Hayal et;
"Niyetin beni öldürmek mi? Öyleyse bunu hemen yapmalısın. Yoksa senin için hiç iyi olmaz."
Nefes nefese konuştuğunda peşindeki adam sırıtmıştı.
"Niyetim seni öldürmek olsaydı bunu yapardım emin ol."
Yorgunluktan öleceğini hissediyorken bayık bir gözle ona baktın.
"Hadi devam edelim."
Yalvarırcasına ona bakmana rağmen seni hiç takmamış ve koşmaya devam etmişti. Sen de mecburen dediğini yapıp koşmaya başlamıştın.
"Solundayım!"
"Solundayım!"
"Solunda-"
"Yeter!" Bağırarak tepkini gösterdikten sonra olduğun yerde durup iki büklüm oldun. "Steve, yeter. Daha fazla koşamam. Bacaklarımdaki tüm kaslar eridi. Ayakta duramıyorum."
"Ama sevgilim daha yeni başlamıştık."
"Ben bir süper asker değilim Steven! Ayrıca neredeyse bir buçuk saat oluyor. Benden bu kadar. Bittim."
Ellerini iki yana açıp kendini koşu yolunun yanındaki çimlere bırakacağın anda seni belinden yakalayıp düşmeni engellemişti.
"Eve gidelim o zaman. Terli terli rüzgar yersen hasta olursun."
"Steve, eve kadar bile yürüyemem. Ben artık yürüyemem. Buraya kadarmış. Elveda güzel bacaklarım."
Gözlerini devirdikten sonra kolunun altından tutup seni kaldırdı ve omzuna attı.
"Bu kadar dayanıksız olmana inanamıyorum Y/N."
"Kes sesini!" Deyip kendini serbest bırakırsın. Omuzda taşınmak tabi ki harikaydı ama Steve hızlı yürüdüğünden dolayı yüzün sürekli kalçasına çarpıyordu.
"Steve! Yavaş yürü. Suratım popona çarpıp duruyor."
"Tempomu düşüremem, üzgünüm."
"Harika popona çarpmak benim için sorun değil. Hem buradan daha güzel görünüyormuş."
Bunun onu utandıracağını bildiğin için gülmüştün. Steve seni omzundan çekip kucağına aldığında onun kırmızı suratını görüp kahkaha atmıştın.
"Rahibe Amerika utanmış mı?"
"Sen çok kötü bir kız oldun, beni utandırınca eline ne geçiyor?"
"Bu harika manzara." Gülerek burnuna dokunduğunda o da gülmüştü.
****
Duştan çıktığında az da olsa iyi hissetmiştin. Bacakların hala çok ağrıyordu ama en azından yürüyebiliyordun. Odandan çıkıp alt kata indiğinde Steve'i görememiştin.
"Steven?"
Evde onu ararken aklına gelen şeyle bodruma indin. Tabi ki buradaydı. Birlikte yaptığınız spor salonunda kum torbası yumrukluyordu.
"Nasıl bunu yapabiliyorsun aklım almıyor?"
Sesini duyduğunda sallanan kum torbasını durdurup sana bakmıştı. "Enerjik biriyim ne yapayım?"
"Sen? Enerjik? Yapma ama Stevie, sen büyük babadan farksızsın."
"Yetmiş yıl uyumamla ilgili dalga geçeceğini hissediyorum. Hadi durma, devam et."
Suratı düştüğünde kahkaha atıp yanına gittin. "Yetmiş yıl uyumuş olman benim için büyük bir şans Yüzbaşı. Yoksa şu an gerçekten bir büyük baba olurdun ve seninle birlikte olamazdım."
"Doğru diyorsun. Bazen keşke uyanmasaydım diyorum ama sonra sen aklıma geliyorsun ve iyi ki diyorum."
"Steveeee, seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARVEL İLE HAYAL ET
RandomHayal et kitapları hem kolay yazılabilen, hem de okuması eğlenceli olan bir tür. Ben de okumayı çok seviyorum ve şimdi yazmak da istedim. Bu kitapta Marvel karakterleri ile hayal edeceksiniz. Bazen Örümcek Adam bazen Kaptan Amerika ve daha birçok ka...