BİSİKLET - KOD: 8
⏳
Hayatımda birçok dönüm noktası oldu ve hiçbiri beni başladığım yere getirmedi. Dönüm noktası kalıbının içine tam olarak yerleştim hem de defarlarca. İlkokul aşkım tarafından reddedildiğimde, ilk kez kızların çıplak bacakları hoşuma gittiğinde, ilk kez seviştiğimde, ilk kez ailemle büyük kavga ettiğimde, ilk kez ağladığımda, ilk kez para kazandığımda, ilk kez şehir dışına çıktığımda... Liste bu şekilde uzar giderdi.
Basit gibi görünen ilkler benim için hayat sokağının köşeleriydi. Köşeyi dönünce neyle karşılaşacağımı bilmiyordum ama benden bir parçanın eskisi gibi olmayacağını biliyordum.
Nefes nefese, hızlı adımlar atarken aklımdan geçen tek şey: geri de bıraktığım adımlarla benden bir şeyler yittiğiydi. Yine bir ilkin içerisindeydim ve yine üç beş adım sonra önümde bir köşe vardı. Dönmekten başka şansım yoktu. Önümdeki belirsizlik arkamdan gelen karanlık sülietten çok daha tercih edilesiydi.
Yüzümü buruşturup elimi sızlayan omzuma götürdüm. Nasıl olduğunu hatırlamadığım bir yara vardı orada. Kim yapmıştı, nerede ve nasıl olmuştu? Hiçbir fikrim yoktu ama acısı yadsınamayacak kadar çoktu.
Adımlarımı koşar hale getirip köşeyi döndüm ve bir an da yüzüme gelen ışıkla gözlerimi kapadım. Bir önceki sokak zifiri karanlıkken şimdi ışıktan önümü göremiyordum. Gözlerimin kamaşması yavaş yavaş giderken ellerimi indirdim.
Karşımda bir düzine insan dimdik bir şekilde duruyordu. Arkamı kontrol ettim, karanlık süliet her an gelebilirdi.
" Önümden çekilir misiniz? " dedim, kısık sesle.
İnsanlar birbirine baktı ve gülmeye başladılar. Bu duyduğum en berbat gülüştü ve mekanikti. Kaşlarımı çatıp geriye doğru bir adım attım.
" Nesiniz siz? "
İçlerinden birisi avcunu bana doğru tuttuğunda bir mekanizma çalışmaya başladı, çarklar döndü, açıldı ve içinden silah çıktı.
" Hasiktir! " diyerek, arkamı döndüm ve kaçmaya çalıştım. İki adım atmıştım ki birisine çarpıp popomun üzerine düştüm.
Dakikalardır beni takip eden kişi, tepeden yüzüme bakıyordu. Yüzünü göremiyordum, üzerinde pelerin vardı ve kapüşonu yüzünü kapatıyordu.
" Kimsin? " diye, sordum titrek sesimle. Burnumun üzerine düşüp yamulan gözlüğümü düzledim. " Benden ne istiyorsun? "
" Sen de bana ait olan bir şey var. " dedi, bir kadın sesi. Bu sesi tanımıyordum.
" Ben de bir şey yok. "
" Bigem, Bigem, Bigem. " dedi, gülerek başını iki yana sallıyordu. " Kendini fazla zeki sanıyorsun. "
" Öyleyim. " diye çıkıştım, burada tek derdim buymuş gibi.
Rahatsız edici bir kahkaha attı. " Bana ait olanı rahat bırak! " dedi, sonra sert bir dille.
" Yüzünü aç! " dedim, elimi yere koyup ayağa kalkarken. Omzumun acısı artmıştı ve kolumdan aşağı doğru sızıntı şeklinde süzülen kanı hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bisiklet - Kod: 7892
Science FictionProfesör Harun Özgen'in yönlendirmesiyle çalıntı kodun peşinden İsviçre' ye giden bir grup genç ve geleceğe açılan kapılar. Gizem, gerilim, heyecan, aksiyon, bilim ve aşk sevenler için güzel bir kitap. Adım adım çözülen sırlar ve peşinen gelen ger...