49 BÖLÜM

3.1K 97 0
                                    

"Dileme.. Herkes bir hata yapar." dedim geri çekilip gülümseyerek.

"Çok iyisin.. Çok çok çokk" dedi şirin göz yaşlarini silerek.

"Hiç bir yere gidemezsin. İzin vermem." dedim iki kaşimi kaldirarak.

"Abi.. " dedi şirin cana bakip.

Can derin bir nefes alıp şirine sarildi.

"Dua et kardeşimsin." dedi gülerek. Şirin de gülmüş geri çekilmişti.

"Affetiniz mi beni?" diye sordu şirin..

"Ben affetim." dedim gulumseyerek.

"Ben bir şartla affederim." dedi can iki kaşini kaldirip.

"Ne şarti?" diye sordu şirin.

"İpekle artik konuşmayacaksin." dedi can ciddi bir şekilde.

"Zaten konuşmuyoruz ki.. Beni sadece kullanmış sizi ayirmak için." dedi şirin başini eğerek.

"Yuh? Nasil yanii?" diye sordum.

"Baya iştee. Sizi ayrimak istedi. Beni bu oyuna alet etti. Başaramayinca da sen nasil bi becereksizsin fln dedi.." dedi şirin üzgünce.

"Al işte. Ne beklersin!" dedi can.

"Oyy benim şirinem o cadiya uydu. Yoksa yapmaz." dedi fatma teyze şirine sariliarak.

Şirin gülümsemişti.

"Ozaman gidiyorsun eşayalarini yerine koyuyorsun." dedi can gulumseyerek.

Şirin gulumsedi ve yukariya cikti..

"Gece oldu. Bende gidip uyuyayim cocuklar. İyi geceler." dedi fatma teyze.

"İyi geceler." dedik ve fatma teyze gitmişti.

"Biliyormusun? Sen çok iyi birisin. İyi kalpli meleksin.. İnanilmaz bir mücizesin." dedi can gulumseyerek.

Başimi eğip gulumsedim.
Gerçekten de can için öylemiydim?  
İyi kalpli melek miydim onun için? Mücizemiydim?
Galiba öyleyim...

"Hadi gidelim ODAMİZA." dedi can elimden tutarak.

Gulumsedim ve onunla yurudum.
Merdivenlerdem ciktiktan sonra ODAMİZA girmiştik.
Özlemişim burayı. 
En çok ta canin kokusunu...

Odanin hali neydi boyle.. Savaş çıkmış gibiydi..
Yerde de benim tişörtüm vardi.
Neden yerdeydiki?
Can tisorte baktiğimi fark etmiş ki "Sinirliydim. Bir okadarda aşık." dedi.

Bir tisorte birde cana bakip gulumsedim.
Can dolabı açip pijamalarimi uzattı.

"Bu ustundekileri değiştir. Bunlari giy. " dedi can.

Başimi sallamiştim. Banyoya girip ustumu değiştirmistim.
Yuzumu yikayip sildim. Sonrada banyodan ciktim.

Can çoktan odayı toparlamış pijamalarini giymişti. Yatağa oturmuş bekliyordu.

Beni gordugunde gulumsedi. "Gelsene." dedi sessiz bir şekilde.

Gulumseyerek yanina oturdum.
Gözlerini gözlerimi dikti. Derince bakiyordu..
Eliyle Yanağımı okşamaya başlamişti.

"Şirin bana bir mektup vermişti. Orda beni sevmediğin, iğrendiğin yazilmişti.. O an okadar korkmuştum ki.. Dünya başima yikilmişti." dedi üzgünce.

Korktuğu çok belliydi.
Gerçekten aşıkti bana. Her halinden belli oluyordu..

Gülümsedim ve bende bir elimi kaldirip onun yanağini okşamaya başladim.

"Seni okadar çok seviyorum kii.. Kendim bile anlayamiyorum.. Okadar aşığım ki.. Anlatamiyorum.. 
Senden iğrenmek mümkünmü? Sen beni öpünce ben kendimden geçiyorum. Sen bana dokununca titriyorum.. İğrenmek ne? İğrene bilir miyim ben senden?" diye sordum kaşlarimi çatarak.

"Hiç düşünmedim.. Çocuk o. Daha küçük. Ne bilir aşkı diye düşündüm." dedi can…

"Bana aşkı sen öğrettin.."

***

Satılan KüçükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin