Nazlı Peker:
Sıcak bir cumartesi günüydü.Ezgi ve Demir'in arası düzelmişti.Hatta baya yakınlardı.Kısaca şuan herkes mutluydu.Sözleştiğimiz gibi sinemaya gidecektik.Korku filmi olduğu için saat 10'da sinema salonunda buluşacaktık.Herkes 1000 soru çözmüştü.Sinemaya gitmeden 2 saat önce Can beni evden alıp sürprizi olduğunu söylemişti.
"Can nereye gidiyoruz söylesene ya"
Elleri ile gözlerimi kapatmıştı ve beni dik bir yere çıkarıyordu.
"Sürpriz dedim ya bal peteğim sus ve yürü sadece"
"Ya ama Can"
Ne kadar itiraz etsemde bir türlü nereye gittiğimizi söylememişti.En sonunda bir yerde durmuştuk.
"Hazır mısın?"
Gülerek sorduğu soruya heyecanlı bir şekilde kafa salladım.Yavaşça ellerini gözlerimden çekmişti.Gördüğüm manzara ile ağzım açık kalmıştı.Gün batımının karşısında bir salıncak duruyordu.Esen hafif rüzgar ve öten kuş sesleri ile büyüleyici bir yerdi.Koşarak karşımda duran salıncağa oturdum.Can arkamdan gelip beni sallamaya başladı.
"Can burası çok güzel"
Gülerek bağırıyordum.Can salıncağı her ittiğinde güneşe daha da yaklaşıyor gibi hissediyordum.Bir süre sallandıktan sonra salıncaktan indim.Can elimi tuttu ve biraz ilerideki banka oturduk.Karşımdaki bu güzel manzaranın etkisinden hala çıkamamıştım.
"Beğendin mi?"
Can'ın sorusu ile gözlerimi gün batımından çekip Can'a çevirdim.
"Bayıldım"
Can eridiğim o gülüşünü dudaklarına yaydığında beni kendine çekti.Başımı omzuna yerleştirdim ve gözlerimi kapattım.Hafiften esen rüzgar tenimi gıdıklıyordu .Salak salak gülüyordum.Öylece sessiz bir şekilde durmuş kuşların cıvıltılarını dinliyorduk.
"Nazlı"
Başımı Can'ın omzumdan kaldırdım.Gözlerine baktım.Mavi gözleri parlıyordu.Gülümsedi.
"Seni çok seviyorum"
Hızlanan kalp atışlarım ve kesik kesik aldığım nefesler.Onu ilk gördüğüm andaki gibiydiler.Onu her gördüğümde böyle oluyordum.
"Bende seni seviyorum"
Dedim.Yüzümü avuçları içine aldı ve bana yaklaştı.Önce gözlerime baktı sonra dudaklarıma.Yutkunmaya çalıştım ama yapamadım.Biraz daha yaklaştı ve dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu.Bir süre öylece durduktan sonra dudaklarını çekti dudaklarımdan.Gözlerimi açmaya çekiniyordum.Alnını alnıma yasladı.
"Ezgi ve Demir bile öpüştü biz hala sevgiliyiz bu ilk'i oldu"
Dediği şeye istemsizce güldüm.Birden gelen cesaret ile bu sefer ben dudaklarımı buluşturdum onun dudaklarıyla.Güldüğünü hissetmiştim.Kendimi geri çektim ve gözlerine baktım.
"Artık iki oldu"
"Üç olsun mu?"
Birden kahkaha atmaya başladım.
"Ne oldu ya dört mü olsun?"
Kahkaham iyice artmıştı.Can bu halime gülümseyerek konuştu.
"Yuh Nazlı 5 mi olsun?"
Durdurmaya çalıştığım kahkaham Can'ın birden bana sarılması ile dinmişti.Kokusunu iyice içime çekmiştim.
"Özür dilerim Nazlı.Seni daha önce fark edemediğim için"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENİN ANTİ PRENSESLERİ (YARI TEXTİNG)
Short StoryOnlar unutulmaz anlarına birlikte ortak olmuş,çekilmez gibi gelen anları birlikte atlatmış dostlardır.. Onlar birlikte gülmüş,ağlamış,kızmış,küsmüşler....Onlar siz ve dostlarınız gibi sevmişler birbirlerini... Onlar ne prenses gibiler ne değiller o...