizdi. Hyunjin ise odasından bir şey alacağını söyleyip gitmişti. Tabii kimse odasından getireceği 'şeyin' bir insan olacağını bilmiyordu.

"Bu Minho, size bahsetmiştim."

Odadaki herkesin gözü büyüdü. Şoku ilk önce Felix atlattı ve sordu. "O-o nasıl tekrar insan oldu?"

"Eğer ruhlarımız eşse, onu öpersek tekrar insan olabilir. Sadece bunu bilmeniz yeterli, fazla bir şey anlatamam." Hyunjin'in amacını anlamamıştı. Sadece kafa salladı.

"Sen bizim damadımız mı oluyorsun o zaman?" Jisung tek kaşını kaldırarak sordu.

"S-sanırım öyle oluyorum.." Minho heyecanla söyledi. Hyunjin'i gerçekten seviyordu.

+

Felix sonunda eve gelmişti. Minho ile tanışmışlardı ve hayatını öğrenmişlerdi.

Peki Chan? Sabahtan beri ortalıkta yoktu. Felix onu her düşündüğünde hissettiği ürperti ve soğukluğu hissedebilmek için gün boyu onu düşünmüştü.

Ama sonuç, koca bir hiçti.

Felix koşarak lavaboya gitti. Aynada gülümseyen yüzünü, gülümseyince kısılan gözlerini, çıkan gamzesini, sarı saçlarını.. Onu görmek istemişti.

Endişeyle aynaya baktı.

Yoktu.

Felix'in gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Yavaşça yere çöktü ve minik ellerini yüzüne kapattı. İnanamıyordu. Onun gittiğine inanamıyordu.

Gittiği yerde üşüyor muydu? Kendisini özlüyor muydu? Neden birden kaybolmuştu? Sevdiğini söyledikten sonra neden aniden gitmişti? Nereye gitmişti?

Felix, üşüyordu, korkuyordu, sinirliydi, boşlukta gibi hissediyordu, boğazında bir düğüm hissediyordu, kalbi sıkışıyordu, çığlık çığlığa ağlıyordu.

Yüzündeki ellerinden birini kalbinin üstüne koydu ve vurdu. Konuşamıyordu, konuşacak gücü kalmamıştı, ya da konuşmak istemiyordu.

İçindeki garip hislerle beraber ölmek istiyordu. Belki o zaman Chan'ın yanına gidebilirdi?

Onu sevdiğini kabul ettiği anda, ne olmuştu? İyi bir şey olduğunda, her şey bozulmak zorunda mıydı?

Birbirini seven iki genç, birbirinden ayrı nasıl yaşarlardı? Bir kalp, yarımken nasıl atardı? Nasıl hayatta tutardı onu?

Tutamazdı.

Onu istiyordu, Chan'ınını istiyordu.

Gözleri yavaşça kapandı. Minik elleri iki yanına düştü, kasları gevşedi. Artık görebildiği tek şey, karanlıktı.

ve Felix, karanlıktan korkardı.

your voice, chanlix [düzenlendi.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin