Sabah uyandığımda Jungkook u yanımda görünce şok oldum aslında yanımda değil yatış şeklimiz. Elleri sırtımda, bana sarılmış yüzü ile yüzüm karşıkarşıya, dudaklarımızın arasında millim mesafe vardı. Şaşkınlıktan kıpırdayamıyordum.
Jungkook un bir anlık hareketi ile dudakları dudaklarıma deydi. Hemen kafamı çektim onu uyandırmadan yataktan kalkıp lavaboya ilerledim. Kapıyı kitleyi, yüzümün soğuk su ile açılmasını sağladım. Ne zamandan beri istediğim şey olmuştu yanlışlıkla. Küçükte olsa mutlu olmuştum aynada kendi şapşal halime bakarken içeriden gelen sesler mutluluğumu bozmuştu.
Kapıyı azıcık aralayıp Jungkook u uyandırmaya gelen Mina ya baktım. Resmen çocuğu sömürüyordu. O kızı hiç gözüm tutmamıştı. Banyodan çıkıp odaya döndüm. Mina bana " Dün seninle yatmış rahatsız etmedi değil mi? Sonuçta Jungkook çok deli yatan biri. " dedi gözlerimin içine nispet yaparcasına. Ona bakıp yarım gülümseme İLE "Jungkook benim kardeşim, onunla bir çok kez beraber yatık korktuğumda filan nasıl uyuduğunu biliyorum. Jungkook huzur bulduğu yerde rahat uyur, alışamadığı yerde ise deli gibi döner savrulur belki sana alışamamıştır daha." bu sefer ben gözüne bakarak konuştum. Benim ile Jungkook arasına gelip giden bakışlarla "2 yıldır beraberiz hiç ayrılmadık nasılda alışamamış dersin acaba... yani bence Jungkook değişti bunun farkında mısın? " Tam ağzımı açacağım sırada Jungkook mıraltılar eşiğinde uyanmış.
Saate bakıp 'öğlen 12 olmuş' dedi sonra bize dönüp "iki sevdiğim insan da buradaymış. Biri dünya güzeli sevgilim diğeri jimin-shi" ona bakıp üzgün surat ile tebessüm ettim. Annemin aşağıdan gelen mızmızlıkları ile aşağı indik. Jungkook ilk bir lavaboya gireceğini söyleyip merdivenleri geri çıktı.
Tam masaya oturacağımız sırada bir şey farkettim, "Kolyem yok" diye bağırdım hemen üst kata çıktım aramaya başladım,alt kata indin aramaya devam ettim. Sonra dün gittiğim parti aklıma geldi. Minho yu aradım açmadı telefonunu, belki hazırlanıyordur deyip. Masadan kalkıp çantama bakayım dedim. İşte o an kapı çaldı. Koşarak kapıyı açmaya gittim, karşımda Minho yu görünce şaşırdım elinde bir kutu çikolata vardı. Ona sarıldım, annem "Hoşgeldin oğlum, Jimin kapıda bekletme arkadaşını, gel bizimle kahvaltı et oğlum dedi."
İlk itiraz etsede annemin ve benim ısrarım üzerine kabul etmiş ve içeri girmişti. Minho ve annem içeri girerken benim gözlerim bana beni öldürecekmiş gibi bakan Jungkook a kaydı. Öyle sinirliydim ki sadece ona bakarak içeri girdim.
Hepimiz kahvaltı etmiş, sohbet ediyorduk sonuçta minho ve benim mesaim geç başlıyacaktı. Tam Minho ya teşekkür edecekken lafa Jungkook atladı. "Niye geldiniz?"
Bütün herkes o na bakarken o sadece Minho ve bana bakıp duruyordu. Annem "ne demek öyle Jungkook o Jimin in sevg- yani arkadaşı" demişti. Annem son anda toparlarken Jungkook un gözleri daha da siyahlaştı.
Minho "Sorun değil, ben buraya hem Jimin i merak ettiğim için hemde Jimin kolyesini arabamda düşürdüğü için, kolyeyi getirmeye geldim. " Birden cebinden çıkarttığı kolyeyi elinde salandırdı. Jimin rahat bir nefes vererek kolyeyi aldı ve birden Minho ya sarıldı.
Karşıda Jungkook gibi herkes bize şaşkınlıkla bakıyordu birden annemin "Ay ne güzel aile oldukç " demesi ile ben ve Minho geri çekilmiş, Jungkook ta masadan bir hız ile kalkıp üst kata ilerlemilti.
......
Jungkook
Gece saat 10 a geliyordu. Mina arkadaşlarına kalmaya gitmişti, annemler de can sıkıntıları için gezip dolaşmaya. Ben önümde bir kutu bira içiyordum. Kapının açılma sesi ile o tarafa döndüm gelen Jimin di.
Yüzünde bir gülümseme. Canım çok yanmıştı 'o adama nasıl da gülüyor' dedim. Bana bakıp evdekileri sordu. Tek tek cevap verdim. Tam yukarı doğru ilerlerken ona "karnın aç değil mi? " diye sordum.
Bana bakıp "Minho ile yemekten geldik, onun için aç değilim. " dedi. İşte o an canım çok sıkılmıştı ne olduğunu bilmiyordum ama o adamın Jimin e yaklaşması canımı sıkıyordu.
Jimin yukarı çıkmış banyoda elini yüzünü yıkarken arkasından gelen Jungkook ile sıçradı. Jungkook aynadan jimin bakıp sadece güldü sonra Jimin doğru ilerleyerek, kafasını Jimin in boynuna gömdü. Jimin aniden titredi.
Jungkook burnunu o güzel beyaz tene sürterken birden öpücükler bırakmaya başladı. Jimin zar zor arkasına dönüp Jungkook u durdurmaya çalıştı. Bir anlık geri çekilen Jungkook, Jimin in dudaklarına yapıştı.
Jimin şok ile açılan gözleri, birden sımsıkı kapatması bir oldu. Jungkook, Jimin in kalın dudaklarını emerken birden jimin kaldırıp lavaboya oturttu. Bacaklarının arasına girip daha derin öpmeye başladı. Jimin bunu yapmaması gerektiğini düşünüp birden Jungkook u itti ve oturduğu yerden kalktı, koşar adımlar ile odasına gitti.
Beş dakika kendini toparlamaya çalıştı. Kapının tıkalamasıyla içeri giren Jungkook a baktı Jungkook acele ile gelip Jimin e sarıldı ve kulağına "Jimin-shi beni bırakma, ben çok özür dilerim, sadece bir anlık şey... lütfen affet" Jimin Jungkook un sarhoş olduğunu bildiği için sadece kafasını salladı sonuçta o yarın sabah hiçbir şey hatırlamıyacaktı. Hemen onu yatağına yatırıp kendi yanına yattı. Ve Jungkook un sözleri ile uykuya daldı
" Jimin sakın o adam için beni bırakma, seni çok seviyorum Jimin-shi"
# bir günde iki bölüm kkk #
#Kook min ile kalın#
#Oy vermeyi unutmayın#QPM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passionate Love (Kookmin)
Tienerfictie22.02.20 - 19.08.20 Seni öyle bir seveceğim ki Jimin-shi, üvey kardeş neymiş sen bile şaşıracaksın JJK (Kookmin) #kookmin- 1 (04.01.21) #Kookmin- 2 (28.12.20) #kookmin- 3 (31.12.20) #taejin- 2 (23.02. 21)