One Shot Book//Sekai

Jekyll and Hyde-Part2

Bu konu one shot a pek uygun değil sürekli böyle devam edesim geliyor ama bu konuya da bir şeyler yazmak istemiştim. KEYİFLİ OKUMALAR...

Sehun o akşam uyandığında Chanyeol'u yatağın yanındaki tek koltukta otururken bulmuştu. En son hatırladığı şey esmer bedenin beline sardığı sıcak kollarıydı. Shixun uyandığı zaman büyük ihtimalle terör estirmişti. Chanyeol'un cehennem zebanisi gibi tepesine dikilmesinin başka açıklamasını bulamıyordu.

Yattığı yerde doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı. Chanyeol her zaman ona karşı nazik olmuştu. Diğerleri gerçekte var olmadığını Shixun'nun yarattığı bir ilizyondan ibaret olduğunu söylerken Chanyeol ona bir bireymiş gibi davranan tek kişiydi. Şimdi ise ona öyle sert bakıyordu ki bir an için onu da kaybettiğini düşünmesine sebep oldu. Bu fikir kalbinin sıkışmasına sebep olmuştu. Hayır dedi iç sesine Sehun, Hyung öyle biri değil.

"Gözümün önünden ayrılmayacağına söz vermiştin." Chanyeol'un sözleri ayırdı diğerini düşüncelerinin içinden.

"Sana yemin ederim analizimi iyi yaptım. Kesinlikle beni yarın aramayacak biriydi."

"Seni aramasına gerek yok Shixun'u buldu."

Sehun'nun şekilli kaşları çatıldı. Diğerinin neden bahsettiğini anlamamıştı. "Ne demek bu hyung?"

"Jongin şirket için yeni çalışacak mankenlerden biri. Sana sadece bu kadarını söyleyebilirim. Gerisini Shixun'dan dinlersin."

Chanyeol'un sözlerinin ardından gözlerim kucağındaki tablete kaydı. Sehun'a tableti uzatmak için ayaklandığında o da duruşunu dikleştirdi. Şimdi de birbirlerine mesaj mı bırakmaya başlamışlardı. Oysa Shixun yıllar önce onunla hiçbir ilişkisi olmaması konusunda oldukça katı bir şekilde dile getirmişti.

"Azarlanman bitince aşağıya gel. Sahile yürüyüşe çıkarız." Sehun başını tabletin karanlık ekranından kaldırıp Chanyeol ile göz göze geldi. Diğerinin ona eskisi gibi gülümsediğini gördüğünde o da istemsizce gülümsemişti. Chanyeol kesinlikle ona yüz çevirecek biri değildi. "Ancak bir daha kaçmaya çalışırsan seni eve asla almam."

"Asla! Bir daha asla gözünün önünden ayrılmayacağım."

Chanyeol daha fazla gülümserken başını eğerek olumsuz anlamda iki yana salladı. "Şu velet." Kapıdan çıkmadan önce kendi kendine mırıldanmıştı.

Diğerinin gidişinden sonra Sehun parmak izini kullanarak tabletin kilidini açtı. Karşısına bir video çıktığında iyice gerilmişti. Dün gece aptalca bir şey yapmamıştı. Sadece kendine ait anıları olsun istemişti. Birine dokunmak nasıl bir his görmek istemişti. Hayvanat bahçesi hayvanı gibi hayatını eve kapatarak geçirmekten oldukça sıkılmıştı artık.

Titreyen parmaklarıyla videoyu başlattığında keşke sesini kıssaydım diye düşündü. Ama artık çok geçti.

"YAH! BAŞBELASI!" Ekrandaki görüntüsünün boynundaki damarlar bile belirginleşmişti bağırırken. Tipik Shixun diye düşündü Sehun. Ona en son 5 yıl önce video mesajı bıraktığında da aynı böyleydi. Yıllar ona hiçbir şey katmıyordu.

"Kafayı mı yedin sen?! Gözüm seyiriyor görebilir musun?" Sehun diğerinin aşırı tepkisine gözlerini devirdi göremeyeceğini bilmesine rağmen.

"Uyandığımda gördüğüm ilk şey bir adamın esmer göğsüydü." Derin bir nefes aldı Shixun. Şimdi gözlerindeki öfke sönmüştü. Yine buz gibi bakıyordu kameraya.

Sehun o gecenin anılarını hatırlamaya başladığında kendi kendine gülümsedi. Yanakları tekrardan ısınmaya başlamıştı. Kızardığından emindi. "Bunun için bana kızmamalısın. Hatta teşekkür bile etmelisin."