Passionate Love (Kookmin)

Gitti

" ne yani jungkook un sevgilisi mi varmış"
Hastaneden sonra hemen taehyung un yanına geldim.
Kafam öyle dağınıktı ki ne yapacağımı bilemiyorum.

Mina nın bana dedikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu, gerçekten yeri i unutmak için mi benimle çıkmıştı. Bu konuyu jungkook ile konuşmam lazımdı, yeri yi onun ağzından öğrenmem lazımdı.

Taehyung birer tane daha kutu bira açıp bana uzattı, elinden alır almaz kafaya dikmen ile bir hoş olmuştum. Ne kadar taehyung un uyarılarını duysamda umursamamıştım.

Kutuyu kenardaki çöp kutusuna fırlatıp ayağı kalktım. Taehyung a el sallayıp eve doğru yürümeye başlamıştım.

Evin sokağına geldiğimde direk evin önündeki iki beden e takıldım. Jungkook ve önünde bir kişi vardı. Biraz daha ilerleyip sokak lambasının arkasına geçtim.

Gözlerime inanamıyordum. O mavi saçlı kız, ne işi vardı.

"şimdi de insanlarımı gözlüyon kimin"

Arkamdan gelen Mina nın sesi ile gözlerimi büyüterek ona döndüm

" senin bu saatte burada be işin var"
Küçük bir gülüş sunup

" Yeri i almaya geldim, sen ne yapıyorsun bu saate, yoksa sabah söylediklerim için içmeye mi gittin"

Ona gözlerimi devirerek "hayır işim uzadı ondan"

"tabi canım siz işte içiyoruz galiba koku filan, neyse yeri de jungkook un yanındaymış bir gidip jungkook a da selam veriyim"

'yeri de jungkook un yanındaymış'
'yeri de jungkook un yanındaymış'

Mina önümden geçip geçip giderken, dolan gözlerim ile evimin önüne çevirdim. Keşke çevirmeseydim ama

Jungkook ile yeri dene kız birbirine sarılıyorlardı. Gözlerimdeki yaşlar birer birer düşerken sadece onları izlemekle meşguldüm.

Mina onların yanına gidince ayrılmışlardı. Aralarında bir konuşma geçti. Mina gülüp bana doğru bakınca. Jungkook ve yeri nin gözlerinde beni buldu.

Ağızımdan büyük bir hıçkırık çıktı. Jungkook beni görünce bahçe kapısından çıkıp tam karşıma geçmişti. Aramızda on, oniki metre vardı. Yeri jungkook un yanına gidip kolunu tuttu. Jungkook göz temasımızı bozmadan yeri nin elini kolundan çekti.

Bana bir adım artınca onla beraber geri adım attım. Ona son kez bakarak arkamı dönüp koşmaya başladım.

...........

Jungkook

Jimin nin arkasını dönüp koşması ile ardından bağırdım. Beni duymayınca onun ardından bende koşmaya başladım.

Şuan için paramparça olmuştu. Kızaran gözleri ve yanaklarından düşen yaşlar beni bitirmişti.

Peşinden cadde ye kadar gelmiştik Jimin e ne kadar da dur desem beni dinlemiyordu.

Bir an boğazım yırtılacak gibi bağırdığımda durdu. Göz göze geldiğimizde herşey gibi zaman da durdu.

Ona doğru yavaş yavaş yaklaştım. Gözlerindeki huzursuzluk ile kalbim atışı hızlandı.

Tam bir adım daha atacakken gözümü rahatsız eden ışık ve kulağımı sağır edecek bir korna sesi.
Gözüm Jimin e döndüğünde arabaya şok ile bakıyordu.

"JİMİN"

Hemen onu tutup, kendime çektim. İkimizde yerde yuvarlanıp durduk. JİMİN üstümde uzanıyordu. Onu yavaşça tutup onunla beraber kalktım

"iyi misin jimin, bireyin var mı-"

"jungkook bırak beni"

Jimin kolundaki elimi ittirip uzaklaşçağı sırada onu tutup kendime çektim, daha demin onu kaybetmenin korkusu ile dım sıkı sarıldım, kokusunu içime çektim.

Beni göğsümden ittip.

"jungkook, o kız, yeri kim?"

Nereden öğrenmişti jimin yeri yi. Bir süre susup ona
"yeri, eski sevgilim"

Bana kafa sallayıp "kaç ay önce ayrıldınız"

Ne demeye çalıştığını hiç anlamıyordum.

"b-bir ay oldu. Neden soruyon jimin"

Jimin daha çok hıçkırık ile ağlamaya başlayınca ona sarılacaktım. Sertçe göğüslerime vurup beni itti. Bunu ona söylememem onu çok mu kırmıştı.

"j-jungook *hıck* o kız hamile"

Bir an zaman bugün ikinci ye durmuştu benim için. Demek yeri onun için geldi yanıma. Bir an yüzüme gelen rüzgar ile kendime geldim.

Ve kendime geldiğimde koskoca caddede tek başımaydım. Jimin sevgilim gitmişti.

Kime sallıyoruz kkkk. Biraz kötü bir başlangıç oldu.

Sakın evden çıkmayın, siz sıkılmayın diye sık sık bölüm atmayı deniyeceğim.

Hepinize iyi okumalar