(Jungkook)
Gerçekten de iki yabancı gibi olmuştuk. Bir çok kez Ae Cha ile konuşmayı denesemde bana cevap vermemişti. Bir anda neden böyle yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bay Lee de bu konuda fikrini söylemiyordu. Gerçekten neler oluyordu bilmiyordum.
Karşımda oturan Jimin hyung bana bir şeyler altıyordu ama onu dinlemiyordum. Aklım şuan Ae Cha'daydı. Çaprazımızdaki masada oturmuş, tek başına kahve içerken kitap okuyordu. Altına lacivert-kırmızı ekoseli bir etek, üstüne ise beyaz bir kazak giymişti. Kafasına ise her zaman taktığı şapkaların farklı renginden takmıştı. Acaba kaç farklı rengi vardı? Her neyse gereksiz bir meraktı."Yah JK sen ben dinlemiyor musun"dedi Jimin hyung. Ona döndüğümde masumca gülümsedim. "Ben gidiyorum ya"diyerek ayağa kalktı. Yok artık cidden gidecek miydi? "Ne! Hayır hyung dinliyordum dalmışım gel otur dinliyorum ben seni"desemde başını olumsuz anlamda salladı. Biraz daha ısrar ettiğimde, "Yav saf çocuk dersim var o yüzden gitmem gerek"dediğinde kolunu bıraktım. Baştan söyleseymiş ya o da.
Jimin hyung derse gidince, dersimin başlamasına daha çok olduğu için oyalanmak adına telefonumu alıp Instagram'a girdim. Ae Cha'nın hesabına girip bakacağım sırada engel yemiş olmayı beklemiyordum. Ekranda yazan 'Bu kişinin fotoğraf ve videolarını görmeniz engellendi' yazısına baktım bir süre.
Neden böyle yapıyorsun Ae Cha?
Tekrar çaprazdaki masaya bakınca orda olmadığını gördüm. Gitmişti demek ki. Görsel Sanatlar okuyan öğrenciler genelde bizim fakültenin kafeteryasını kullanıyorlardı çünkü burada daha fazla şey vardı ve Hukuk Fakültesi yeni yapıldığı için daha güzeldi.
Tekrar saatime baktığımda dersime bir saat olduğunu gördüm. Eve gidip gitmemek arasında kalınca, en son kütüphaneye gitmenin daha iyi olacağına karar vererek aşağı kata indim. Sessizce içeri girince boş bir yer arayarak yürümeye başladım. Önüme bakmadığım için birine çarpmıştım hemen özür diledim. Ama sonra çarptığım kişinin Ae Cha olduğunu gördüm. O an dikkatimi çeken tek şey dudaklarıydı. Normalinden daha beyazdı. O hiçbir şey olmamış gibi, "Önemli değil"dedi kısık sesle ve ilerlemeye devam etti.
Telefonumu çıkartıp Ae Cha'ya mesaj attım. Cevap vermeyeceğini biliyordum ama yinede atacaktım işte.
Jungkook:
Vitaminlerini almayi unutma.🎨.
Sabah kalkınca üstümü giyinip Hoseok hyungun hazırladığı kahvaltıya oturdum.
"Dersin kaçta bitiyor bugün?"diye sorduğunda, ağzımdaki lokmayı yutup cevap verdim. "Dersim yok bugün ama sergi var oraya gideceğim"dediğimde kafasını salladı.
İki yabancı gibi davranacaktık biliyordum ama belki yine o sergide görebilirdim tablomu? Yine verecek miydi bilmiyorum ama görmek istiyordum.
Kahvaltıyı yapınca, Hoseok hyung hemem çıkması gerektiğini söyleyerek evden çıktı. Bende mutfağı topladıktan sonra çıktım. Arabaya binince hemen emniyet kemerimi bağladım ve yola koyuldum. Radyodan rastgele bir kanal açtığımda çıkan şarkının anlamları hoşuma gitti.
İyileşmek için birisine ihtiyacım var
(I need somebody to heal)Bilmek için birisine
(Somebody to know)Sahip olmak için birisine
(Somebody to have)Tutunmak için birisine
(Somebody to hold)Söylemek kolay
(It's easy to say)Ama asla aynı değil
(But it's never the same)Şarkı sözleri bana Ae Cha'yı hatırlatmıştı özelliklede 'I need somebody to heal' kısmı. Keşke, keşke yaralarını sarmama izin verseydin Ae Cha. Keşke iyileşmene yardım edebilseydim..
Ve senden uzak kaldığım iki hafta boyunca anladım ki, tek hissim, seni bana çeken o şey değil. Ben senden hoşlanıyorum Ae Cha.
🎨.
Sözleri yazılı olan şarkı, 'Someone You Loved'. Oldukça sevdiğim bir şarkı ve bana Ae Cha ile Jungkook'u hatırlatıyor o yüzden eklemek istedim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]
Fanfiction[Tamamlandı] Yine aynı sergide, yine benim resmim vardı. Çizen kişinin kimliği ise büyük bir titizlikle gizleniyordu. Tüm hakları saklıdır.