Kıskançlık

7K 473 327
                                    

2 Gün sonra

Koskoca iki gün, gözümün önünde yiyiştikleri iki gün. O gıcık kız Jungkook un yanından bir dakika bile ayrılmıyor. Bugün tatil günüm olduğu için Tae ye buluşmak için mesaj attım ama malesef projesini yapacakmış. Onunda bu aralar ders sevdasını merak ediyordum. Karşımda açık olan magazin programlarına boş boş bakarken mesaj sesi gelmişti. Sessizliği bozan ses herkesin bana bakmasını sağladı. Onlara küçük bir tebessüm ederek telefonumu elime aldım.

Minho
Selam jimin rahatsız etmiyorumdur umarım.

Jimin
Y

ok rahatsız etmiyorsun, hemde canım sıkılmıştı senin yazman iyi oldu diyebilirim.


Minho
İ

yi o zaman  teklifime hayır diyemiyeceksin. Bu akşam bir parti var ve ben tek gitmek istemiyorum, seninde gelmeni istiyorum tabi istersen.


Jimin
A

slın da bilemedim, gelmek isterim yani hem ev beni bu aralar basıyor.Yani kabul ediyorum.


Minho

Tamam  o zaman bir saate seni almaya geliyorum hazırlan çünkü daha alışverişe gideceğiz bay bay..

Minho nun haberi ile bir tatlı telaşa girmiştim. Annemin bana 'ne oldu 'der gibi bakışına "Arkadaşım, yani geçen beni eve bırakan arkadaşım  ile bu gece bir partiye gideceğiz de bir saate hazır olmam gerek ondan anne... şey işte". Lafımı zor toparlayıp annemin gülüşüne karşı kızaran yanaklarımı saklamak için hemen odaya gidip üstümü değiştirmeye başladım.

Siyah bir gömlek ile siyah pantolon giydim. Saçımı yapmaya başladım. Küpelerimi takıp son kez aynaya bakarken, Jungkook birden içeri girdi. Bana sert bakışlarını yollarken ona tebessüm ederek baktım. "Ne oldu, bu sinir ne?" Jungkook bana yaklaşıp tam arkamda durdu aynada birbirimize bakıyorduk, ayaklarım titremeye başladı.

" Bu çocuk nerden çıktı, partilere gitmeler filan, güveniyor musun çocuğa, yada çok tanıyor musun?" Jungkook a aynada kararan gözlerim karşısında ve bana ardı ardına gelen sorular ile titrek nefes ile "Senin geleceğin gün sokağın başında bana az kalsın araba ile çarpıyordu-".

O an gözleri kocaman oldu korku ile beni kendine  çevirdi, "İyi misin, bir şey  oldu mu Jimin-shi? ", onunla göz göze gelip "Sorun yok sakin ol, zaten beni eve kadar getirdi o gece de aradı merak edip ve tahmin et ne oldu staja başladım hastanede doktormuş."

Ona gülerek söylerken, Jungkook un birden yüzü düştü. Telefona gelen haber ile Jungkook a bakıp yanından geçip evden çıktım.

Jungkook

Koltukta, Mina yanımda sarılmış film izlemeye çalışırken  aklımdaki ' bu çocukta kim? ' diye geçiriyordum. Jimin dört günde güvendiği, konuştuğu ve onunla bir yerlere gitmesi kadar tanıyor olması, yakın olması canını sıkmıştı. İçimden 'acaba çocuk yakışıklı mı, iyi biri mİ? 'diye geçiriyordum.

Birden yanımda ağlayan Mina ya baktım filmin etkisi ile gözyaşlarını döküyordu. Annem ve babam erken yattığı için biz de Titanic i izlemeye başlamıştık. Mina nın göz yaşlarını silip onu daha çok sararken gözlerim saate takılmıştı. Saat 00.30 du, Jimin hala bu saate kadar gelmemişti. Nerede kalmıştı?

Merak ederken telefonumu alıp mutfağa geçtim, Jimin i aradım, bir süre bekledikten sonra o berbat kadının sesi gelip telefon masanın üstüne koydum. Hala neden gelmemişti 'acaba çocuğun evine mi gitti? '.

Aklıma  gelen şey ile salona geçtim, Mina koltukta uyuyakalmıştı. Ceketimi alıp tam kapıdan çıkacaktım ki, kapıdan gelen sesleri duydum hemen kapıyı açıp karşımda gördüğüm bedenler ile kalakaldım. Sinirden elimi yumruk yapmıştım.

Karşımda Jimin, bir adamın kucağında ve adama sıkı sıkı sıkı sarılıyordu. Hemen adamın kucağından Jimin i  hızla aldım. Jimin, bana bakıp "Jungkook-ah sende mi geldin? ~Bak bizde Minho ile dans ediyorduk kkk~". Gözlerimi Minho a çeviririm.

Bana bakıp "Biraz fazla kaçırdı, zar zor eve getirdim...neyse ben gideyim bir de Jimin sabah uyandığında, beni aramasını söyler misiniz?" Minho ya kafamı sallayıp, kapıyı yüzüne kapattım. Jimin hemen odasına çıkartıp yatağına yatırdım.

Tek tek üstündeki kıyafetleri çıkardım. Pijamalarını giydirip, üstünü örtüm nedense bir istek ile yanına uzandım gözleri, minik burnu, ve  kalın dudaklar... tam bir melek gibiydi. Uyurken tatlı nefes alışları kalbimin atmasını daha çok sağlıyordu.  Alkol içmesine rağmen  kendine has kokusu içimi hoş tutmuştu. Ona bakarak gözlerimi kapattım...


#Kookmin ile kalın#
# oy vermeyi unutmayın #
# Aklınızda bir şekil varsa paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayın #

QPM

Passionate Love (Kookmin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin