Günümüz, Luke
Nefeslerimi düzene sokmaya çalışırken yanımda uzanmakta olan Iris'e sahte bir gülümseme göndermeye çalıştım. Çarşafı iyice üzerime doğru çekiştirirken içimden son bir haftada gelişen seks hayatım hakkında söyleniyordum. Bundan rahatsız değildim gerçi. Hiçbir şeyi umursamadan davranmak, biraz olsun sorumsuz olmak yani Michael Clifford olmak iyi hissettiriyordu.
" Bir tura daha ne dersin? " başını kaldırarak bana baktığında ona gözlerimi devirdim. Onunla yalnızca bir kaç saat önce tanışmıştık. Oldukça susamış bir kız olduğunu söylemek zor değildi. Onunla yalnızca bir kaç dakika geçirdiğinizde bunu anlıyordunuz zaten. Ne diyebilirim ki, Clifford yıkıntısının altından kurtulmaya çalışmak kolay değildi. Ve benim, yıkıntının altından sağ salim çıkıp üzerimi silkelemeden vazgeçeceğim yoktu. Her ne kadar bu her gece duygusuz seks yapmak demek olsa da.
Iris'in hala cevap bekleyen bakışlarına karşılık omuzlarımı silktiğimde bu umursamaz tavırlarımdan sıkılmış bir şekilde iç çekti.
" Sinirin mi bozuluyor? " dudaklarımı bükerek yüzüme sahte bir üzüntü yerleştirdikten sonra hemen eski ciddi halime döndüm. " Kapı orada. " parmağım ile kapıyı işaret ederken ben bile kendimi tanıyamıyordum. Tekrar sıkıntıyla iç çektikten sonra çarşafın arasından sıyrılarak yataktan kalktı. Yerden toparladığı kıyafetlerini üzerine geçirdikten sonra kapıya yöneldiğinde ona onu arayacağımı söyledim. O, evden çıkıp gittikten birkaç dakika sonra ben de üzerime bir şeyler geçirerek aşağı indim.
" Bir daha asla o yatakta yatmayacağım. " Calum yüzünü buruşturarak beni alaya aldığında ona gülümsedim.
" Burayı kullanmama izin verdiğin için teşekkürler dostum. "
" Bu konuda konuşmak istemiyorum. " bu dediği üzerine gülmeye başlamıştık ki kapı zili bizi bölerek çalmaya başladı. Kafam karışmış bir şekilde Calum'a baktığımda,
" Sen yukarıda yatağımı parçalarken sıkılıp çocukları çağırdım. " diyerek omuz silkti. Bu dediğine yarım ağız gülümsedim. Çocuklar demek, Michael demekti. Ve Michael demek kaçtığım noktaya geri dönmek demekti. Bu düşünce yüzümdeki gülümsememi yavaşça soldururken Calum çoktan kapıyı açmaya gitmişti.
" Asla Luke'un senin yatağında bir kızı becerdiğine inanmam! " kapının açılış sesi ile beraber Ashton'ın bağırışı kulaklarımı doldurdu.
" İnansan iyi olur dostum, bu kulaklar her şeyi işitti! " Calum bir parmağı ile kulağını işaret ederken sırayla en arkada Michael olacak şekilde içeri girdiler. Ona baktım, suratı asıktı ve teni hiç olmadığı kadar solgundu, kireç gibiydi.
" Luke, luke, evet bebeğim, daha hızlı! " Calum sesini bir kız gibi incelterek yanıma geldiğinde ona çenesini kapamasını söyleyerek koltuklara ilerledim. Arkamdan ilerleyerek onlarda salonun belirli köşelerine dağıldılar; Calum yanıma, Ashton ve Michael ise karşıdaki tekli koltuklara.
" Ne çabuk da büyüdü! " Ashton hala beni alaya alırken Michael hariç herkes gülüyordu.
" Her şey çok hızlı gelişti. " dedim ellerimi iki yana açarken. Michael hala dediklerimize gülmemekte ısrarcıydı.
" Yine de çok hızlı gitme, aids falan kapacaksın. Bu, bu hafta kaçıncı? " Calum eli ile sırtımı sıvazlarken konuştuğunda ona üç parmağımı göstererek cevap verdim. Ashton ile ikisi tatmin olmuş bir biçimde kafa sallarken onların bu hallerine gülüyordum.
" Michael, dostum, sen bir şey demeyecek misin? " Ashton, Michael'a döndüğünde hepimiz susmuştuk. Yeşil gözleri yavaşça benimle buluştuğunda olduğum yerde düşüp bayılmamak için dua ediyordum.
" İyi iş, dostum. " son kelimeyi o kadar net bir şekilde vurgulamıştı ki midemin kasılmasına engel olamamıştım. Yüzüme yapmacık bir gülümseme takınarak ona gülümsediğimde onun da içten içe nasıl yandığını görebiliyordum. Ve yanmaya devam edecekti. Ona kendi silahı ile saldırıyordum. Bir süreliğine Michael Clifford olmuştum; sorumsuz, dengesiz, umursamaz. Şimdi peşimden koşması gereken taraf oydu. Çünkü ben artık onun küçük seks oyuncağı değildim. Aksine büyümüş kendime yeni oyuncaklar edinmiştim.
Ve ben, Luke Hemmings, Michael Clifford'ı benimle arkadaş olduğu güne pişman edecektim.
belirtmeliyim ki bir önceki bölümde Michael'ın bahsettiği kız arkadaş bu bölümdeki falan değil, onu bir sonraki flashback ikilemesinde göreceğiz ZATEN TAHMİN EDERSİNİZ Kİ KÜÇÜK LUKE 3 YIL BOŞ GEZMEMİŞTİR KJJKŞD
10. sırayıda gördük kısa hikayede, ah, ne diyeyim ki harikasınız!
sizi seviyorum küçük muke shipperlarımxx
