Passionate Love (Kookmin)

Büyük Gerçek

Kaç gündür düşünüyordum. Ben Jungkook un sırrını öğrenciyim derken birde yeni aşkı çıkmıştı. Ya ben yükü nasıl kaldıracaktır.

Bugün son izin günüm olduğu için tae, Jungkook ve ben dışarı çıkmıştık.
Ben düşüncelerim ile oyalanırken. Tae aşık olduğu adam Jin in fotoğraflarına bakıyordu. Jungkook ise nedensizce beni izliyordu. Ona dönüp

"neden beni izliyorsun" gülüp yanıma daha çok sırnaştı "bilmem belki canım izlemek istemiştir" ona göz devirerek bakıp telefonumla ilgilenmeye başlamıştım.

Biraz süre geçtikten sonra yanımızda bir gölge büründü hepimiz kafamızı kaldırıp bakınca karşımızda gördüğümüz beden ile aynı anda bağırmıtık.

"Kim seokjin"
"hyung"

Bu Jin hyung du okulumuzun profesörü Jin, ama şaşırdığım tek şey o değildi, çünkü Jin ile Jungkook tanışıyorlardı.

Jin, Jungkook görünce sarılmıştı. Onlara " şey siz nereden tanışıyordunuzz?"diye sordum. Jungkook bana bakarken, Jin hyung ta tae ye bakmaya başlamıştı. Tae utancından dibime kadar girmişti.

"Biz Jin hyung ile üniversiteden tanışıyoruz. Fransada benim öğretim görevlimdi" Jungkook un dediklerine kafa sallarken Jin hyung tae ile bana dönüp " Taehyung ne zamndan beri derslere girmiyorsun, seni görünce merak ettim gelip bir sorayım dedim ama şansa bak ki Jungkook da burdaymış"

Tae, Jin in onu düşünme düşüncesi ile Jimin in dibinden çıkıp sırıtarak " şey aslında bu aralar biraz diğer dersler yoğundu onun için gelemedim" Jin anlamış adına kafasını salladı, Jungkook a dönüp " Şey Namjoon ve ve sevgilisi burada bir cafe açmış. Ben de oraya gidiyordum sizi gördüğüme göre istersen gelebilirsiniz?" Jungkook ikimize bakıp onay bekledi. Tae kabul et der gibi gözlerini bana dikmişti ben her ikisininde onaylayın yola koyulmuştuk.

Cafe ye geldiğimizde. Namjoon ve sevgilisi Heseok ile tanışmıştım. Çok değişik iki zıt karakter gibi görünenler de huyları tıpa tıp aynıydı.

Masada Tae ile Jin ödev hakkında konuşuyorlardı. Namjoon ile Heseok da Cafe ile ilgili iki üç evrakla ilgilenip arada bize soru soruyorlardı.
Jungkook elini benim boynuma dolamış. Benim le uğraşıyordu.
" Ya Jungkook uğraşma yaa" Jungkook burnumu sıkıp " Ne yapayım çok küçük herşeyin? " küçük bir kışkırtı çıkartıp yeniden benimle uğraşmaya başlamıştı.

Telefonumun çalmasınile Jungkook ile uğraşmayı kestim masanın üstünden telefonumu alıp arayan kişiye baktım 'Minho' ekrandaki isim bir nebze beni korkutmuştu çünkü Jungkook gösrse çok kızacaktı ki elimden alınan telefon ile içimdekiler gerçekleşti.

" aloo Jimin nasılsın merak ettim de... "

"Bir, bir daha Jimin i merak etme diye kaç kere diyeceğim, iki yine diyorum merak etme, üç bir daha Jimin i ararsan seni sadece yumruklama ile bırakmam"

Jungkook un elinden telefonu zorla alıp kapattım
" Ya Jungkook, çocuk sadece merak etmiş niye ters cevap veriyorsun ki"
Jungkook dilini ağzının içinde çevirip "Jimin seni niye merak ediyor, ya başkası yok mu onun da seni merak ediyor lütfen söyle. Ben o çocuğun seninle konuşmasını istemiyorum anlaşıldı mı?" Masadaki herkes bize bakarken Jungkook a döndüm " Jungkook niye böyle yapıyorsun, gerçekten anlamıyorum?"

Jungkook bana tam dönüp "çünkü seni... yani o çocuğa güvenmiyorum " Jungkook herkesten özür dileyip masadan bir hışım ile kalkmıştı. Herkes ne olmuş adına bana bakarken, Heseok yanıma yaklaşıp "küçük tavşan birilerini fena kıskanmış" dedi, bu sefer ona ben yaklaşıp "biz kardeşiz ama" dedim içimden gelmeye gelmeye, küçük bir gülüş atıp

"Sen öyle san ikinizde bal gibi aşıksınız birbirinize ben aşk ustasıyım aşk anlarım gözlerden. Ondan uzaklaşıp Tae ye bakıp" hadi kalkalım "dedim. Biraz sızlansada ikimizde masadakiler ile vedalaşıp kalmıştık.

.....

Gün boyu Jungkook u görememiştim.
Akşam yemeğe de gelmemişti. Annemler yatmışlardı. Ben dolaptan iki kutu bira alıp odama çıkmıştım. Bugün Heseok ile konuşmalar, Jungkook ile tartışmalarım yüzünden fazla dalmışım iki kutu aldığım bira ne ara 5 kutu oldu anlayamadım.

Aşağıda kapıdan tıkırtılar gelince Jungkook un geldiğini anlamış ve ayağa kalmıştım ama nafileki sarhoş olduğum için kalkar kalkmaz yere düşmüştüm.

Aniden açılıp içeri giren Jungkook ben kaldırıp yatağıma oturttu. Bana bakıp "İyi misin?" telaşlı gözler ile ona bakarken birden gözlerim dolup ağlamaya başladım. Bana bu sefer korku dolu bakıp "Jimin ne oldu söyle bir yerin mi acıdı?" dedi, ona birden sarılınca ellerini belime koyup daha sıkı sarıldık birbirimize.

Jungkook hala bana sorular sorarken, geri çekilip onun ağzına elimi koydum susması için göz göze geldiğimizde "Senden özür dilerim Jungkook gerçekten böyle olacağını bilmiyordum. Uzak durmaya çalıştım ama yapamadım. Ben sen hep gül diye hep arkada kaldım ama olmadı Jungkook sana olan sevgimi, duygumu, aşkımı saklayamadım. Gerçek özür dilerim ister beni sil ister kötü davran ama beni yanlız bırakma"

Son sözümü titreyerek söylerken ve hıçkıra hıçkıra ağlarken, Jungkook sadece bana bakıyordu. Bir an gözlerim kararınca başım düştü Jungkook un önüne, Jungkook ben alıp yatağa yatırıp, kendide yanıma yattı. Alnıma bir öpücük kondururp

"Biliyor musun Jimin bende seni seviyorum, sana olan büyük dileğim buydu, sana aşık olmam, bu zamana kadar cesaterim olmamıştı ama şimdi söylüyorum çünkü sabaha herşeyi unutacaksın güzelim"

#Kookmin ile kalın#
#Oy vermeyi unutmayın#
#😊😊#

QPM