Nazlı Peker:
İpeklerin sitesine erkenden gelmiştik. Köşede duran banklara geçmiş konuşuyorduk.
"Ya gidelim işte lütfen gidelim lütfen,lütfen" İpek sabahtan beri Canın sunduğu teklifi kabul etmemiz için bize dil döküyordu."Hem artık yürüye biliyorsun da" İpek gitmeniz için her yolu deniyordu. Ah şey evet artık yürüye biliyordum.Ama bunu henüz Can öğrenmemişti. O konuşmadan sonra Cana hiç bir şekilde cevap vermemiştim.Salak falan dersiniz belki ama azıcık ders vermem gerekti. En sonunda İpeğe pikniğe gitme fikrini sunmuştu. "Bence de gidelim hem değişiklik olur"Ezgi de İpeğin tarafını geçtiğini belli edince İpek heyecanla söze atıldı.
"Bence de değişiklik olur hem bu pazar günlerinden cidden sıkıldım evde Egenin sabahtan akşama kadar kuşları öldürerek verdiği konserden,İdilin arkadaşlarıyla odada sesli bir şekilde konuşarak kulaklarımın içine etmesine ve üstelik annemin her hafta yaptığı o pazar temizliğinden çok sıkıldım.Bu piknik baya değişik olacak hem biraz erkek keseriz"
Ve işte İpek Çakır kaleyi içten fethetti! Erkek kelimesinden sonra Ezgi ve Zümrüt'ün ağzı açılmıştı. İpek sinsice Ezgiye baktı ve gülerek konuştu."Hem orada bir sürü yemek olacak kim bilir belki çiğ köfte de olur"ve işte kale tamamen İpek Çakırın."Kızlar ben garanti gidiyorum"Ezgi lafını söyleyip oturduğu banka geri yaslandı.Zümrüt sanki laf sırası ondaymış gibi "Bende gidiyorum"dedi.Anlaşıldı gidiyorduk.Sessizliğimi koruduğum da İpek gülümsedi.
Gözlerim masada kolunun üzerine yatıp uyuyan Seline takıldı.Hafifçe gülümsedim."Lan bu uyuyor mu?"dedi Ezgi oturduğu banktan kalkıp Seline bakarak.Sonra hiç birimizin beklemediği bir şey yaptı ve elini sert bir şekilde Selinin yanağına geçirdi.Çıkan ses boş sitede yankılanırken şaşkınlıkla açılan gözlerim Selinin ani sıçrayışı ile daha da açılmıştı.
"Ananskm"Selin aniden kalkışı hepimizi kahkahaya boğmuştu.Elini Ezginin vurduğu yere götürdü."Ay Selin çok pardon bu kadar sert geleceğini düşünmemiştim vallaha özür dilerim ya"Ezgi eli ile ağzını kapatarak gülümsemesini tutmaya çalışıyordu.Selin kızaran yanağını tutarak sinir ile Ezgiye daha sonra bize baktı.
Hepimiz kahkahalar ile sitedeki uyuyan insanları rahatsız etsek de engel olamıyorduk."Şş tamam yeter bu kadar gülmek şimdi biri cama çıkıp kızacak bize"Zümrüt'ün kahkahasından zar zor çıkan sesi bize hiç işlememişti ta ki başka bir sesin bize seslenişine kadar.
"Ayıp ayıp sabahı köründe bu yaptığınız çok ayıp.Siz gençler ne ara böyle oldunuz yahu gidin evinizde yatın. Okul yok diye başka insanları rahatsız etmeye hakkınız yok bu ne ya? Kaç yaşında insanlarsınız nerede nasıl davranacağınızı aileniz öğretmedi mi size? İpek seni babana söylerim bak kim bu kızlar? Gidin başka yerde laklak yapın. Yürüyün hadi!!"
Rüstem amca geceliğinin içinde kaybolmak üzereydi resmen. Sallanan yanakları sinirden kızarmıştı. Kızlar suspus olmuştu. İpek Rüstem amcayı bize çok anlatırdı. Ve anlattığı kadar da vardı gerçekten.
"Özür dilerim Rüstem amca daha olmaz affet bizi bir aptallık ettik ama ne olur söyleme babama çok kızar bana"
Kafiyeli şekilde konuşan İpeğe içimden gülerek bakıyordum. Sinirle içeri giren Rüstem amcadan sonra hepimiz elimiz ile ağzımızı kapatmış öyle gülüyorduk.
"Selin"çekinerek Seline bakan Ezgiye baktım."Kanka makyajını beğendim nasıl yaptın?" Zümrütün alaylı sesi ortamı yumuşatmıştı.
Seline olan biteni anlattıktan sonra oda gitmekten yana kullanmıştı oyunu. Telefonumu elime aldım ve Cana mesaj atmak için WhatsApp'a girdim. Can çevrimiçiydi. Ama kime??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENİN ANTİ PRENSESLERİ (YARI TEXTİNG)
Короткий рассказOnlar unutulmaz anlarına birlikte ortak olmuş,çekilmez gibi gelen anları birlikte atlatmış dostlardır.. Onlar birlikte gülmüş,ağlamış,kızmış,küsmüşler....Onlar siz ve dostlarınız gibi sevmişler birbirlerini... Onlar ne prenses gibiler ne değiller o...