Felix kapıyı açtı ve karşısında ona gamzelerini göstererek gülümseyen Chan'ını gördü. Tekrar ağlamaya başlayarak üstüne atladı ve sımsıkı sarıldı ona.
Felix ona sarıldığında Chan'da onun iyice incelmiş beline kollarını doladı ve küçük olanın yaptığı gibi başını boynuna gömüp 2 haftadır alamadığı o eşsiz kokusunu içine çekti. Felix'in gözyaşları Chan'ın boynuna doğru damlıyordu.
Uzun bir süre öylece sarıldıktan sonra ayrıldılar ve Felix, dudaklarını birleştirerek sarılmalarından bile daha duygu yüklü bir öpücüğü başlattı. Tüm özlemini bu öpücükle belli ediyormuş gibi öpüyordu Felix.
Dudakları uyum içinde hareket ederken, nefessiz kaldıklarında ayrıldılar. Felix dolu gözlerle karşısındakine baktı. Chan karşılık olarak gülümsedi.
"G-gerçekten burada mısın? Yoksa hayal mi görüyorum?" Titreyen sesiyle sordu.
Chan daha da gülümseyerek cevap verdi. "Evet, buradayım sevgilim. Sonsuza kadar da burada olacağım."
"Bana her şeyi anlat."
Chan onu onayladı ve miniğinin onu odasına sürüklemesine izin verdi. Odasına girdiklerinde Felix'in yatağına oturdular. Chan stresle dudaklarını yaladı.
"Aslında daha erken gelecektim.
A-ama sen benim yokluğuma dayanamayıp intihar etmeye ç-çalışınca..." Devamını getiremeden ağlamaya başladı Chan. Felix onu göğsüne doğru çekti ve saçlarını okşamaya başladı."Bana neler olduğunu anlat, sevgilim." Yumuşak bir tonda söyledi Felix.
Chan biraz sakinleşince anlatmaya devam etti. "Tanrı bizi ayırdı çünkü ona gerçekten birbirimizi sevdiğimizi kanıtlamamız gerekiyordu. 1 hafta geçince 1 günlüğüne gelecektim ama sen... intihar etmeye çalıştın. Eğer o sırada hayatta olsaydım, beni terketmiş olurdun. Bu davranışın yüzünden Tanrı aşkımıza inanmadı ve bizi kavuşturmadı."
"Ama herkes ikinci bir şansı hakeder, bize bir şans daha verdi. Ve biz ona birbirimizi gerçekten sevdiğimizi kanıtladık."
"Bu çok saçma." Dedi Felix. "Şimdi sen s-sadece 1 günlüğüne mi geldin?" Felix'in aklında Hyunjin'in sözleri yankılanmaya başladı.
"Eğer ruhlarımız eşse, onu öpersek tekrar insan olabilir. Sadece bunu bilmeniz yeterli, fazla bir şey anlatamam."
Felix tekrar ağlamaya başladı ama bu sefer üzüntüden değildi, mutluluktandı. Chan'ında fark etmeden gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Felix'in kolları arasından çıktı ve onu yatağa yatırıp üstüne çıkarak ve dudaklarını birleştirdi.
Felix dudaklarını ayırdı ve nefes nefese "Seni seviyorum, sevgilim."
"Seni sevdim, seviyorum ve seveceğim."
İşte o gece, tamamen birbirlerinin oldular. Bedenleriyle beraber ruhlarıda birleşti. Şehvetle değil, duyguyla birbirilerinin oldular.
Bu oyun bitmişti, ve sevenler kazanmıştı.
...
biliyorum, çok saçma bir final oldu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
your voice, chanlix [düzenlendi.]
Fanfic-tamamlandı, düzenlendi. Felix duş alırken şarkı söylemeyi severdi. Bir gün duştan çıktığında buğulanmış aynada yazan bir şey gördü. 'Sesini beğendim.' ⓒ ahmetkaeya | 11012020