Çok mutluyum kitabım 52
görüntülenme aldı. Bu benim için bir başarı.Emirden devam
"Sahra" dedim üçüncü kez ama duymuyor gibiydi. Sinir kat sayım artıyordu. "Sahraaa" bu sefer sesim daha yüksek çıkmıştı. "Efendim" dedi sahra sanki daha önce seslenmemişim gibi.O sırada gözüm ahmete kaydı. Sahraya yabancı gözüyle bakıyordu. İçim rahatlamıştı. Sahraya sormam gereken bir şey vardı ama şuan soramazdım o yüzden sahranın elinden tuttum ve Ervanın yönlendirmesiyle salona geçtik.
Tabikide benim sorum maalesef uzun süre bekliyicek çünkü küçük sahra (hatırlamayanlar için ervanın kızı) sahramın kucağından inmiyordu. "Sahra abla sahra abla hadi bebeklerle oynayalım." Diyordu durmadan. Sahrasa küçük sahrayı duymuyordu. "Hayatım sahra sana sesleniyor" dedim sahranın kolunu dürterek. Sonunda duymuş olucakki küçük sahranın isteklerine cevap veriyordu. "Sahram yarın ve ya sonra oynasak olur mu meleğim?" Küçük sahranın yüzü düşmüştü. "Aaaa sahra hadi yatma vakti seninde mert" dedi erva. Demeki ahmettin oğlunun adı mertmiş. Erva ayağı kalktı ve iki çocuğuda sırtlarından iterek yukarı çıkardı.
"Siz ne zaman geldiniz?" Soru yağmurunun başlangıcı yaseminden geldi. "İtalyada karşılaştık ve ondan sonraki günde evlenmeye karar verdik." Yüzüğünü göstererek cevabını verdi. (Ya inşallah doğru hatırlıyorumdur bayadır bu hikayeye girmiyorum.) Yaseminin gözleri biraz büyürken ben ahmetin tepkisini bekliyordum. Bir anda rengi kaçtı. Bir an ölücek zannettim ama bir tık olmadı.
Sahradan
Ahmet ve oğlu...Eski aşklar bence hayatımıza şekil veren en önemli şeyler. İnsan sevdiğini görmeyince kalbine perde çekmeyi başarır taaki onu tekrar gerçekten hatırlayana kadar. Sevdiğin insanı kaç ay da veya yıl da unutabilirsin? 1 ay, 2 ay veya 4 yıl. Aşklar unutulmazdır... Aşklar gerçekten unutulmaz. Bir insan birine gerçekten kalbini kaptırdımı o kalbi alıp başkasına vermesi zordur. (Biraz edebiyat yapmaya çalıştım olmuşmu.)
Benimkide o cinsten, sevdiğimi zannettiğim insanı 6 yıl önce o havalimanında bıraktım. İyikide yapmışım. Şimdi yanımda gerçek aşkım var. Ama bana ne oluyor? Neden Ahmeti görünce bu kadar etkileniyorum? Ya da neden merti gördüğümde vu kadar kalbim acıdı?
Bu düşüncelerimden beni Ervanın ayak sesleri uzaklaştırdı. "İkiside uyudu. Duyduğum kadarıyla evleniyormuşsunuz!" Ervanın anlık çıkışıylan kıkırdadım. "Evet ajan erva bir problem mi var?" Dedim 32side görünen dişlerimle. "Ne zaman? Ne giyiceksin? Nerede? Kimleri çağırıcan? Ana yemekte ne servis edicen? Altınların toplanıcağı çantayı kim taşıyıcak? Pastanız kaç katlı olucak? Çileklimi çikolatalımı?-" sözünü kesmesem nefes almamaktan ölücekti "erva kulaklarımın nereye gömüleceğinide sorsaydın? Hepsimi konuşmak için çok zamanımız var. Hem belki bir yıl falan bekleriz." Dedim Emire bakarak başıyla beni onayladı.
Hasret giderirken zamanı kontrol etmeyi unuttuk bu yüzden gece yarısı annemlere gitmek yerine bu akşam ervalarda kaldık. Misafir odasında emirle birbirimize sarılarak uyuyorduk. Susamış olduğumu fark ettim. Ayağa kalktım ve merdivenlerden aşağı indim. Canım soğuk su istediği için buzdolabında sürahiyi ararken arkamdan ses gelince ani bir hızla arkama döndüm. Dönmez olaydım. Ahmette bu gece ervanın ısrarıylan burada kalmıştı. Aramıda hiç mesafe yoktu. Kafalarımızın birbirine değmesi için bir karış lazımdı.
Kıpırdayamıyordum. Sanki bir şey beni yere bantladı. Taaki arkamdan gelen tanıdık sesle
"Sahra!" Emir bizi bu şekilde görmüş olamaz...
Çok kısa oldu ama daha fazla sizi bekletmek istemedim.
2 oy yeni bölüm

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emir ve Sahra
Chick-LitZeynep Sahranın kitapları olan Ayçöreği ve Elmalı Turta kitabının üçüncüsüyle karşınızdayım. Elamlı Turtanın kaldığı yerden itibaren yazılıcak olan bu kitap benim gibi kitap bitince üzülenler için Birebir.