🎨1.1

6K 559 287
                                    

{Inner Child}🎵

(Jungkook)

"Bunlar...Sen olmadığını söylemiştin" dedim şaşkınlıkla duvardaki resimlere bakarken. Bay Lee'nin dediği doğruydu tabiki Ae Cha beni geçiştirmek için böyle bir yalan uydurmuştu. İnandırıcı gelmesede ona güvenmiştim.

"Biliyor musun Ae Cha? En nefret ettiğim şey, yalandır ve sen bana 'Ben değilim' dediğinde sana güvenmiştim"dedim. Adımlarım geri geri, kapıya doğru gidiyordu. Ae Cha ağzını açıyor ama bir şey demeden tekrar kapatıyordu.

Saklama istediğini anlayabilirdim ama yalan söylenmesine gerçekten katlanamazdım. "Sadece biraz zaman tanı bana olur mu?"dediğimde usulca başını salladı. Kapıdan çıkmadan önce montumu aldım ve ayakkabılarımı hızla giyerek kendimi asansöre attım. Giriş katına bastım.

Bana karşı bir his beslediği için mi sürekli benim portremi çiziyordu? Ve sergilere sunuyordu?

Arabaya bindiğimde hâlâ dalgındım. Öyle ki eve giden yolda karşıma çıkan arabayı bile fark etmemiştim. Arabayla kendi arabam arasında santimler kala zorla durduğumda derin bir nefes aldım. Arabadan inip karşıdaki kişide bir sorun var mı diye sorduğumda kadın ağlayan bebeğini susturmaya çalışıyordu. İkiside korkmuş olmalıydı. Defalarca özür diledim ve minik bebeğe küçük bir çikolata verdim. Hemen gülümsemişti.

"Gerçekten çok özür dilerim efendim benim hatam"dediğimde kadında gülümsedi. "Sadece korktum neyseki bir şey yok daha dikkatli olmaya çalışın lütfen"dediğinde onaylayarak arabaya geri bindim.

Dikkatsizliğim yüzünden yol açtığım şey gerçekten kötü bir boyuta taşınabilirdi. Kendime kıza kıza eve gelmiştim. Asansöre binip 8. kata bastım. Asansörün aynasından saçımı düzelttim. Rutin haline gelmişti resmen. Asansör durunca inecektim ki biri bindi. "Ahh Jeon Jungkook?"dedi kız şaşkınca. Tanıyor olabilir miydim? "Nerden tanışıyoruz?"diye sorunca güldü. Hayır, kahkaha attı.

"Sen beni tanımıyorsundur da ben seni tanıyorum. Seni kim tanımıyor ki zaten? Her neyse komşu çıktık numaranı vermek ister misin?"diyince, 'Ciddi misin?'diye baktım ama kız gerçekten de ciddi duruyordu. 8.kata gelince kapılar açıldı ve sadece "İyi akşamlar" diyerek çıktım. Kimseyle uğraşacak havamda değildim.

Anahtarımı yine unuttuğum için zili çaldım. Bir süre sonra Hoseok hyung uykulu gözlerle kapıyı açtı. "Artık şu anahtarını alacak mısın Jungkook?"dediğinde bir şey demeden içeri girdim. Hoseok hyung odasına tekrar gideceği sırada olanları anlatmak için ona seslendim. "Hyung, konuşabilir miyiz biraz?"

🎨.

Gece sokakta boş boş yürüyordum. Aklımda hâlâ Ae Cha'nın yıllardır beni çizip, resmi sergide sergiletmesi vardı.

Hoseok hyunga anlattığımda, 'Kesin senden hoşlanıyor' demişti. Bakınca bende aynı kanıya varıyordum. Usanmdana neden yıllarca çizsin ki yoksa?

Ae Cha'ya son zamanlarda bende bir şeyler hissediyordum ama henüz bu 'hoşlanma' değildi. Sadece beni kendine çekiyordu.

Ani verdiğim bir karar ile, telefonumu elime alıp Ae Cha'yı aradım.

Alo Jungkook?

Ae Cha, aşağı apartmanın önüne in seni bekliyorum

Diyerek kapattım ve hemen sokağa girdim. Apartmanın önünde durup beklemeye başladım. Çok geçmeden kapı açıldı ve büyük bir gıcırtı ile kapandı. Ae Cha sesten rahatsız olmuşcasına yüzünü buruşturdu. Niye bu kadar tatlı görünüyordu?

Yanıma gelince tebessüm etti. Eğer beni çizen kişinin sen olduğunu bilseydim Ae Cha, başka biriyle zaman kaybetmezdim.

"Düşünmek için yeterli zamana sahiptim ve düşündüm."dedim ve tepkisine bakmak için kafamı kaldırdım. Yere bakıyordu.

"Ve ben se-"dememe kalmadan sözümü kesti.

"Senden unutmanı isteyebilir miyim? Özür dilerim Jungkook çok özür dilerim ama bundan sonra iki yabancı olarak kalalım olur mu? Beni hiç görmemiş, tanımamış gibi davran olur mu? Özür dilerim Jungkook"dedi ve koşarak binaya geri girdi.

Ne olmuştu birden?




Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin