12

2.8K 391 170
                                    

Felix ona uzun gelen ama sadece 10 dakika süren bir yürüyüşün ardından evine gelmişti.

Eve girdiği gibi odasına çıktı. Seungmin'in kıyafetlerini çıkartmaya başlayacaktı ama bir şey onu durdurdu. Chan burada olabilirdi ve onun gözlerinin önünde üstünü değiştirmek istemiyordu

Arkasını döndü ve Chan'ı kapının önünde dikilirken gördü. "Gider misin, üstümü değiştirmem gerekiyor."

"Ben buradayken değiştirsen ne olur ki?" Chan masumca sordu.

"Utanırım."

"O zaman utanma."

"Utanırım veya utanmam, sanane?"

Chan omuzlarını silkti, dudaklarını büzdü, kollarını bağladı ve küçük bir çocuk edasıyla arkasını dönüp gitti. Felix arkasından bakarken gülümseyip başını iki yana salladı.

Chan, Felix'in gözünde tam bir bebekti.

Felix ise onun gitmesinden yararlanarak hemen üstüne bol ve uzun bir sweatshirt, altına da eşofman giyip Chan'ı bulmak için evin içinde dolanmaya başladı.

"Chan-ah, nereye kayboldun?" Mutfağın içinde göz gezdirirken söyledi.

Oturma odası hariç her yere bakmıştı, ama Chan'ı bulamamıştı. Son olarak oturma odasına girdiğinde koltuğun başlığının arkasından görünen sarı, oldukça yumuşak görünen saçları gördü.

"Buldum seni!" Felix'in neşeli çıkan sesiyle Chan'ın bakışları ona dönerken kaşlarını çattı ve tekrar dudaklarını büzdü. Felix'in bakışları Chan'ın büzülmüş dudaklarına kayarken, "Neden böyle yapıyorsun?" dedi.

"Bana utanırım veya utanmam, sanane, dedin ve minik kalbimi kırdın!"

Felix bakışlarını dudaklarından çekti ve gülümsemesini büyütüp yanına gitti. Kollarını Chan'a dolamak için kaldırdı.

Ama aklına ona sarılamayacağı geldi. Daha önce kalbinin hiç bu denli acıdığını hatırlamıyordu.

Chan'da Felix'in ona sarılmak için kollarını kaldırdığını farkettiğinde üzülmüştü. Ona sarılmak istiyordu ama yapamıyordu.

'Tanrım, lütfen sadece üç günlüğüne bile olsa insan olup ona sarılabileyim...'

your voice, chanlix [düzenlendi.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin