~1. Bölüm~

831 48 5
                                    

"Kızıma iyi bak Bade."

Babamın bu söylediğine gözlerimi devirerek "Çocuk değilim baba." dedim.

Bade gülümseyerek "Gözünüz arkada kalmasın Tuna Bey."dedi.

Babam "Seni seviyorum İlay." dedikten sonra sıkıca sarılıp yanağıma sulu bir öpücük kondurdu.

Vedalaşma zamanlarını hiç sevmiyordum. Yurt dışına gitmek zorunda mıydı? Başka bir meslek seçemez miydi? Tamam belki daha az para kazanırdı ama mutlu olurduk. Ayda bir kere eve geliyor. Sadece üç gün kalıp tekrar yurt dışına gidiyor. Benimde onun yanında -Fransa'da- kalmamı istiyor ama arkadaşlarımı, en önemlisi dadım Bade'yi bırakmak istemiyorum. Evet evet. Bana bakan bir dadım var. Annemi bu yaşıma kadar görmedim. Babamın söylediğine göre benim doğumumda ölmüş. Neyse. Bu konuları hatırlayıp üzülmek istemiyorum. Ha bir de Duru var. Bade teyzenin kızı. O da bizde kalıyor.

"İlay!"

Duru'nun adımı söylemesi üzerine arkama dönüp ona baktım. Okul için çoktan hazırdı. Siyah şortunun üstüne giydiği kırmızı salaş tişörtle oldukça güzel görünüyordu.

Duru'nun "Geç kalacağız." demesiyle koşarak merdivenleri çıkıp odama girdim. Dolabımdaki toz pembe, kısa elbisemi giydikten sonra saçıma şekil verdim. Birazda makyaj. Tamam. Hazırım.

Şimdi ses çıkarmadan evden çıkmam gerekiyor. Kapıya son 4 adım. 3... 2...

"İlay! Yine mi beni öpmeden gidiyorsun?"

Ah hadi ama! Her seferinde bu olmak zorunda mı? Tamam İlay. Sakin ol. Sadece sulu bir öpücük. Kocaman dudaklar ve kırmızı bir ruj. Umarım çantamda ıslak mendil vardır.

"Özür dilerim Bade teyze. Unutmuşum. Tabi ki seni öpmeden okula gitmem."

Bade teyzenin "Gel buraya deli kız." demesiyle kendimi onun kolları arasında buldum.

"Sarılmayı sevmediğimi biliyorsun Bade teyze. Sanırım okula geç kaldım. Gitsem iyi olacak."

Suratının asıldığını görmüştüm ama sarılırken bu kadar sıkması canımı acıtmaktan başka birşey yapmıyordu.

Şoförüm olan Kenan abinin beni beklediğini görünce adımlarımı hızlandırdım.

"Hemen gidelim Kenan abi. Geç kalmak istemiyorum."

Duru arkada oturuyordu. Ben her zamanki gibi ön koltuktaydım.

Okula geldiğimizde Duru'yla birlikte okul bahçesine girdik.

"Sen sınıfa git Duru. Ben Doruk'a bakayım."

Duru'dan ayrıldıktan sonra okulun arka bahçesine gittim. Doruk hep burada olurdu.

Her zamanki gibi kendi köşesinde sigara içiyordu. Yanına gittikten sonra "Yine mi sigara?" dedim.

"Şu konuyu açma İlay. Gel benimle."

"Nereye?" dememe rağmen cevap vermemişti. Ve ben merakıma yenik düşerek peşinden gittim.

"Hey! Cevap versene."

"Sadece biraz eğleneceğiz İlay."

Okul bahçesinden çıkarken Yankı hocayı görünce önünde durup "Hocam biz okuldan kaçıyoruz." dedim. Tam bu sırada Doruk kolumdan tutup beni hızla okuldan çıkardı.

"Bu kadar saf olma İlay. Herhangi birine haber vermek zorunda değilsin. Senin yüzünden disipline gideceğiz."

"Şey.. Ben.. Özür dilerim Doruk. Aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum."

"Beni izle İlay."

Veterinere girdiğini görünce peşinden gittim. Burada ne yapacağını çok merak ediyorum. Acaba aklında yine ne saçmalıklar var Doruk.

Bana bakıp göz kırptıktan sonra veteriner hekime dönüp

"Karnım çok ağrıyor. Burada bana göre bir ilaç var mı?" diye sordu.

Adam ona şaşkın bir suratla bakarken ben kahkaha atıyordum. Doruk'ta gülmeye başlayınca adamın küfür ettiğini duydum.

"Burada biraz daha durursak kavga çıkacak." diye fısıldadıktan sonra Doruk'un elini tutup dışarı çıkardım.

Gülümseyerek "Sırada ne var?" dedim. Bu çocuğun saçmalıklarını seviyordum. Her zaman beni güldürmeyi başarıyordu.

"Karşıdan gelen esmer kızı görüyor musun?"

Doruk'un gösterdiği kıza baktıktan sonra "Evet Doruk. Ne yapacaksın?" dedim.

"İzle."

Onları duyabilmek için ağacın yanında durdum. Doruk konuşmaya başlamıştı.

"Aynı şehirde yaşıyoruz. Neden tanışmıyoruz?"

Kız şaşkın bir ifadeyle Doruk'a baktı. Böyle bir şey beklemiyordum. O da beklemiyordu anlaşılan.

Kız, Doruk'un teklifini kabul edince birlikte yürümeye başladılar.

Hey! Ben ne yapacağım?

Aşk Baharı BeklemezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin