İNTİKAM ÇİÇEĞİ (+18)

4.Bölüm

SELAM ARKADAŞLAR.
ÖNCELİKLE OKUYUP BEĞENEN VE YORUM YAPAN TÜM OKUYUCULARIMIZA TEŞEKKÜR EDERİZ :) EMEGIMIZIN KARŞILIĞI OLARAK SADECE YILDIZ TUŞUNA BASMANIZ VE 2 SATIRDA OLSA YORUM YAPARAK GOSTEREBILIRSINIZ.
ŞIMDIDEN IYI OKUMALAR...💫🖤
💢 MULTIMEDYA: BORA DAĞLI

Salı gününden ve o yaşanan olaylardan sonra Asil'i bir daha hiç görmedim görmek de istemiyordum zaten.

Sadece verdiği sweet için teşekkür edip onunla daha fazla muhattap olmak istemiyorum.
Sweeti ne kadar hoşuma gitsede -ve tabii üstüne sinmiş o muazzam kokuyu da hiçe sayamazdım- kesinlikle vermeliydim.

Bugün cumaydı 2. dönemin ilk haftası bitmişti resmen, bu 5 gün içinde yaşadıklarım beni fazlasıyla yormuştu zaten.

Bir an öncede amcama asilin kim olduğunu sormam gerekti adam sürekli okuldaydı acaba öğretmen falan mıydı?

Ay Allah korusun 2-3 günde başıma onun yüzünden neler gelmişti bide her gün görsem bir aya kalmaz ölürdüm herhalde.

Düşüncesi bile benim için korkunçtu.

Sınıfta otururken aniden
"Merhaba çocuklar Ben fizik hocanız Asil" Sonra bir kahkaha attım Allah'ım ya adamın fiziği güzel diye sayısal bir ders olan fiziğin ne alakası vardı?

Kendi kendime bir sürü saçma senaryo kurup güldüm.

Daha sonra gerçekten böyle bir şey olsa sınıftaki kızlar ona nasıl hayranlıkla bakardı. Hele o İrem yok mu kesin yavşardı Asil'e. Aniden gülüşlerim soldu.

Kızların onu beğenmesiyle içimdeki sinire hakim olamadım. - Hayalde olsa kızların ona bakmasını istemem tabi Asil beni ilgilendirmiyo da sadece kızları sevmediğimden, yoksa banane canım o adamdan...-
Salak salak ne düşünüyordum ben ya of kendine gel Vera.

Kendime geldiğim an yatağımın üstünde duran siyah sweet aldım ve çantama koydum.
Banyoya gittiğim gibi elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm ve aynanın karşısında durdum yine kendimi izlerken dalıp düşüncelerim arasında boğulan küçük kızla karşılaşmak istemiyordum.

Fakat zihnim;ben ne kadar unutmaya çalışsamda her seferinde geçmişimden fragmanlar sunarak beni intikam almaya artık bir şeylere başlamam konusunda beni uyarıyor, karşımda duran küçük kızın sırtına hançerler saplayıp duruyordu.

Başımı iki yana salladım ve hemen dolabıma yöneldim.
Üstüme fazla abartılı olmayan sadece sağ üst köşesinde melek kanadı olan göbek üstü siyah bir tişört giydim.

Tişörtün üstündeki melek kanadının dolu olduğu küçük pırlantalar çok tatlıydı. Aslına bakarsanız sırf melek motifini beğendiğim için almıştım. Hem her insana yakıştığı gibi siyah renk bana da yakışıyordu.
Bacaklarımı da vücudumu tayt gibi sıkıca saran pantolomun içine soktum.
Askıda duran siyah kot ceketimi de alınca artık hazırdım.

Kendime aynadan son kez baktığımda; gayet sade giyindiğimi ama bi o kadar da dikkat çekici durduğumu fark ettim.
Üstüme aldığım kot cekette ayrı bir hava katmıştı.
Kot ceketimin de önünü kapatmadan bıraktım.

Saçlarımı da bu kez sıkıca bağlamak yerine başımdan başlayıp belime kadar iki örgü yaptım.
Saçlarım tam siyah değildi ama koyu bir kahve tonundaydı. Ve belime kadar uzanıyordu.
Annem ne kadar 'kes' dediyse de her zaman ki gibi kendi bildiğimi yaptım ve kesmedim. Annem de sonra karışmadı zaten.
Anladı heralde benimle başa çıkamayacağını.