Hayal et kitapları hem kolay yazılabilen, hem de okuması eğlenceli olan bir tür. Ben de okumayı çok seviyorum ve şimdi yazmak da istedim. Bu kitapta Marvel karakterleri ile hayal edeceksiniz. Bazen Örümcek Adam bazen Kaptan Amerika ve daha birçok ka...
"Anladım,Steve. Evet onu nerede bulacağımı biliyorum. Gelmek istemezse ne mi yapacağım? Ah, onun kıçını tekmeleyeceğim. Derdinin ne olduğunu bilsem bu kadar kızar mıydım?! İki ay önce beni terk edip giden arkadaşını öldürmeyeceğim, Steve. Sakin ol. Her neyse sanırım bahsettiğin mekanı buldum."
Telefonu cebine koyduktan sonra karşındaki kırmızı tabelaya baktın. Aradığın isim kocaman harflerle yazıyordu. Ve aradığın kişi içeride olmalıydı. Bucky. Aşık olduğun adam. Sevgilin. Yani iki ay önce sevgilin olan adam. Her şey iyi giderken hiçbir şey söylemeden ortadan kaybolmuştu. Önceleri başına bir şey geldiğini sanıp korksanız da sonrasında ona bir şey olmadığını, sadece sizi terk edip gittiğini anlarsınız. Uzun bir süre izini sürdükten sonra onun Rusya'da olduğunu tespit edersiniz. Ve sen hesap sormak için buraya gelirsin.
"Umarım mantıklı bir açıklaman vardır, Barnes."
Derin bir nefes aldıktan sonra içeri girersin. Yüksek sesli müzik beynine işlerken yüzünü buruşturursun. Sabahın erken bir saati olsa bile bu tarz yerler müziği hiç kapatmaz. Alkol ve sigara kokusu burnuna dolarken dans eden birkaç kişiyi geçip ilerlersin. Gözlerin tanıdık simayı ararken eşsiz bir Rusça kulağına dolar.
"Sasha bir bardak daha alabilir miyim?"
Ajan olduğundan dolayı Rusçayı biliyorsundur ve şu an konuşulanı kolayca anlarsın. Sesi de tanırsın. Bucky'ni tanırsın. Arkanı döndüğünde bar taburesinde oturan yalnız adamı ve ona cilveli bir şekilde içki dolduran çalışanı görürsün.
"Barnes."
Yüksek sesle konuştuğunda dikkatini çekmeyi başarırsın. Sana inanmayan gözlerle bakarken sen ona doğru bir adım atarsın.
"Y/N... senin burada ne işin var?"
"Asıl senin burada ne işin var?! Tek kelime etmeden çekip gittin. Beni bıraktın, Steve'i bıraktın. Bizi terk ettin!"
"Bak bildiğin gibi değ-"
"Bildiğim gibi değil? Bildiğim bir şey yok ki zaten. Çünkü haber verme zahmetinde bile bulunmadın! Saçını bile kestirmişsin. Sen... sen burada yeni bir hayata başlamışsın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sana suçlu bir şekilde baktığında sinirle nefesini verirsin.
"James, ne oluyor? Bu kadın kim?"
Adının Sasha olduğunu kadın konuştuğunda bakışlarını ona çevirirsin ve Rusça konuşmaya başlarsın.
"Beynini patlatmamı istemiyorsan çeneni kapa."
Bu tehditin ciddi olduğunu anlayan kız sana bakmayı bırakıp arka tarafa geçmişti.
"Y/N ben ben... yapamadım. Olmadı. Beceremedim. Gitmek istedim."
"Beni terk ettin?"
Dolu gözlerle ona baktığında iç çeker.
"Evet, seni terk ettim. Üzgünüm. Burada... yeni bir hayatım var. Burada, iyiyim."
Kesik bir nefes aldıktan sonra çeneni dikleştirirsin.
"Senden nefret ediyorum Barnes."
"Biliyorum ben üz-"
Sözünü kesen şey yumruğun olmuştu. "Keşke hayatıma hiç girmeseydin. Canın cehenneme."
Ona tiksinir bir şekilde baktıktan sonra dışarıya çıkarsın ve dakikalardır tuttuğun hıçkırığını serbest bırakırsın. Ve paramparça olan kalbinde geldiğin yoldan geri gidersin.
İçeride bir çocuk gibi ağlayan Bucky'den habersiz...
