"Beni niye çağırdın? Bu koruma olma olayı cidden fazla olmaya başladı. Sizden çok fazla para almalıyım cidden."
Arzu gözlük taktığından görünmese de göz devirdi ve Daniel'ın yanına oturdu.
"Biliyorsun Kiko hâlâ bizde ama Or*spu Ji Yong onu göndermiyor. Konuyu açtığım da hep sonumuz yatakta bitiyor. Bunu nasıl yapıyor anlamıyorum da. "
Daniel gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Birincisi Ji Yong'a sadece ben Or*spu derim. İkincisi adam seni nasıl susturacağını öğrenmiş. Üçüncüsü Kiko onun için önemli değil. O seni düşü-"
"Yine de istemiyorum. Gerçekten sabrım tükenmek üzere. Hamile olmasam o kadını döverdim. Küçüğüm diye susuyorum. Birlikte çocuğumuzun kalp sesini dinlemeye gidecekken Kiko ne hikmetse ayağını kırdı. Bu işe bir dur demem gerek. O yüzden bu buluşmayı ayarladım. Ben G Dragon'ın karısıyım. Bu zamana kadar kendimi övmedim hiç ama övme vaktim geldi."
Arzu yanında getirdiği resim defterini Daniel'a uzattı. Daniel anlamaz bakışlarıyla dosyaya bakarken Arzu gülümsedi.
"Bu evde hiçbir şey yapmamaktan sıkılıp yaptığım bir tasarım. Türkiye'deyken boş boş oturmaya bayılırdım ama ondan da sıkılabiliyormuşsun. Bir kadın biliyorum. Böyle amatör tasarımlarla ilgileniyor. Beni iyi yerlere getirebilir. Ona ulaşıp bu tasarımımı göstermemiz gerek. "
"Ji Yong bilmiyor bunu dimi? Ona söyle senin için daha kolay olur."
"Kendi kendime ünlü olacağım. "
Daniel kolasından bir yudum alıp Arzu'ya yaklaştı.
"Sen zaten ünlüsün. Sana çok teklif geliyor programlardan falan ama Ji Yong reddediyor."
"Biliyorum.. Kendim halledersem daha iyi olur. O kocam olabilir ama benim kariyerim beni ilgilendirir. "
Daniel kafa salladı. O sıra onları uzaktan izleyen Ji Yong'dan habersizlerdi.
"Peki herzaman yanında olduğumu biliyorsun. Ne zaman gidiyoruz? Plan başlasın."
Daniel'ın gülmesini Arzu'nun tam arkasında beliren Ji Yong söndürdü.
"Ne planı be? Ne saçmalıyorum ben? Boşver. "
"Daniel~ sana ihtiyacım var... Yeğenin için bak geçen ultrason fotoğrafını ald-"
"Bundan benim neden haberim yok?.."
Arzu o hayran olduğu sesi duyunca gözlerini kapattı.
"Ah... bana Ji Yong arkanda deme?..."
Ji Yong Arzu'nun boynunu öptü.
"Gizli gizli buluşmalar yapıyorsunuz babacığı çağırmıyorsunuz. Konu ne? Benden ne saklıyorsun sevgili karıcığım? Bebeğimizin ultrason fotoğrafını niye ben değilde Daniel'a söylüyorsun?"
"Sevgililer günü hediyendi. Sen niye geldin? Kiko'nun sana ihtiyacı yok mu? "
" Sen ben ve bebeğimiz Paris seyahatine çıkıyoruz. Orada da Kiko dersen diye korkuyorum."
Arzu bütün ifadesizliğinin yerini kocaman bir gülümseme alınca Daniel göz devirdi.
"Tatil mi? Başbaşa mı?"
Ji Yong küçük karısının yanaklarını öptü.
"Sevgililer günün kutlu olsun bebeğim. "
Arzu da çantasından ultrason fotoğrafını verdi.
"Oğlan olacakmış..."
Ji Yong duyduğuyla şaşırırken Daniel gülümsedi.
"Çeteye biri daha geliyor. Umarım ikinize de benzemez."
Ji Yong ayağa kalkıp elini Arzu'ya uzattı. Zorlandığını biliyordu. Kiko'yu gördüğünde sinirden öldüğünü, karnındaki bebeğine yansıtmamak için sessiz kaldığını, her şeyi. Arzu onun elini tutup ayağa kalktı.
