Bu hikayeyi böyle üç ay önce yazmaya başlamışım. 100-200 kelime yazıp bırakıyorum her seferinde. Bu yüzden umarım çok kopuk olmamıştır. Hikaye hem düz yazı hem de texting karışımı oldu. 2233 Kelimelik bu tatlış hikayeyi gece 3 te yayınlıyorum. Sanırım siz sabah okuyacaksınız. Keyifli okumalar...
Einstein izafiyet teorisini şöyle açıklar: "Elinizi sıcak ocağa tutarsanız bir dakika bir saat gibi gelir. Ancak güzel bir kızla geçirdiğiniz bir saat ise bir dakika..."
Henüz bunu yalanlayacak bir durumla hiç karşılaşmamışsınızdır eminim. Çünkü mantıken bir yerde bulunmak istemediğiniz zaman orası size cehennem gibi geldiğinden ayrılmanın yolunu gözlersiniz. Bu da orada geçirdiğiniz her anı ayrı bir işkenceye çevirir.
Ama işin garip tarafı ben Sehun'la vakit geçirmekten hoşlanıyordum. Yanından ayrılmak için can attığımda yoktu. O zaman neden o karşımdaki koltukta oturmuş telefonuyla bir şeyleri izlerken zaman bir türlü ilerlemiyordu?
Sehun'a attığım kaçamak bakışlarımı elimdeki telefonun titremesiyle kestim. Ekrandaki bildirimi gördüğümde ilgim tamamen telefonuma dönmüştü bile.
Bilinmeyen numara
Hey JonginÖzür dilerim sizi tanıyor muyum?
Büyük ihtimalle yine Chanyeol mesaj atıyordu. Numarasını kaydetmemiştim. Bir yerden sonra bunu bilerek yapmaya başlamıştım çünkü sinirlenince çok şirin oluyordu ve onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.
Bilinmeyen numara
Bilmem hayranlarının yüzünü hatırlamakta iyi misin?Yine mi sasaeng
Bilinmeyen numara
Hayır ben sasaeng değilim Jongin. Lütfen beni engelleme.Öyle değilsen numaramı nerden buldun?
Bilinmeyen numara
Bunu söyleyemem ama lütfen beni engelleme. Sadece seninle konuşmak istiyorum.Şimdilik seni engellemeyeceğim.
Hayranlar her zaman benim zaafım olmuştu. Sasaeng olsaydı benden onu engellememi rica etmezdi herhalde. Yani yine numaramı değiştirmek zorunda kalmak istemiyorum. Ancak onu da kıramayacağım ortadaydı. Bir yerden sonra numaramı değiştirmek de canımı sıkmaya başlamıştı.
"Sehun?"
"Hmmm?" Sehun kafasını telefonundan kaldırmadan beni cevapladı.
"Canım sıkıldı bir şeyler izleyeceğim bana katılır mısın?"
"Ben izliyorum zaten."
Omuzlarımı silkerek yerimden kalktım. En son televizyonu kim kullanmıştı bilmiyorum ama Minseok ve Kyungsoo gittiğinden beri yurtta bir şey bulmak samanlıkta iğne aramak gibiydi. Yurt yurt olmaktan çıkmıştı. Biz yeterince dağınıktık bir de üstüne Kyungsoo baskısı kalkınca çöplükten hallice bir hale gelmişti. Koltuğun üzerindeki kirli kıyafetleri koltuk örtüsü olarak kullanmaya başlamıştık bile.
Kumandayı bulmak için birkaç pizza kutusunu kaldırarak altını aradım. Çabuk pes eden bir kişiliğim yoktu ama kumanda için verdiğim 10 dakikalık arama çalışmalarının sonuçsuz kalmasıyla aramayı bırakmıştım.
Ayaklarımı sürerek odama doğru ilerledim. Chanyeol hyung bu akşam ailesiyle birlikteydi. Chen hyung ise nimetiyle meşgul olduğu için son zamanlarda zaten yurtta kalmıyordu. Bu akşam odasına kendini kapatıp büyük ihtimalle sabaha kadar bilgisayar oyunu oynayacak Baekhyun hyung ve son zamanlarda içine kapanan Sehun'la yurtta yalnızdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Shot Book//Sekai
Fanfictionİçindekiler (Yazdıkça Güncellenecek) -KJI88: bilimkurgu -Killer(M): cinayet -Tag: friendship -Trainee: fluff -Competition: Komedi/Polisiye -How İ (M)et Jongin -Gang -Döv(M)e Sanatçısı ve Bar(M)en -Dor(M) -Sa(M)e -Antagonism: omegaverse -Cheating On...