Sınavım mükemmel geçti arkadaşlar galiba Galatasaray a bile girebiliyorum.
VE FİNALE GELDİKDüğünümüzün üzerinden 4 ay geçmişdi. 2 hafta süren balayından sonra eve dönüşümüzden sonra hayatımız sıradanlaşmıştı. Her sabah kalkıyorum kocacığımı öpüyorum. Sonra yeni işe başladığım hastaneye gidiyor ve akşama kadar çalışıyordum sonra eve dönüyordum. Benim gibi çalıştığı yerden yorgun gelen aşkım akşam yemeğini hazırlıyordu. Sonra biraz muhabet ve yatak...
Her gün aynı şekildeydi. Bundan şikayetçi değilim çünkü bu günleri aramaktan korkuyorum.
Bu sabahta her sabah yaptığım gibi uyanmıştım. Bu gün diğer günlerden farklı olarak çok yorgun kalkmıştım. Sanki hastaydım ama hasta olmak için bir nedenim yoktu. Yatakta tek olduğumu fark edince oturur şekle geçtim. "Emir!" Seslenişimin ardından tuvaletin kapısı açıldı. Emir üstü çıplak altında siyah eşofmanıylan kapıdan bakıyordu"Günaydın Juliet! Aslında tünaydın demeliydim çünkü saat 14.00" "O kadar uyumuş muyum? Neden uyandırmadın?" "Uyandırmaya çalıştım. Bütün dokunuşlarıma ve öpücüklerime rağmen uyanmadın. Bende 1 haftadır çok yorgun olduğun için bir daha uyandırmaya çalışmadım."
Boynumun ağrısıylan boynumu ovdum ama geçmedi. Gözlerimi kapatıp geri uzandım. Son günlerde her yerime ağrı girip duruyordu. Yanıma yaklaşan adım seslerinden ve yatağın diğer tarafının çökmesiylen Emir in yanıma geldiğini anladım. "Yine mi bir yerin ağrıyor." Başımı evet anlamında salladım. Yanıma uzandı ve yanağımı öptü. Sonra ayak ucuna giden örtüyü alıp üzerimize örttü. Bana sarıldı ve başımı öptü. "Ağrı kesici almayı düşünüyor musun?" "Hayır... Birazdan geçer"
Başımı, emirin göğüsünün sağ kısmına başımı koydum ve rahatlatıcımdan, emirin kokusundan, solumaya başladım. "Son zamanlarda her gün başka bir yerine ağrı giriyor. Seni çok yoruyorlar. İstersen işi bırakabilirsin. Bende çalışmaya başladım senin çalışmana gerek yok." Emirin cümlesi ile gözlerime onun gözleriylen buluşturdum. "Hayır işimi seviyorum. Yorulduğum doğru ama işime olan sevgim bu yorgunluğu göz ardı etmemi sağlıyor."
20 dk sessizlik konuştu. Düşünceler mahkemelerden geçti ve sonuç olarak işe devam ediliceğine karar verildi.
Emirle birlikte aşağı indim. Beraber kahvaltı hazırlarken aynı zamanda sohbet ediyorduk. "Sevgilim acaba doktora mı görünsen?" Küçük bir kahkaha çıktı ağzımdan. "Kendinin doktor olduğunu unutuyorsun canım." Oda güldü. "Haklısın meleğim." Gülümsedim.
Kahvaltımızı yaptık ve işimize gittik. Hastaneye vardığımızda yanağımı öptü ve "Meral hocaya söyledim bugün seninle görüşücek." Başımı evet anlamında salladım. Odama doğru giderken Meral hocaya rastladım. "Sahra sabah sakinken gel kontrol ediyim seni." "Tamam hocam"
Onunla birlikte onun odasına gittim. Masasının yanındaki sedyeye oturdum. "Sıkıntıların nedir sahra?" "Son günlerde farklı farklı yerlerime ağrı giriyor. Ağrı kesici alsamda geçmiyor. Birde bazen midem bulanıyor."
"Hımm peki bu ağrılar belirli zamanlarda mı oluyor?"
"Evet daha çok uyanınca"
"Adet döngün nasıl"
"Hep düzensizdi. En son 2,5 ay önce oldum."
"Tamam kan testi yapalım sonra emin oluruz."Hemşire yanıma geldi ve 3 tüp kan aldı. Test sonuçları Meral hoca sayesinde hızlıca geldi. Gelen raporlara baktı ve gülümsedi.
"Tam tahmin ettiğim gibi. Hamilesin..."
Hamilemiyim? İçimde emirden olan bir parçam var artık. Ellerimi karnıma koydum.
"Hocam emin misiniz bu belirtiler hamilelikte pek görülmez." Gülümsemesini büyüttü. "Nadir de olsa Bazı hamileliklerde görülür. Uzan bakalım. Ufaklığına bakalım." Hemen uzandım. Minik kelebeğimi görücem. Hemşirenin ultrasonu odaya getirdi. Karnıma sürülen o jel çok garip hissettiriyordu . Aleti biraz karnımda dolaştırdı. Ekrana baktığımda... bir dakika yoksa. "İkizlerine merhaba de annesi" ikizlerdi. İki tane bebeğim olucaktı. Bebeklerimin kalp atışlarınıda dinledikten sonra Meral hocaya 100. Teşekkürümü edip odadan çıktım.İşten izin alıp eve gelmiştim. Emire sürpriz yapmam gerek. Mutfağa girdim ve güzel bir akşam yemeği hazırladım. Masayıda kurdum ve üzerimi değiştirmek için yukarı çıktım. Dolabın kapağını açıcakken aynadan karnıma odaklandım. Ellerimi oraya yerleştirip okşadım. "Merhaba bebeklerim" acaba tek yumurta ikizleri mi? Cinsiyetleri ne olucak acaba. Emir gibi yakışıklı bir oğlum olsa ne güzel olur. Onun gibi karizmatik ukela ama bir o kadar da sevdiği için her şeyi yapan biri olsa... düşüncelerimi bölen karınlarımın üzerinde arkadan birleşen tanıdık ellerdi.
"Bende ne zaman giyinmek için geliceksin diye düşünüyordum." Emir nasıl burdaydı ki. "Seni takip ettim canım."Beni kendine döndürdü. "Bana dünyaları hediye ettin. Meleğim, iyiki o partiye geldin. İyiki beni kurtardın. İyiki peşinden koşmuşum. Juliettim..." elimi kaldırıp yanağına koydum. Oda aynısını bana yaptı. "Romeom..." ve dudaklarını sonsuza kadar ayırmamak için birleştirdi iki aşık hayatlarının iki aşkmeyvesiyle...
Selam millet bu kitapta bitti artık özel bölüm yok kafanıza göre planlayın sonunu... hayatınızın elmalı turtanızda başarılar. Başka bir kitapta görüşmek üzere sağlıcakla kalın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emir ve Sahra
Chick-LitZeynep Sahranın kitapları olan Ayçöreği ve Elmalı Turta kitabının üçüncüsüyle karşınızdayım. Elamlı Turtanın kaldığı yerden itibaren yazılıcak olan bu kitap benim gibi kitap bitince üzülenler için Birebir.