Bu yazdığım en zor bölümdü. Açıkcası yazmada çok iyi olduğumu düşünmüyorum. Duygusal sahneleri yazamadığımı biliyordum ama bir de buna macera bölümleri de eklendi. İnşallah burada yazdığım sürede kendimi geliştirebilirim. İyi okumalar.
Bazen hayatta kalmak için ruhunun derinliklerindeki karanlık seni ortaya çıkarmalısın.
Yavaş yavaş kendime gelirken konuşma seslerini duydum. Göz kapaklarım açmam için zorlasa da açmadım. Biraz odadaki sesleri dinledim. Seslerine bakarak odada iki kişi olduklarını söyleyebilirim. Kapı sesi duymamla hızlıca gözlerimi açtım. Risk almak zorundaydım bekleyemem. Doktor şaşkınca bana baktı. O daha bir şey demeden yatağın yanındaki makası alıp boğazına dayadım. Yataktan inip doktoru kendime siper ettim. Camın diğer tarafına baktığımda iki kişi vardı. Biri bize bakarken diğeri birisiyle konuşuyordu. İçeriye beni buraya getiren iki güvenlik girdi.
-Onu hemen bırak buradan çıkamazsın. Sakin ol daha fazla sorun olmasın dedi bana.
Onu bırakmaya hiç niyetim yoktu ama ne yapacağımı da bilmiyordum. Hayatım boyunca daha önce hiç dövüşmemiştim. Doktoru ikisine fırlattım. Adamlardan biri doktoru tutarken diğerine yanımda duran tepsiyle vurdum tabi içindeki her şey yere düştü. Camın arkasındaki iki kişinin kalp atışlarını duyabiliyordum.
Hemşire: Efendim alarma basalım
Doktor: Bekle... Eğer yakalarlarsa boşu boşuna alarm vermiş oluruz dedi. Bende içimden doktora teşekkür ettim. Diğer adam birden bana ateş etti. İğnenin acısını hissettim bu kurşun değildi. Uyutucu attı diye düşündüm. Biraz gözlerim bulanıklaşsa da hemen kendimi topladım. Bu adamların şaşırmasına sebep oldu ki ben de çok şaşkındım. Bana ateş eden adama tekme atıp diğer adama da yumruk attım. Elindeki silahı alıp ikisine de birer el ateş ettim. Doktor kıza kapıyı kilitleyip düğmeye basmasını söyledi ve birden bire kulaklarımı sağır eden sesi duydum. İçerdeki doktor bana Dur diyerek elini kaldırdı. Hiç düşünmeden ona da ateş ettim. Camın arkasındakiler korkarak bana bakıyordu. Hemşireyi de vurdum. İkisinin kapısına gidip tekmeleyerek kapıyı açtım ve bir şey söylemelerine izin vermeden ikisini de vurdum. Her tarafta kırmızı ışıklar vardı ve ses durmaksızın devam ediyordu. Ses beynimin içinde öyle bir yankılanıyordu ki beynimi alıp atmak istedim. Buradan kurtulma umudu hiçbir şey yokmuş gibi güçlü durmamı sağladı. Hemen geriye dönüp silahları ve birisinin kimliğini aldım. Şans eseri duvarda Ghost'un bana vurduğu iğneden vardı. 10 tanesinin hepsini de bir poşete koydum. Ayak seslerini duyabiliyordum. Ulaşmalarına saniyeler kalmıştı. İşin tuhaf yanı ise tüm bunlar sadece birkaç dakikada gerçekleşmişti. Koridora doğru hareket ettim. Birden bire orada diye ses duydum. Hemen bulduğum ilk kapıdan girdim. Bütün askerler kapının önündeydiler. Etrafı incelerken havalandırmayı gördüm tepemdeydi. Sandalyeye çıkıp kapağı açtım. Askerlerden biri hepsini bayıltmış efendim dedi. Gerçek silahta vardı ama katil olmak istemediğim için bayıltıcı silahı kullanmıştım. Onlar kapıyı açarken bende saniyeler içerisinde havalandırmaya girdim. Şans eseri yönde giderken bir yandan onları dinliyordum ama ses gittikçe azalıyordu. Bir adamın sis bombası dediğini duydum. Hemen sağa girdim ve boğazımda bir acı hissettim. Hemen ağzımı kıyafetlerle kapattım. Birkaç adım sesi duydum. Hemen ilerlemeye başladım ve bir kapaktan baktığımda içeride boş bir oda vardı. Tam inecektim ki birisi içeriye girdim. Birisinin peşimden havalandırma da beni takip ettiğini duya biliyordum. Şans eseri güvenlik odasına denk geldim. Güvenlik odasına baktığımda odada iki kişi vardı. Bir tanesi hayır efendim onu hiçbir yerde göremiyoruz dedi. Sessizce kapağı kendime çektim. O kadar güçlüydüm ki kapak hemen açılmıştı. Uyutucudaki silahı kontrol ettiğimde sadece bir tane iğne kaldığını gördüm. Güvenlik sesi duyup birkaç kez etrafına baktı ama tekrar işine geri döndü. İkisinin de sırtı duvara dönükken içeriye atlayıp birisini boynundan vurdum. Diğerine silahı tuttuğumda hiçbir şey yapacak vakit bulamamıştı. Poşeti yere bırakıp boş elimle silahı aldım. Uyutucu silahı ise yere attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN BORCU
Ciencia FicciónBirisine can borcunuz olsaydı bunu ödeyebilmek için neler yapardınız? Mesela bir suçu üstlenir miydiniz? Ben üstlendim. Serbest kalacağımı zannederken mahkum oldum ve her şeyimi kaybettim. NOT: Bu benim ilk yazım bu yüzden muhakkak ki hatalarım olac...