Bölüm şarkısı;Sezen Aksu/Yansın İstanbul.
•Gitmez dediklerimiz nasıl gidiyorsa,geçmez sandığımız şeyler de geçecek. Sadece sabır...
"Selam." anlamsızca gözlerle bana bakarken sonunda cevap verebilmişti. "Selam?" diyip vücudunu kalktığı koltuğa yasladı.
"Nasılsın?" ee direk konuya görmek olmazdı sonuçta. Onunla konuşmak beni gerse de ona bir teşekkür borçluyum. Hatta bir değil iki.."İyiyim sen diye sormayacağım, iyi olmayı aşıp buralara kadar gelmişsin bakıyorum da." dedi alayla karışık. Bu bana laf mı sokmuştu şimdi?
"Evet iyiyim gördüğün gibi ben şey için gelmiştim aslında ziyarete gelmişsin teşekkür ederim. Eh bi de o gece var kusura bakma benim yüzümden başın ağrıdı biraz."
Çok mu konuştum? Yo bence olması gerektiği kadar.
"Teşekkürlük bi şey yok." dedi kestirip atarcasına.
"Tamam o zaman ben gideyim, iyi eğlenceler sana." dedim arka tarafını göstererek.Aldığım cevap ise sadece kafa sallamasıydı. Bu ne soğuk çocuktu böyle. Tam arkamı dönüp ilerleyeceğim sırada sesiyle tekrar ona döndüm.
"Haa bi şey daha söyliyeyim sana hiç bir erkek için o hallere düşmeye değmez. Bunu ben bir erkek olarak söylüyorum. Ama bazılarınız bunu düşünemeyecek kadar körsünüz. Hele senin yaşadığın şeyi göz önüne alırsak hiç bir boku hak etmiyor o pezevenk."
Bu kadar uzun bir cümle beklemiyordum ondan açıkçası. Ayrıca bu durumu arkadaşlarımdan başka birinin bilmesi ve dışarıdan bu şekilde gözükmek beni rahatsız etti.O bunları demese ben bunları düşünemiyor muyum sanki? Düşünüyorum. Ama hep arka plana atıyordum ve şu an bu cümleler tokat gibi çarptı suratıma.
Dışarıdan bakıp insanların hayatını yargılamak kadar kolay bi şey yok değil mi? Bi de olayın şu yönü var. İnsanlar bunu yaparken aşırı zevk alıyorlar. Tabi başlarına gelince tam tersine dönüyor olay orası da ayrı mesele."Hiç bir şey bilmeden öylece yargılamak çok kolay. Senin dediklerini emin ol bende düşünebiliyorum."
"Eminim düşünürsün, eminim(!).Ama eğer ortada aldatılmış bir kadın varsa çok da düşünüp kafa yormaya gerek yok. Çünkü neresinden tutarsan tut hiç bir haklı yanını bulamazsın aldatan kişinin."
Nasıl mıyım? Oldukça şaşkın. Bizim soğuk nevaleye bak sen. Bir erkeğin bu şekilde düşünmesi oldukça etkilemişti beni? Hadi ama hangi kız etkilenmez ki?
"Aksini söyleyen yok zaten haklısın ama yine de insanların neler yaşadığını bilmeden yorum yapma. Sonuçta bazen bu şekilde haklı çıkmayabilirsin demi?"
Ve yine karşımda duygudan yoksun bi gülüş."Sende şundan emin ol ki ben senin düşündüğün gibi öyle dışarıdan bakıp yorum yapan insanlardan değilim. Senin yaşadıklarına da az çok şahit olduğum için yorum yapıyorum. Ya da küçük tavsiyeler veriyorum diyelim."
Çocuk haklı. Peki ben neden bu kadar üsteliyorum? Altı üstü bi teşekkür etmeye geldim neler konuşuyorum.
Daldığım düşüncelerden yine onun sesiyle uzaklaştım."Bak bu hayat kendini birine bağlamak için çok kısa. Sana ne kadar değer veriliyorsa sende o kadar göster. Fazlasını belli edersen başına çıkar şekil A'daki gibi." dedi beni göstererek.
Bu çocuk neden bu kadar anlamlı konuşuyor?"Teşekkür ederim. Hastanede Rüzgar'la karşılaşmışsınız sanırım bir sorun çıktı mı?"
"Benim onunla aramda ne gibi sorun olabilir? Senin kapında havlıyordu yine üstümüze düşeni yaptık kestik sesini. Tokatın yeterli gelmemiş herhalde hala yüz bulmuş gelmiş." dedi sırıtarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
Teen FictionAldatılmak.. Bir kadına yapılan en kötü şeyler arasında kesinlikle ilk üç sırada yer alan o iğrenç olay. Ben bunu erkeklere yakıştıramazken onlar kendilerine yakıştırıp nasıl yapabiliyorlar diye düşünürdüm hep. Nasıl bu kadar uçkunlarına düşkün olab...