Multimedia: Rüya
Dudaklarımı onunkilerden ayırınca nefes nefese kaldığımı farkettim. Dudaklarının tadı o kadar güzeldi ki. Onu en kısa zamanda tekrar öpmek istiyorum.
•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
"İlay!"
Ellerimi gözlerime götürdükten sonra
"Neden bağırıyorsun Sonat." dedim.
"Uyuyacağını bilseydim buluşmazdık." dedi alaylı bir şekilde.
"Uyumak mı?"
"Evet İlay. Yarım saattir uyuyorsun."
Yüzümü buruşturduktan sonra "Rüya mıydı yani?" dedim.
Kaşlarını kaldırarak bana baktı. Ne dediğimi anlamaya çalışıyordu.
"Sen ve ben.."
Durdum.. Anlatamazdım. Dalga geçebilirdi.
"Anlatacak mısın İlay?"
"Şey. Belki sonra." dedikten sonra arabadan indim.
Sonat'ın arkamdan geldiğini biliyordum.
Sonat kulağıma yaklaşarak "Rüya'ya öyle dememeliydin İlay." diye fısıldayınca irkildim.
Sıcak nefesi bedenime çarpınca kalp atışlarımın hızlandığını farkettim. Ve yine onun kokusu.. Kendimi onun yanında güvende hissediyordum.
"Gitmesini istemiyor muydun? Gitti işte." diye fısıldadım.
"Peşimi kolay kolay bırakmaz. Bundan sonra sevgilimmişsin gibi davranman gerekiyor." derken dudakları yanağıma değiyordu.
"Ve." diye ekledi.
"Sadece onun yanında değil. Herkes sevgili olduğumuzu bilecek."
"Ama..."
Sözümü keserek "Gerçekten sevgili olup olmadığımızı arkadaşlarıma soracaktır ilay. Bir şekilde öğrenir gerçek olmadığını. Bu oyunu başlattıysan devam ettireceksin." dedi.
Haklıydı. Herhangi biri sevgili olmadığımızı Rüya'ya söylerse herşey ortaya çıkardı. Ama.. Sonat'la olma fikri tuhaf geliyordu. Sonuçta onu tanıyalı 2 gün olmuştu. Benim için sorun yoktu ama Duru ve Doruk'un buna iyi bir tepki vereceğini sanmıyordum.
"Düşünmem için zaman ver."
Telefonumdan gelen sesle elimi çantama attım. Mesajın kimden olduğuna bakacağım sırada Sonat elimdeki telefonumu aldı.
"Hey! Ne yapıyorsun? Ver onu!"
"Bakalım mesaj kimdenmiş. Doruk.. Bugün bana saldıran hayvan değil mi bu?"
"Oha Sonat. Hayvan mı?"
"Evet. Hayvan."
"Telefonumu ver!"
O kadar güçlüydü ki ona yaklaşmamı engelliyordu. Tek eliyle.
"Okuyorum. 'Yarın yanına geleceğim İlay. Buraya geleceğimizden haberim yoktu. Son anda öğrenince valizimi hazırlayamadım. Bir süre yokum. Valizimi hazırlayıp okuldan kaydımı aldıracağım. Daha sonra Tekrar İzmir'e geleceğim. Gitmeden önce görüşelim. İyi geceler.'" dedikten sonra bana baktı.
"Bu çocukla görüşmek zorunda mısın?"
"O benim çocukluk arkadaşım Sonat. Tabiki görüşeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Baharı Beklemez
Teen FictionSeni en çok mutlu edenler her zaman yanında olmaz, bazen giderler... Onlar gidince bir daha hiçbir şeyin yoluna girmeyeceğini, seni acıtan şeyin hiç geçmeyeceğini düşünürsün. Zaten geçmesini de bekleme. Çünkü kalbin iyileşmedikçe acında geçmez.
