Bölüm 28

1.3K 114 81
                                    

Her bölümü bir kişi için yazacağım!
Bu bölüm kendim için.

...

Marinette
Mutluluktan öleceğim resmen. Bebeğimin cinsiyetini öğrendim.
-Adrien: Sakin ol. Bebeğe zarar vereceksin.
-Marinette: Mutluluktan öleceğim. Resmen oğlumuz olacak! Oğlumuz
( Ben de kız istiyordum yaa. Oyların sonucu erkek. Özelden ve yorumlardan mesajlarınızı okudum. Çok az kişi kız demiş)

...

Tüm gün mutluluktan zıplayıp durmuştum resmen. Benlik bir durum değildi. Hormonlarım dışa vurmuştu. Bazen Adrien'a üzülüyorum. Benim triplerimi çekmekten canından bezmişti.
-Marinette: Adrien
-Adrien: Efendim, meleğim.
-Marinette: Canım elma istiyor.
-Adrien: Yine iş başında hormonların.
Ayağa kalkıp aşağı indi. Yatakta kıvrılıp uyumaya çalıştım. Ama olmuyor. Vücudum bir garipti. Rahat hissedemiyorum...

Elinde 2 tane elmayla gelmişti.
-Marinette: Insan bir tabağa koyur. Bıçakla keser, şekil verir.
-Adrien: Ağzında insan diyorsun. Ben insan değilim. Bence teşekkür edip elmanı ye.
-Marinette: Teşekkürler!

Adrien aşağı inmişti. Salak herif, tüm mutluluğum gitmişti.
-Marinette: Binci tisikkir idip ilmini yi... Aptal

Ne yapayım diye düşünüyordum. Odadan garip sesler gelmeğe başlamıştı. Yattığım yerden yavaşça ayağa kalktım.
-Marinette: Adrien!
Adrien'in yaptığını düşünmüştüm ama ses yoktu. Kapıyı doğru ilerlemeye başladım. Gidiyordum ama kapıya bir türlü yetişemiyordum.
Birisi benim bilinçaltımla oynuyordu.
Duvarlar üzerime gelmeğe başlamıştı.
Elimle kafamı tuttum.
-Marinette: Adrien
Dedim kısık sesimle. Sesim bile çıkmıyordu. Gözlerim kararmaya başlamıştı.

...

Adrien
Nino'nun gevezeliğinden sıkılmıştım artık. Ayağa kalkıp yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Marinette içerde yoktu. Banyoya baktığımda orada da yoktu. Endişelenmeye başlamıştım.
-Adrien: Alya, Marinette'i gördün mü?
-Alya: Yoo. Seninle olduğunu sanıyordum.
Neredeydi?? Sadece 5 dakika yanlız bırakmıştım.

Harry'i bulup konuşmam gerektiğini söylemiştim.
-Adrien: Dışarı çıkmam gerek!
-Harry: Kapıları açamam. Damien bizi bulur.
-Adrien: Marinette yok! Damien zaten bizi buldu. Marinette'i götürdü.
-Harry: Nasıl bu kadar emi  ola biliyorsun ki?
Yakasından yapışıp bağırmaya başlamıştım.
-Adrien: Ya sen kapıyı açıyorsun... Ya da ben senin cesedini çıkarıyorum.
-Harry: Tamam eski dost. Sinirlenme..

Sinirle çıkmıştım bu lanet olası evden. Marinette'i nerede bulacağımı iyi biliyordum. Hızımın yettiği kadar koşuyordum.

...

Damien'in sarayına gelmiştim. Dışarıdaki vampir tıslayarak bana bakıyordu. Bir şey yapmamaları garipti. Hızımı artırıp içeri girdim.
-Adrien: Damien!!! Çık dışarı!!

Büyük şato boştu. Sesim yankı yapıyordu.
-Adrien: Çık dışarı!!!
Etrafta bir kaç adım attım. Kulağıma gelen bağırış sesleriyle arkamı döndüm.

Marinette!

Koşarak sesin geldiği tarafa koştum.
-Adrien: Marinette?
Marinette'in tek yaptığı şey karnını tutup bağırmaktı.
-Adrien: Noldu, güzelim??
Anlayamıyordum. Bebeğe bir şey olmuştu. Kapının sert kapanma sesiyle arkamı döndüm.

Lanet olsun bir bu eksikti. Burada kapana kısıldık. Penceresi bile yoktu. Marinette hala inliyordu.
-Adrien: Anlat bana, meleğim. Ağrın çok mu?? Ne oluyor?
-Marinette: Bebeğim!!! Bebeğim, Adrien. Bir şey yap. Ölmesin!
Kapıya yanaşıp bir kaç kere vurmuştum. Kırmayı bile denedim. Ama olmuyordu. Ahşaptan değildi ki, kırılsın. Demirden di, lanet olası kapı.
-Adrien: Kendi, öz torununu böyle öldüremezsin, Damien!!!  Öz kızına böyle zulüm yapamazsın!!!

Marinette bir faydam dokunmuyordu. Tek yaptığım şey elini tutmaktı. Kendimi öldürmek istiyordum. Benim karşımda acı içinde kıvranıyordu. Ben ise bir şey yapamıyordum.
-Adrien: Damien!!!! Ne istersen yapacağım!!! Sadece onu buradan çıkar!
Hâlâ bir haber yoktu. Kapana kısılmıştık.
-Damien: Tek bir şartla çıkarırım.
-Adrien: Ölecekler. Ne istersen yapacağım!!
Kapının arkasından sesi normal duyuluyordu.
-Damien: Bebek doğulduğunda bende kalacak.
-Adrien: Ne?!
-Damien: Ya kabul edip karını kurtarırsın ya da ikiside ölür.
Marinette baktığımda terlediğini görmüştüm. Tek bir kelime etmiyordu. Sadece bağırıyordu.
-Adrien: Lanet olsun!!! Tamam!! Aç şu lanet kapıyı!
Bir kaç dakika sonra kapı açılmıştı. Damien asil bir şekilde karşımda durmuş gülümsüyordu. Şerefsiz!!!
Yapacak bir şeyim yoktu. Onu kaybedemezdim...

-Adrien: Yardım et, Nino!!
-Nino: Ne oldu??
Kapıyı işaret ederek açmasını istedim. Hızla Marinette'i yatağa yatırıp Luna'yı çağırdım.
-Adrien: Çabuk ol!! Bir şey yap!!
-Alya: Sakin ol, Adrien. Elinden geleni yapıyor.
Sakin olmu?! Dalga geçiyorlardı herhalde. Gözümün önünde can çekişiyordu sevdiğim kadın...

...

Heyoo. Geç geldiği için üzgünüm.
Bu arada türk karakterli hikayem 'Kafes'e beklerim!!
04:08 Yb atıyom. Tam bir dengesiz, ruh hastasıyım.

DarknessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin