(Jungkook)
Ae Cha'yı güvenli bir şekilde eve bıraktıktan sonra mesaj atılan mekana doğru arabayı sürmeye başladım.
Derin bir nefes aldım. Pislik kadın amacı neydi cidden? Sadece para mıydı? Eğer öyle ise umrumda olmazdı verirdim -eğer bizi rahat bırakacaksa- ama asıl amacının bu olduğunu düşünmüyordum.
Mekanın önüne gelince arabayı durdurdum. İlk önce mekanı inceledim. Düzgün bir yere benziyordu.
Arabadan inince arabayı kitledim ve kapıya doğru ilerledim. Girmeden önce beni güvenlikler durdurdu. Hemen ardından o kadın çıktı...
"Bırakın geçsin. Bu günün özel konuğu Jeon Jungkook!"dedi ve koca bir kahkaha attı.
Üstüne giydiği siyah saten gömleğinin ilk dört düğmesi açıktı ve müstehcen yerleri gözüküyordu. Cidden mide bulandırıcıydı. Altına giydiği lacivert eteği tüm vücudunu ortaya koymak ister gibiydi sanki. Yüzünde de bin ton makyaj vardı ama hâlâ güzel değildi..Ae Cha nasıl böyle bir anneden gelmişti?
"Girsene Jeon"dediğinde dişlerimi sıkarak içeri girdim.
"Bugün adam akıllı konuşacağız. Oturalım, gel. Ne içmek istersin bu arada?"dediğinde ters ters bakmaya başladım. "Bir şey içmeyeceğim"dediğimde gülümsedi.
"İçine ilaç katmayacağız ya. Söyle bir şey sipariş vereceğim"dediğinde sırf çenesinden kurtulmak için su istedim ve arkama yaslandım.
"Neden kızım bugün senin evine geldi söyle bakalım" dedi ve kollarını birbirine geçirerek arkasına yaslandı.
"Neden Ae Cha'yı önemsiyor gibi konuşuyorsunuz?"dediğimde omuz silkti.
"Burada ben sana soru sorarım, sen bana değil"dediğinde ayağa kalktım.
"Öyle ise benim burada işim yok. Ben gideyim"dedim ve ilerlemeye başladım.
Kapıdaki güvenlikler beni durdurunca gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sakin ol Jungkook, sinirlerine hakim ol.
Topuklu seslerinden onu arkamdan geldiğini anlamıştım. Arkamı döndüğümde bana ters ters baktığını gördüm. Pek umrumda olduğu söylenilemezdi gerçi.
"Hyun Jo'yu arayın, gelsin"dedi görevlilere bakmadan. Onlar da onaylayarak hemen telefonlarını ellerine aldılar.
"Eşiniz galiba?"dediğimde güldü.
"Senin deyimin ile sadece kimlikte öyle. Aramızda bir sevgi falan yok. Parasından ve gücünden faydalanmak için evlendim. Ha birde birbirimizi tatmin etmen için"dediğinde göz devirip güldüm. Neydi bu kadın böyle?
"Onun sürtüğüsünüz yani?"dediğimde görevli adamlar sert adımlar ile bana doğru yaklaştı. Jan Song ise bana tokat atmak için elini kaldırmıştı ki bileğini tuttum ve kendime doğru çektim.
"İnanın bana yaptığınız tüm haltlardan haberdarım ve elimde sizi ve o sevgili kocanızı hapise atmak için yeterli delil var. Kaçmanız bir işe yaramayacaktır çünkü sizi ve kocanızın her adımını takip ediyorum, ettiriyorum. Polisin de yardımı ile" dediğimde şok olarak geriye doğru çekildi.
"S-sen nasıl o-olurda..."dedi ve eliyle ağzını kapatarak bir adım daha geriye gitti.
O sırada mekana oldukça sesli bir şekilde giren Hyun Jo'ya baktım. Aslında korkak biri asla değildim ama arkamda polis olmasaydı bu adamı gördükten sonra kaçardım.
Ağır adımlar ile yanıma gelerek sırıttı. "Misafirimizin Jeon olduğunu söylememiştin Jan Song"dedi ve elini omzuma attı. Yüzümü iğrelti ile buruşturup elini geri ittim. Biraz bozulsa da belli etmedi ve konuşmaya devam etti.
"Hoseok nerede Jungkook? Beraber gelirsiniz, o seni yanlız bırakmaz sanıyordum. Ya da Namjoon, Jin, Yoongi, Jimin, Taehyung? Hiçbiri gelmedi mi?"
Tam olarak kimdi bu adam bilmiyorum ama her bilgime sahip olduğunu adım gibi emin olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]
Fanfic[Tamamlandı] Yine aynı sergide, yine benim resmim vardı. Çizen kişinin kimliği ise büyük bir titizlikle gizleniyordu. Tüm hakları saklıdır.