35 BÖLÜM

3.4K 107 1
                                    

Şirin kaşlarını çatlamış anlamsızca cana bakıyordu.

"Ne tecavüzü?" 

Ne tevaüzü mü? E bu kız sabahtan ne diyordu?

Can "tecavüz edecekti ya o it abimiz. Ya ben sana birşey söylicem. Bi gel buraya." dedi can şirine.

Şirin "E burda söyle abi" dediğinde, can "Şiriiin!" diye bağırdi. Şirin oflayarak yataktan kalktı, can kolundan tutarak odadan çıkartti şirini.

Hiç birşey anlamamıştım. Kafam karışmıştı. Boşverip şirin kıyafetlerini katlamaya devam etmiştim.

Şortları ve etekleri çok kısaydı. Hele elbiselerinden hiç bahsetmiyorum. Tişört ve gömleklerin bile göbeği açık giyisilerdi.
Ee can buna kızmıyor da bana mı kızıyor? 
Acaba bende böyle kısa giysem can ne yapar..?
Ama ne yapıcak. Kızıp bağıracak ama kıskandığı için değil, satın aldığı kıza ahlaksız demesinler diye.

Kapı açılmıştı. Canla şirin odaya girdiler.

Şirin yatağa oturdu. Can ise öylece durmuş beni izlemeye başladı.

"Senin yapman gereken şeyleri neden benim sevgilim yapıyor?" diye sordu can.

'SEVGİLİM' ?

"Kendisi istediii." dedi şirin.

"Evet ben istediiim. Ne olmuş yapamazmıyim?" diye sordum ellerimi belime koyarak.

"Allahımm bir kızla baş edemezeken şimdi iki kız !" dedi can elini anlına götürerek.

Göz devirip katlamaya devam ettim.
Baş edemiyorsan neden satın aldın. Satın al diyenmi oldu sana? Zorladılar mı?
Sinir bozucu !

"Bunlar ne?!" diye sordu can elimde ki şortu çekerek.

"Şoooortt?" dedi şirin.

"Onu görüyorum şirin! Bunun boyu ne?!" diye sordu kızgınca.

Aayy.. Bilmiyordu demek ki.. Şimdi yandın şirinn... 

"Benim boyumu bilmiyormusun abi?" diye sordu şirin gülerek.

"Şirin kes gevzekliği. Sen böyle kısa kısa şeylerle mi dolaşıyordun americada?!" diye sordu can bağırarak.

"Ne bekliyordun abi? Kapanmamımı?" diye sordu şirin yataktan kalkıp.

"Kapanmakla alakası yok. Meleğin giydiği gibi giye bilirdin." dedi can şortu yere fırlatarak.

"Ama arkadaşlarım öyle giymiyordular ama abi. Americada hepsi bõyleydi. Ben neden farklı olayım?!" diye bağırdi şirin.

Ciddi kavga çıkmasından çok korkuyordum. Durdurmam gerekti bu atışmayı.

"Heey hey sakin olun. Ne oluyor?" dedim araya girerek.

"Görüyormusun melek ya? Giyimime laf ediyor. Ben 17 yaşındayım birazdan reşit oluyorum abi!" dedi şirin.

"Haa öylemiii? Reşit bir kız istediği gibi giyinip orasini burasíni aça bilir dimi?!" diye bağırdi can.

Şirinin gözleri kocaman açılmişti. "Orasini burasinimi?!" dedi gözlerini kisaltarak.

Sanırım kırılmıştı..

"Evet! Ne yalanmı?" dedi hala bağırmaya devam ederek.

"Ben oramı buramı mı açıyorum abi? Gerçekten böylemi?" diye sorduğunda gözleri dolmuştu.

"Evet öyle! Şunları hepsini çöpe at! Yarin gidip sana normal birşeyler alırız!" dedi ve odadan çıktı.

Şirin yatağa oturdu. Yere bakıyordu.. Gözlerinden bir yaş akmıştı..

"Ağlamaaa..." dedim yanına oturup ona sarılarak.

"Ben öyle bi kız değilim melek. Sadece öyle alıştım. Arkadaşlarım öyle giyiniyorfu farklı olmak istemedim ben " dedi üzgünce.