"Daniel prensesimi almam gerek. Gizli buluşmanıza devam edersiniz. Bizim evde valiz toplamamız gerekiyor."
"Daniel o işi halledeceğiz tatil'e gitmeden önce. Sana yazarım."
Arzu Daniel'a göz kırpınca Ji Yong Arzu'nun elini sıktı. Onu Daniel dan bile kıskanıyordu ama karısı bildiğini okuyordu. Kafeden çıkıp arabaya bindiler.
"Daniel ile ne peşindesiniz?"
"Sen Kiko ile ilgilenirken Daniel beni sakinleştiriyordu. Birlikte Oğluma eşya almaya gidecektik de onu dedim. "
"Benim oğluma ben eşya alırım ona n'oluyor?"
"O senden daha fazla ilgileniyor oğlunla."
Ji Yong sinirle bakınca Arzu yutkundu.
"B-bakma öyle."
"Haklısın aslında. Fazla ilgilenemiyorum oğlumla. Çünkü sizi korumaya çalışıyorum. Bir kere senden uzakta kaldım bir daha olmasını istemiyorum. Hayranlarımın çoğu delirmiş durumda. Peşinde deli bir mafya var. Sen hâlâ Boomshakalaka. Sizin Ülke mi böyle? Başın belada ama daha kıskançlık derdindesin. "
Arzu gözlerini bir kaç kez kırptı.
"Sen varken bize bir şey olmaz. Sorunum şu; Kiko çok güzel. Yani çok da değil ama gözleri çekik işte. Ve yaşlarınız yakın. Bizim aramızda on yaş var. "
"Aynı şeyleri konuşup duruyoruz. Tatile odaklan. Seni mutlu edeceğim. Sadece ikimiz olacağız."
*****
"Sodoco okomoz olocoz.."
Birlikte çıkacakları tatilde 7 kişi gelmişlerdi. Ji Yong , Daniel , Seungri , Seunghyun, Young bae, Daesung.... ve Sarang.
"Sen Daniel'ı çağırmasaydın o da diğerlerine söylemeyecekti."
Arzu'nun Daniel'ı çağırma amacı Tasarımcı kadın'ın da Paris'te olmasıydı. Mal'a "Kimseye belli etmeden gel." Demişti ama tabiki de başka bir taraflarıyla dinleyip "Tatil!" Diye bağırmıştı.
"Tamam tamam... morel bozmak yok. Onlar yokmuş gibi davranırız."
Ji Yong gülümseyip karısının yanağını öptü. Otelin önüne gelmişlerdi. Herkes'in ellerinde valizleri vardı.
"Bekle beni açık büfe!"
Seungri bağırınca herkes gülmüştü.
"Bu hep kendini fakir sanıyor."
"Hayır karı kız kesecek."
Daesung ve Youngbae kendi kendilerine konuşarak otele girdi.
"Şunlardan en uzak odayı seçelim."
Sarang, Ji Yong'un dediğine gülüp onu içeri sürüklemeye başladı. Onun şuan tek düşündüğü kadın'a nasıl ulaşacaklarıydı.
Herkes odalarına yerleşince birlikte yemek yemeye indiler. Daniel ve Arzu sürekli birbirlerine bakıyordu. Ji Yong da bunun farkındaydı ve sinirlenmemek için zor duruyordu. Onlar arkadaştı. Sarang onun yanında rahattı. Çünkü Daniel Türkçe biliyordu.
"Sevgilim."
Ji Yong'un ağzından çıkan kelimeyle Arzu ışık hızında ona döndü. Türkçe olarak "Sevgilim" demişti. Sanki çocuğu "Anne" der gibi...
"Yanlış mı duydum?..."
Ji Yong gülümsedi.
"Sevgilim~"
"Doğru duymuşum!"
Arzu sevinçle çığlık atarken herkes gülmeye başladı.
"Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önceden derdim. "
Oylamalarım düştü üzülüyorum ama bu hikayeyi seviyorum yine de..
Yorum yapmayı unutmayın 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cotton Candy○°• G Dragon
FanfictionJjAa04:Oppa derken yanlış anlama abi anlamında aramızda on yaş var. xxxibgdrgn: Hangi dil bu? JjAa04:Ohaa cevap verdi... Gerçekten bayağı saçma oldu. G Dragon sakın okumasın^^