AKİF
Kahvaltıdan sonra hep beraber hastaneye gittik.Burası özel bir hastaneydi anneme iyi baktıklarını ümit ettim.Aslında annemi çok merak ediyordum,göreceklerimden de korkuyordum.Asansörle beşinci kata çıktık.Annemin odasının önüne gelince babamla babaannem içeriye girdiler, ben kapının önünde duraksadım bir an..
İçeriden sesler geliyordu.Babam anneme nasıl olduğunu sordu.Sonra annemin sesini duydum,kısık cansız ve çok kötü bir ses duydum.Bu sesin çocukluğumda bana ninni söyleyen ses olduğuna inanamadım.
Ayaklarım beni odaya doğru sürükledi.Duyduğum sesin kaynağını görmek istiyordu gözlerim.Içeri girince gördüm onu,yüzü çökmüş göz altları morarmış zayıflamış bir kadın vardı.Herşeye rağmen çok güzeldi.
Annem başını çevirdi ve kapının yanında beklediğimi gördü.Bir an gözleri doldu.
"Oğlum Akif'im gelsene yanıma yabancı gibi niye uzak duruyorsun?"
Annemin yanına gittim,ona sıkıca sarıldım, her zaman yaptığım gibi anlından öptüm.Üzüldüğümü ona hissettirmemeye çalışarak"Annelerin en güzeli,hastanelere düşüyorsun telefon açıp kurtar beni oğlum diye aramıyorsun!" dedim.
"Oğlum üzülmeni istemedim,senin üzülmene dayanamam biliyorsun"
"Biliyorum annem! Ben bir doktorla konuşup geleyim"
Odadan çıkınca karşıdan gelen hemşireye başhekimin odasını sordum.Sonuçta bu hastanenin ortağıydık, annem en iyi bakımı görmeliydi.Daha önce bu hastaneye hiç gelmemiştim burayla abim Arif ilgileniyordu.Geldiğimden beri onuda görmemiştim acil bir iş için İzmir'e gitmiş.
Asansörden yedinci katta indim ve başhekimin odasına girdim.
"Meraba ben Akif Arslanlı annem Zeynep Arslanlı hakkında konuşmaya geldim."
"Merhaba Akif Bey ben Mehmet Sezer,buyrun oturun size ne ikram edeyim?"
"Teşekkür ederim birşey almayayım."
"Peki o halde ben size annenizin durumunu anlatayım."
"Dinliyorum Mehmet Bey"
.....
Genç adam başhekimin odasından çıkınca asansöre doğru yürüdü. Duyduklarını hazmedememişti.Annesi güzel gözlüsü ölüyordu.Acilen ilik nakli olması gerekiyordu,hastalığın son aşamasına gelinmişti.Kimsenin iliği uymamıştı,kendisi annesinin son şansıydı.İliğinin uyumlu olmaması ihtimali çok korkutuyordu.
Asansörün kapısı açılır açılmaz içeri daldı.İçeriden çıkmak için adım atan kıza çarptı.Çokta umrunda değildi adamın,hâlâ kendine gelememişti.Daha sonra o sesi duydu.
"Beyefendi önünüze baksanıza!" dedi karşısındaki kadın.Kendini tutamadı ve
"Asıl siz önünüze bakın!" dedi adam.Asıl kabahatin kendinde olduğunu biliyordu aslında..
"Adama bak yaa hem suçlu hemde üste çıkmaya çalışıyor"
Duyduğu cümle ile gülmek istedi,kadın haklıydı.
Kadının yanındaki arkadaşı kolundan tutarak çekiştirdi ve "hadi gidelim daha yapacak işlerimiz var" dedi.
Asansör kapısı kapandı ve adam kadını unutup kendi düşüncelerine daldı...
.....
Ne kadar zamandır bu bankta oturuyordum bilmiyorum.Önce kan verdim annem için.Annemin durumunun acil olması sebebi ile sonuçlar iki gün sonra çıkacaktı.Çıkacak olan sonuç hâlâ beni çok korkutuyordu.Kafamda binbir türlü senaryo dolanıyordu.Kafamın içindeki ses susmadıkça iyice dengemi kaybediyordum.
Biran önce kendimi toplayıp deniz gözümün yanına gitmeliydim.Doktor moralin onun için önemli olduğunu söylemişti.Ona ölümün bu kadar yakın olması beni delirtiyordu..
Ayağa kalkıp güçlü olmama gerekiyordu.Bende ayağa kalktım ,hastaneye doğru yürümeye başladım.Annemin kaldığı odanın önüne geldiğimde içeriden annemle babamın konuşma sesleri geliyordu..
"Melih bana bir şey olursa lütfen kendini bırakma, biz seninle evleneli 32 sene oldu ben bir gün bile pişman olmadım seni sevdiğim için.Her günümü şükrederek geçirdim.Şimdi ölüm bana çok yakın, ölmekten korkmuyorum sizi yanlız bırakacağım için korkuyorum.Ben olmazsam dağılırsınız toparlanamazsınız diye çok korkuyorum.Şimdi bana bir söz ver bana bir şey olursa dik duracaksın,metanetli olacaksın..Çocuklarımız sırtını sana dayayacak,onları sen toparlayacaksın.."
"Sevgi ben sensiz ne yaparım,yalvarırım böyle konuşma dayanamıyorum..Bem senin mavi gözlerine bakmadan nasıl yaşarım kokuna doyamadığım nasıl katlanırım sensizliğe .."
Odadan Melih Beyin ağlama sesleri geliyordu,genç adam bu yaşına kadar babasının ağladığını hiç görmemişti.Gözleri doldu,koridorun sonundaki bekleme odasına gitti.Ruhsuzca kendini bir sandalyeye bıraktı ve düşüncelere daldı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA
General Fictionİki genç insan ikiside farklı yerlerde zor zamanlar geçiriyorlardı..Birisi babasını küçük yaşta,annesini de yeni kaybetmiş diğeri ise annesini kaybetmenin eşiğine gelmişti..Belki de ölümü ilk defa bu kadar yakınında hissetmişti..