Satılan Küçük

54 BÖLÜM

Hızla ordan uzaklaşmıştim. Koşa bildiğim kadar koşuyordum. Tüm gücümle, ağlayarak...

"Meleeek! Duuur." diye bağirmişti arkamdan can.

Durmuştum. Yere diz çöktüm ve hıçkirarak ağlamaya başladım.

Yanıma eğilmişti.

"Ağlama.. Kalk ayağa gidelim." dedi can kollarimdan tutarak.

"Benim babam ya  !
Para için, kerhane karisi için bana neler yapti.. Ben mutlu gunume onu davet etmeye geldim.  ama o ..." hiçkiriklarim yuzunden konuşamiyordum. Can beni kucağina alip arabaya bindirdi.

Arka koltukta uzanmış ağlıyordum.

**
(Bu saneyi bu şarkiyla okuya bilirsini .  >>>http://youtu.be/7NLb43W0J_s )

Eve girdiğimizde şirin ve fatma salonda yoktular.
Birisi gelmeden odama çikmiştim. Yatağa oturup daha çok ağlamaya başladim. içimi boşaltip dökmem gerekti . 

Can kapiyi açmış, odaya girmişti.

"O baban gerçekten çok kötü birşey yapti. Yaptiği şeyi hiç bif baba yapmaz!" dedi sinirle yanimda oturarak.

"O benim babam değil artık. Ondan nefret ediyorum. Hem suçlu hemde güçlü! Sen gel annemi mezardayken aldat, ihanet et birde aldattiğin kahpe yuzunden kizina tokat at!" dedim hiç nefes almayarak.

"Haklisin. Çok haklisin. Ama küfür etme. Sana yakışmıyor. Ağlama da. Çünki değmiyor !" dedi can ellerimi tutarak.

Ona sıkıca sarildim.
Buna ihtiyacim vardi. 

"Hayatimda beni tek seven insan sensin. 
Hem babama hemde bir abi oldun benim için. Korudun beni.. Seni çok seviyorum. Beni hiç birakma" dedim yuzume gogusune bastirarak. Kokusunu içime çekip rahatliyordum.. 

"Seni asla birakmam. Hep yanindayim.beni senden anca ölüm ayira bilir." dedi saçlarimi öperek.

Başimi kaldirip yuzune baktim. Elimi dudagina koyup "Ne olur ölüm deme birdaha. Annem öldü ve gitti. Sen gitme.. "

"Ölüm.. Benim elimde değil, allahın elinde. Ölüm olmassa seni asla birakmam." dedi can anlimdan öperek.

"İstemiyorum.  ölmiceksinn. Hem nerden çikti" dediğimde "Tamaaam.. Sakin ol. Ölmiyecem. Hep yanindayim. Ölmiyecem sakin." dedi ve beni daha sıkíca sardı.
Tekrar başimi gogusune bastirip agliyordum...

-CAN-

Sesi kesilmişti meleğin.
Yüzüne baktığında uyuduğunu gördüm. Gülümsedim ve anlından öptüm.
Gözleri yine şişmişti. Ağlayan melek.. Sulu gözlü bebek! İlla şistirip kizartaracaksın o güzel gözlerini ha?
Okadar aşığım ki sana meleğim.. Her ağladiğinda kalbim acir.. Deliriyorum sen ağlayinca.. 

Onu yavaşca yatağa uzandirdim.. Yanina uzanip dudağina kucuk bir opucuk kondurdum...

-NİKAHTAN 2 GÜN ÖNCE-

"Olmadı bence bu gelinlik." dedi şirin dudaklarini büzerek.

"Saçmalıyorsun.. Şunun güzelliğine bak bee.." dedim meleğe hayranlikla bakarak

Böyle güzellik, böyle tatlilik yoktu.. Allahim. 

"Güzel olmadi dimi.  değştirelim ozaman." dedi melek ve başka gelinliklere bakmaya gitti. O sirada şirinin yanina gidip fisildayarak konuşmaya başladim.

"Onu üzüyorsun şirin! O gelinlik ona çok yakişmişti. Üzme artin onu!" dedim sessizce.

"Ya abi ne var? Ben fikrimi soyledim sadecee." dedi şirin göz devirerek.

O sırada melek elinde bir gelinlikle yanimza gelmisti.

"Birde bunu deniyim ben." dedi gulumseyerek.

Başimi sallamiştim.

*

Melek gelinliğiyle dişari çiktiğinda şaşkinlikla baka kalmiştim.

"Çok.. Çok güzelsin.. Bu çok yakişti." dedim yanina yaklaşarak.

"Yakiştimi gerçekten?" diye sordu melek gulumseyerek.

"Hemde çok! Dimi şirin?" dedim şirine bakarak.

"Prenses gibi olmuşsun. " dedi şirin gulumseyerek.

"Teşekkür ederiiim " dedi melek.

Çok mutluydu benim prensesim.
Bense onun mutlu oldugunu gorunce daha cok mutlu oluyordum.. 

-NİKAH GÜNÜ-

Fatma teyze, şirin, ve bir kaç arkadaşim gelmişti sadece.
Çok kalabalik yoktu.
Mekan çok güzel olmuştu.
Balonlarla süslüydü her yer. Yiyecekler içecekler dolu, ve muzik vardi.

Arkadaşlarim 5 erke ve 2 kizdi. Onlar benim iyi arkadaşimdi.
Abimi çağirmamiştim. Haberi bile yoktu. Ki olmamasi daha iyiydi.

Nikah memuru tam konuşmaya başlarken birileri "Bizi beklemedenmi başliyorsunuz?!" diye seslendi.

Giriş kapısına baktiğimda Suatla ipeği gördüm...

***