Nazlı Peker:
Hissizlik! Hiç bir şey hissetmemek. Sizce buda bir his değil mi? Eğer öyleyse şuan hissettiğim tek his buydu.Hiç bir şey hissetmemem.Giydiğim beyaz elbisenin üzerinde kan git gide yayılırken bulanık gören gözlerim etrafa baktı.
Bir sürü insan,ayırt etmekte güçlendiğim onca ses,ve önümde duran siyah araba..
Döktüğüm göz yaşı omzumu ıslatırken gıdıklanan tenim beni zorluyordu.
Başımın dönmesi ile kişileri bile artık ayırt etmek de güçlük çekiyordum."Nazlı,Nazlı bak biz buradayız sakin ol tamam mı? Sakın kapatma gözlerini"yüzümü avuç içine alan Seline baktım."Lütfen Nazlı uyuma"Selin ısrarla bu cümleyi kuruyordu.Üzgünüm Selin ama çok uykum var.
"Nazlı"Zümrüt hıçkırarak ağlıyordu."Hadi bizimle kal"Ezgi elimi tutmuş kendini sıkıyordu.Ağlamazdı o bilirim ben onu ama şuan zorluyordu kendini ağlamamak için.Dolan gözleri sinirden mi yoksa kendini sıkmasından mı tartışmaya açık bir konuydu.
"Nerede kaldı bu ambulans"Ezgi sinirle etrafa öfke saçıyordu."Aradık şimdi gelir"tanımadığım bu sese hiç bakma gereği bile duymadım.Dilimin ucuna gelen cümleler bir türlü dışarıya çıkamıyordu.Sanki bir şey tutuyordu onu ve çıkmasına izin vermiyordu.Bir dakika bu tat.Kan?
"Dayan Nazlı gelir şimdi"Selinin ağlayarak söylediği cümleden sonra duyulan siren sesi beni az da olsa rahatlatmıştı."Açılın açılın"sedye ile gelen sağlık görevlileri hemen boynuma boyunluk geçirdi.Gözüme ışık tutuyorlardı."Işığı takip edebilir misin?"diye sordu bana yaşlı kadın.Elimden geldiğince takip etmeye çalıştım ama bir süre sonra bıraktım takip etmeyi ve öylece baktım.
"Bilinci tam yerinde değil.Olay tam olarak ne?"diye kızlara bakan kadına Ezgi cevap verdi."Araba çarptı sonra birden yere düştü."en kısa hali ile anlatmıştı olayı.Kadın başımı tuttu ve sonra geri çekti elindeki kanı görebiliyordum.Yavaşça sedyeye alındıktan sonra arabaya bindirildim.Kızlarda arabaya binince hareket etmeye başladık.
***
Hastaneye geldiğimizde İpek de gelmişti.Ve diğerleri."Dayan güzelim dayan tamam mı?"Can elimi tutmuş saçımı okşuyordu.Şuan burada zamanı durdurmak isterdim."Sana bir şey olmayacak.Hem daha beni affetmedin.Affetmeden de hiç bir yere gidemezsin gerekirse ben gelirim yanına"dedi akan göz yaşını silerek.Gülmek istedim.Ama yapamadım.Gözlerim git gide kapanıyordu ve ben buna engel olamıyordum.
Alındığım ameliyathanede düşündüğüm şey gidersem geride bırakacağım insanlardı.
Annem,babam,İpek,Selin,Ezgi,Zümrüt ve Can.İpek ile daha yapacağım bir sürü utanç verici anlar olacaktı,Selinin mezuniyet heyecanını yatışdıracaktım,Ezginin daha karnını doyurmadım,Zümrüt ile daha konuşacağımız bir sürü ship konusu vardı.Canı affetmedim bir kere onunla olan hayallerim var daha.İpek Çakır:
"Allah'ım lütfen,lütfen ona bir şey olmasın"Selin ameliyathanenin önünde oturmuş dua ediyordu."Olmayacak daha onunla yapacağımız bir sürü utanç verici an olacak"dedim akan göz yaşımı silerken.Hepimiz aslında içten içe korkuyorduk.Onu kaybetmekten çok korkuyorduk. Ezgi öylece oturmuş duruyordu.Ne bir söz çıkıyordu ağzından ne de bir tepki veriyordu.
"Ailesine nasıl haber vereceğiz?"Demir yaslandığı duvardan uzaklaşarak bize sordu soruyu."Bilmiyorum"dedim."Ben konuşurum" diyerek ayaklanan Selinin arkasından bizde yanına gittik.Korkarak telefonu eline aldı ve annesini aradı.
"A..Alo Nergis teyze"
-"Selincim ne oldu?"Bize baktı Selin.Oda nasıl söylemesi gerek bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENİN ANTİ PRENSESLERİ (YARI TEXTİNG)
Short StoryOnlar unutulmaz anlarına birlikte ortak olmuş,çekilmez gibi gelen anları birlikte atlatmış dostlardır.. Onlar birlikte gülmüş,ağlamış,kızmış,küsmüşler....Onlar siz ve dostlarınız gibi sevmişler birbirlerini... Onlar ne prenses gibiler ne değiller o...