2. Bölüm -Beni dinle!

85 10 2
                                    

Selam arkadaşlar! Bu hikayenin kurgusu sürekli olarak değişti. Şimdi aklıma oturan kurguyla devam ediyorum. Ama yeni bölümler Just Imagine final olunca daha sık gelecek. Umarım beğenirsiniz!

8 AY SONRA- Zeynep'den

"Aras, lütfen."

"Bilmiyorum Zeynep."

"Ama bu Tülin'in isteği. Biliyorsun hep bir kuzen istemişti. Lütfen adını Yeşil koyalım. Olmazsa ikinci bir isim daha koyarız?" Evet, bir kızım olmuştu ve ben Tülin'in isteğini yerine getirmek istiyordum. Aras'a üzgün bakışlarımı yolladım. Yanına oturdum. Kolunu omzuma atıp başımı göğsüne yasladı.

"Tamam. Tülin'i kıracak değilim." Sevinçle ufak bir çığlık atıp Aras'a sarıldım. 

"İkinci adı ne olacak?"

"Bilmem?"

"Yeşim olsun. Uyumlu olur." Güldüm.

"Olabilir." İçeriden Yeşil'in ağlama sesleri geldi. Ayağa kalkıp odasına gittim. Uyanmıştı. Kucağıma alıp koltuğa oturdum.

"Adın Yeşil olacak. Tamam mı bebeğim?" Yanaklarını öptüm. Suratı Tülin'e benziyordu. Acaba Tülin yaşasaydı... Dolan gözlerimi kırpıştırdım. Kucağımda yatan Yeşil'e baktım. Cidden Tülin'e benziyordu...

12 YIL SONRA- Yeşil'den


"Yeşil, servis geldi!" Çantamı alıp ayağıma ayakkabılarımı giydim. Evden çıkıp servise bindim. Yine saçma sapan espriler duyduğumda gözlerimi devirip tekli koltuğa oturdum. Aslında adımla ilgili bir sıkıntım yoktu. Tülin ablam hep bir kuzeni olsun istermiş. Ben bir aylıkken ölmüş. Adımın Yeşil olmasını istediği için de annem adımı Yeşil koymuş. Zaten yeşil rengini de severim. Benim açımdan sorun yok tabi. 

Kulaklığımı takıp son ses müzik açtım. Okula gelince sınıfıma çıktım. Herkes adımdan dolayı beni 'ucube' olarak tanımlıyordu. Arkada iki kişilik sırada tek başıma oturuyordum. Çantamı yandaki sandalyeye koydum. Kafamı sıraya dayayıp öğretmen gelene kadar kulaklığımı çıkarmadım. Öğretmen gelince ayağa kalkma zahmetine girmedim. Gelen Fen öğretmeniydi. O da ayağa kaldırmıyordu.

"Çocuklar okulumuza yeni bir arkadaşınız geldi. Tek boş olan sınıf bizdik. Kendini tanıtır mısın tatlım?"

"Ben Melis Yeşil..." Sınıftakiler kıkırdayıp bana kaçamak bakışlar yollarken kız duraksadı ve bana bir bakış attı.

"Başka bir okuldan geldim. Pek bilmeniz gereken birşey yok."

"Melis'cim, sen Yeşim'in yanına geç." Hemen itiraza başladım. Yanıma kimseyi almak istemiyorum. Etrafa baktım.

"Hocam, Melis arkadaşımız Esra'nın yanına geçebilir mi?"

"Benim için sorun yok. Melis'cim Esra'nın yanına." Fenci bilerek bana Yeşim demişti. Yeni bir dalga geçen şahsiyeti kaldıramazdım. Kızı pek hazetmemiştim zaten.

"Hayır hocam ben o arkadaşın yanına geçeceğim. Adı neydi?" 

"Adı Yeşil!"  Gözlerimi devirdim. Ne kadar da meraklısınız ismime. Çantamı alıp kenardaki yere astım. Melis denen kız yanıma oturdu.

"Yeşil? Güzel isimmiş."

"Evet öyledir." Hoca dersi anlatmaya başladığında dediklerini dinlemeyip tahtadakileri yazdım. Birazdan geri dönüp yazdırırken sessizlikten yararlanıp dinlenebilirim. 

*

"Çıkabilirsiniz çocuklar." Herkes bir telaş koşturarak yemekhaneye gitti. Ben yürüyerek merdivenleri indim. İnşallah bir gün hepsi koşarken yere düşer de ceza alırlar.

YEŞİL.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin