Kalp midir insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Şems-i TebriziEZRA
Sabah gözlerimi heyecanla açtım.İçim içime sığmıyordu.Bugün hastanedeki işime başlayacaktım..
Yıllar sonra ilk defa bu kadar mutlu başlamıştım güne.Hemen banyoya girip işlerimi hallettim.Dolabımın kapağını açıp ne giyeceğimi düşünmeye başladım.Mutfağa girdiğimde Defne'nin kahvaltı hazırladığını gördüm.
"Günaaydıın"
"Günaydın Ezra" diyerek arkasını döndü ve beni baştan aşağı süzdü.Dizlerim de biten mavi bir elbise giymiştim.Sıfır kollu dekoltesi olmayan bir elbiseydi.Saçlarımı yarım toplayıp bir kaç tutamı yanlardan çıkarmıştım.
"Çok güzel görünüyorsun,güneş gibi parlıyorsun"
"Teşekkür ederim bu senin içinin güzelliği canım"
"Hadi geç otur ilk günden geç kalacaksın"
"Tamam hemen kahvaltımı yapıp çıkıyorum"
"Sana en yakın zamanda araba almamız lazım,her sabah taksi ile gidip gelmek zor olur"
"Haklısın bende düşünüyorum bir araba almayı.Ehliyet aldım ama araba alamadım.Aslında annem almak istedi lakin amcam kadın kısmı araba mı kullanırmış diye müsade etmedi"
"Bu adam nasıl bir adam anlamadım.Orta çağda yaşamalıymış aslında.."
"Onlarla ilgili konuşulup bu günümü mahvetmek istemiyorum"
"Haklısın canım kusura bakma"
"Önemli değil hadi kahvaltımızı yapalım da çıkalım"
DEFNE
Ezra çıktıktan sonra bende hazırlanmaya başladım.Üzerime dizimin altında biten siyah kalem etek ve krem bir gömlek giydim.Bugün izinden sonra işe başlayacağım ilk gündü.Çantamı aldım ve evden çıktım.
Arabayı çalıştırıp yola çıktığımda aklıma Ezra geldi.Acaba ilk iş günü nasıl geçecekti.Benim masum ve tatlı kardeşim şimdiye kadar neler yaşamıştı.İnsanlar nasıl bu kadar cani ruhlu olabiliyorlardı anlamıyordum.Kimsesiz bir kadın ve çocuğun yaşadıkları tüylerimi diken diken ediyordu.Emanetim deyip üzerine titreyecek olan insanlar böyle yaparsa insanlığın durumu ne olurdu bilmiyordum.
Ezra çok güçlü bir kızdı.Çok kayıplar vermiş,çok zorluklar çekmişti.İçimden Allah'a yalvarıyordum "lütfen bundan sonra mutlu olsun" diye.
Ben bunları düşünürken önümdeki araba bir anda fren yaptı.Arabayı durdurmaya çalıştım ama önümdeki araca çarptım.Çok sert vurmamıştım ama bir anda olunca çok korktum.
Önümdeki araçtan uzun boylu kumral saçlı bir adam çıktı.Bana doğru gelirken bende arabadan çıktım."Hanımefendi siz ehliyeti nerden aldınız"
"Hem suçlusunuz hem de bana çemkiriyorsunuz.Aniden fren yapılır mı? Anlamıyorum ki böyleleri hep beni mi bulur?"
"Ha yani hep böyle kaza yapıyorsunuz"
"Çattık yani suçunu kapatmak için mi saçma saçma konuşuyorsunuz.Bir şey olmamış işte arabanıza" deyip arabama bindim ve öndeki aracı sollayıp yoluma devam ettim.
EMİR
Yolda giderken telefonum çaldı.Cebimden çıkarırken elimden kaydı yan koltuğun altına düştü.Almaya çalışırken ani fren yaptım ve arkadaki araç bana çarptı.Kızgınlıkla dışarı çıktığım da arkadaki araçtan kızıl saçlı bir kız çıktı.Gözleri kahverengiydi.O kadar tatlı ve naif duruyordu ki nutkum tutuldu.En son bana kızdı ve arabaya bindi ve çekip gitti.Ben hala kendime gelemedim.
AKİF
Bugün sonuçlar çıkacak.Erkenden hastaneye geldik.Abim Arif'te eşi Azra ile geldi.Abim Azra ile geçen yıl evlendi.Şimdi Azra 4 aylık hamile.Azra kahverengi saçlı ela gözlü minyon bir kadındı.
Abimle bir çok yanlış anlaşılmadan sonra bir araya geldiler,onlarınki çok zorlu bir aşktı.Neyseki aralarındaki yanlış anlaşılmaları çözdüler ve evlendiler.Mutlu bir evlilikleri var.Babaannem annemi kızı gibi sever.Ona kızım diye seslenir.Babamla evlendikleri zaman babaannem çok çektirmiş anneme, annem hiç saygısızlık yapmamış babanneme..
Sonra onda etkilenmiş annemin güzel kalbinden ve babamla aralarından çekilmiş.Babam annemi ilk gün ki gibi sever hala..Onun üzerine titrer.Küçükken bizden kıskanırdı onu.Zamanla bizimle paylaşmayı öğrendi.
Şimdi hepimiz sonuçları bekliyoruz.İçimden dua ediyorum.Annem yaşasın diye...Biz yaşayalım diye...
EZRA
Hastanenin önüne gelince taksinin parasını ödeyip taksiden indim.Hastanenin önünde durup karşımdaki büyük yapıyı izlemeye başladım.Sonunda hayal ettiğim hayatı yaşamaya başlamıştım.Annemin yokluğunu hissettim tekrardan..
Nice emekler vererek okutmuştu beni.Şimdi yanımda olsa, bana sarılsa, Ezra'm dese...Gözlerim doldu..
Kendimi toparlamam lazımdı, sürekli geçmişi düşünerek yaşamazdım.Hastaneye girince kalp ve damar cerrahisi bölümünde benim için hazırlanan odaya gittim.Üzerime beyaz önlüğümü giydim.Tam koltuğa oturacağımda odadaki telefon çaldı.Acile kalp krizi geçiren bir hasta gelmişti.Hemen acile gittim,hastayı muayene ettim.Yanımdaki asistana
"Hemen ameliyata almamız gerek, siz hastayı hazırlayın ben de hazırlanıp geliyorum"
"Tamam hocam hemen hazırlıyoruz"
Ameliyattan çıktığımda saat 11'e geliyordu.Zor bir ameliyat olmuştu.Hastanın 3 tane damarında tıkanıklık vardı.Kantine gidip koyu bir kahve aldım,arka bahçede bir ağacın altına oturup kahvemi içmeye başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA
General Fictionİki genç insan ikiside farklı yerlerde zor zamanlar geçiriyorlardı..Birisi babasını küçük yaşta,annesini de yeni kaybetmiş diğeri ise annesini kaybetmenin eşiğine gelmişti..Belki de ölümü ilk defa bu kadar yakınında hissetmişti..