"Abin çok kıskanç.. Ben onla konuşurum sen üzülme.." dedim göz yaşlarini silerek.

"Seni dinlermi ki?" diye sordu yuzume bakarak. "Dinlemez mi?" dedim gülümseyerek.

"Dinler dinler. " dedi şirin gülümseyerek. "Sen burda bekle." dediğimde başini salladi. Yataktan kalkip odadan çıktim.

Odamıza girdiğimde canın yatakta uzanıp düşündüğünü gördüm. Beni gördüğünde düşünmeyi bırakip bana odaklandı.

"Gire bilirmiyim?" diye sordum sessizce. Başıni salladığında odaya girip yatağa oturdum.

"Hayırdır? Birden geldiğine göre şirin için geldin kesin." dedi bi kaşını kaldırarak.

"Evet. Can o senin kız kardeşin. Ben seni çok iyi anlıyorum kıskanıyorsun onun öyle açık saçık giyinmeni istemiyorsun. Ben biliyorum niyetini, derdini anlıyorum.. Ama bunu ona sakin bir şekilde anlatmalıydin kirici sözlerle değil." dedim dudaklarımı büzerek.

"Napiyim.. Kıskanıyorum. O benim tek kardeşim. Abimden bile çok seviyorum onu. Zaten abimi hiç sevmiyorum. Oda sevmiyor.. Küçükkende ben böyle kıskanırdim onu.." dedi can başini eğerek.

"Demek kıskançlık hastalığın küçüklükten beri var. " dedim gülümseyerek.

Oda gülümsedi ve ellerimden tutup beni goğüsüne çekti.

"Beni birtek sen anlıyorsun.. Birtek sen bana kızmıyorsun.. Bu odaya az önce başkasí girseydi öldüre bilirdim sinirimden. Ama seni görünce sakinleştim.. İçimi huzur kapladi." dedi saçlarımı okşayarak..

Öyle okşuyordu ki Saçlarımı.. Sanki her telim onundu.. Ona aitti...
İstemsizce gülümseyip başımı kaldırıp yüzüne baktım.

"Sen çok iyi birisin. Ama kıskançlığın herşeyi bozuyor. şimdi benim için gir şirinle konuş. Sakince halledin konuyu. Kız ağlıyor çok üzgün." dedim dudağımı büzerek.

"Tamam gidiyorum. Ama sana tavsiyem birdaha o dudağı büzme. Sonra olacaklardan ben sorumlu değilim." dedi ve yataktan kalkıp odadan çıktı.

Ne demekti şimdi bu ?
Neden büzmüyeyim ki dudağimi? Neyse sonra sorarım ona bunu..

***

Kahkahalarla odaya giren canla şirin ödümün kopmasına sebep olmuştu. 

"Ne oldu? Bariştinizmi?" diye sordum gülümseyerek.

"Yok bu farklı kavga tarzı. Gülerek atışmalar. Yeni icat." dedi şirin gülerek.

"Ay sevindim barışmanıza. " dedim gülümseyerek.

"Sayende melek YENGEEE" dedi şirin gülerek.

Melek 'YENGE' mi?
bu abi kardeş her seferinde yeni hitaplarıyla beni şaşırtacaklarmiydi?

Hafif gülümsedim.

Can "Utandirma sevgilimi." dediğinde şirin gülümseyip başini salladi.

**

Üçümüz salonda oturmuş film izliyorduk. Patlamış mısirlar, kola, mısır vs şeylerle doluydu masa. Sanki salon değil sineme salonu.

Telefon çalmışti. Ama kimindi bilmiyordum.

Şirin "aay pardon." dedi ve telefonu cebinden çıkarttı.
Ekrana baktığında sevinçle parladı gözleri. 

"İpek arıyooorr!" dediğinde can şaşkınlikla şirine bakti.

Şirin Hemen telefonu açıp kulağına göturdü.

"İpekciiiim. Eveet eveet geldim benn şuan evdeyim abimle film izliyoruuuz." dediğinde şok oldum.

Canında öyle şaşırdiğına göre bu...bu 'Günlükteki ipekti'...

Satılan KüçükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin