DERİN

SEKİZİNCİ BÖLÜM🍀

Bölüm Şarkısı;TNK/Son Bir Şans Daha.

•'Çok sevmekten canı yanmış hiçbir insanın yüreğini sınamayın.'

Peki benim canım çok sevmekten mi yoksa hayal kırıklığına uğramaktan mı yandı?
Cevap vereyim;çok sevdiğim birinin yaşattığı hayal kırıklığından yandı.

Ses vardı görüntü yoktu. Ses tanıdıktı ama görüntü yine yoktu.

Rüzgar'da benimle beraber sesin sahibini aradı gözleriyle. Sonunda tam onda takıldı gözlerim.

Ne zamandır burdaydı? Ben buraya girerken kimsenin olmadığına emindim. Ne kadarını duydu konuştuklarımızın? Büyük ihtimalle çoğunu yoksa öyle bi söz söylemezdi.

"Bende ne zaman geleceksin diye bekliyordum,yine mi sen olum ya?"
Rüzgar alaylı bi şekilde sesini yükseltti ona doğru. Bunu bekliyormuş gibi bize doğru adımlamaya başladı.

"Eh bende fazla bekletmeyeyim seni dedim. Yine düşünceli zamanıma denk geldin." Dorukdan da alaylı cevap gecikmedi.
Bize doğru gelirken bana göz kırptı.

"Lan biz senin yüzünden iki kelime edemeyecek miyiz baş başa?"
Rüzgar sinirli bi şekilde konuşurken Doruk yanımıza ulaştı.

Ulaştı ulaşmasına da gelir gelmez beni öptü. Yanlış duymadınız.
BENİ ÖPTÜ!!!

Şu an beni görseniz halime gülerdiniz afallayıp kalmıştım. Ama en az benim kadar afallayan biri daha vardı. Doruk yanağıma eğildiğinde kulağıma fısıldamaya başladı.

"Beni sakın bozma senin için yapıyorum."
Hiç bi şey anlamasam da ayak uydurmaya karar verdim. Umarım pişman olmam.

"Hop lan hop noluyor kimi öpüyorsun sen?" diyerek Doruğu çekmeye çalıştı Rüzgar. Şu an hem çok sinirli hem de olayları algılamaya çalışıyor gibi görünüyordu.

"Kız arkadaşımı öperken sana soracak değilim. Sana noluyor asıl hala konuşmaya çalışıyorsun. Daha kaç kere o sesini kesicem ben senin?"
Al sana bi şok daha!!!

Ne demişti o? Kız arkadaşım mı? Yoksa benim kulaklarım mı yanlış duydu? Yok yok kız arkadaşım dedi doğru duydum.

"Kız arkadaşın mı?" Rüzgar'dan gelen fısıltıyı duymuştum. İnanamıyor gibiydi.

"Ulan ben biliyodum zaten bunun için bizi bitirdiğini." diye üstüme yürümeye başladı. Ruhsuz bir şekilde sırıttım. Hala kendi yaptıklarına kördü o gözleri.

"He birader he sen öyle bil. Şimdi uzatmadan bas git." dedi benim yerime Doruk.

"Seni ona bırakmayacağımı bil Derin."

"Havlamaktan yorulmadın mı? Sen kimsin de bana bırakmayacaksın? Senin o sevgi sandığın şey gerçek sevginin yanından geçemez. Bu saatten sonra benim olanı almayı mı düşünüyor o küçük beynin? Beni kendin sanma ben elimdekinin kıymetini zamanında bilirim iş işten geçtikten sonra değil."

Doruk anlam veremediğim bi şekilde sinirlenmeye başlamıştı. Doruğa doğru yaklaştım.

"Tamam hayatım sakin ol,gidelim artık." diyerek koluma girdim. Bu küçük oyunda bana da biraz rol düşüyordu sonuçta.

Şu spor salonu atılan basketler karşısında bile şaşkına uğramamıştır bugün gibi yemin ederim.

Doruk bir süre şaşırdı ama hemen toparladı. Benden böyle bi atak beklemediği açıktı. Kolundaki elimi eline çekerek parmaklarını parmaklarıma kenetledi.