Hikayeyi beğendiğiniz için teşekkürler sizi çook seviyoruz. Öpüldünüz♥
"Gözüme bir perde inmişti sanki ondan başkasını göremiyor, düşünemiyordum. "
Ona söylemek istiyordum. Onsuz yapamadığımı Yaşayamadığımı belki de kıskandığımı. Olmuyordu. Boğazımı sıkan ellerden kurtulamıyordum. Mutlu olmamak en büyük acı sanardım oysa gerçek acı sevipte ,onun sevmeyeceğini düşünerek
"Seni seviyorum " diyememekti. Bunu anca yaşayarak anlardı insan. Nefes alamadığım için gözlerim yaşarmıştı bile. Olmamalıydı şimdi ölemezdim.Birden açılan kapı daha çok açıldı ve içeri Emir girdi ışığı yaktığında beni boğan kişiyi görmüştüm bile. Ela gözlü kumral saçlı bir erkekti. Emir kadar olmasa bile gideri vardı.
-Mert bırak lan kızı yavşak
Boğazımı sıkan elleri boğazımdan ayrıldı. Nefes almanın vücuduma verdiği tepki ile öksürmeye başladım. Mert kimdi ve neden beni öldürmeye kalkmıştı. Ne yapmış olabilirdim ki ona.
-Emir bu o piçin kızı!
-Neyden bahsediyorsun Mert?
-Annemi hamile bırakıp giden o orosbu çocuğunun kızı o!
-Ne! Murat Gönüldağının kızı mı?
-Evet aynen öyle
-O benim babam değil! Yani en azından ben onu baba olarak görmüyorum.
-Senin o piç baban benim annemi hamile bıraktı ve siktir olup gitti.
-Onun yaptığı suçu neden Berçine yüklüyorsun?
Bana ilk defa Berçin demişti. Ufaklık derdi hep.
-Özür dilerim Berçin bi anlık sinirle oldu.
-En azından Özür dilemeye çalıştın. Bunu yapamayanlarda var Dedim İmalı imalı bakarak.Amacım Emire gönderme yapmaktı.
Oda bunu anlamış gibi derin bir nefes aldı. Yüzüne kaydı birden gözlerim. Sanki özene bezene yaratılmıştı. Kusur arasanız bulamazdınız.Bir de bana bak göz altlarım ağlamaktan şişmişti. Ben onun yanında bir hiçtim fazlası veya eşiti olamazdım.-Berçin.
-Hı?
-Hı değil efendim.
-Pardon çok özür dilerim . Sen benim efendim din değil mi?
-He öyle. Neyse sen uyumaya devam et biz Mertle birlikte çıkıyoruz hadi sana iyi zıbarmalar.
Merti de çekiştirerek odadan çekip gitti. Bir insan ancak bu kadar öküz olabilirdi. Iyi geceler veya rüyanda beni gör sözcüklerini beklerken bana "Oyo zobormolor" demişti. Kalbimi kırmışmıydı? Hayır.Beni üzmüş müydü ? Hayır. Hatta gülmeme bile neden olmuştu. Beni güldürmeyi başaran oydu bu yüzden kimseyi istemiyordum.
Sadece Emiri istiyordum. Bu aşk mıydı ? Bana göre değildi. Bu sadece ihtiyaçtı. Gülmek için ağlamak için ona ihtiyacım vardı. Belki bir gün onunla benim çocuğumuz olurdu. Yine saçmalıyordum. Ne çocuğu Berçin daha kariyer yapacaksın okulun var. Araya girmese olmuyordu bu yüzden iç sesimden nefret ediyorum. Bir kere de içsesimle aynı düşünceye sahip olsak nolur du ki. İyice uykum gelmeye başlamıştı.
Yaklaşık iki saat uyuduktan sonra dudaklarımın kuruluğuna dayanamayıp o karanlık koridorda sanki birden karşıma canavar çıkacakmış gibi ışıkları aça aça gidiyordum. Küçükken her çocuğun yaptığı gibi.Mutfağa gidecekken salonun ışığının açık olduğunu gördüm. Mert ve Emir hala uyumuyorlardı kesin diyerek mutfağa geçtim. Salondan sesler yükselince dayanamayıp odaya girdim.
Birde ne göreyim Emirle bir kız öpüşüyorlardı. Nasıl olabilirdi ki böyle bir şey. Neden ,Emir neden yapıyorsun bunu bana .Sessizce mutfaktan onları dinlemeye başladım.
-Patrondan öğrendiğime göre yarın silahlar depoya getirtilecekmiş.
-Bu iyi haber En azından işimle yeniden ilgilenebiliyorum.
-Biraz bana da zaman ayırsan olmaz mı ?
-Benim senin gibilerle işim en fazla bir gün sürer şimdi kaybol.
-Peki Emirciğim gidiyorum ama geri geleceğim çünkü bana ihtiyacın var.
-Siktir ol Şebnem.
Hayır ! Olamaz şimdi gidemez napsam..... napsam .Mutfak dolabı! Hay aklımı öpeyim ben. Kızın otuz metrelik topuklularının sesi, dolabın içinden dahi duyuluyordu. Okadar da giyilmezki derken aklıma Emir in boyu geldi. Yani onun o sır dolu dudaklarına yetişebilmek için öyle bir topukluya tabi ihtiyacı vardı.
Dış kapının sesini duyduktan sonra . İçimden bir oh çektim. Kalbim yeniden yanmaya başlamıştı. Emir niçin o kızla birlikteydi hatta öpüşmüştü. Bir türlü anlam
veremiyordum.Dolaptan çıkmak ve rahat bir nefes almak için Emir'in uyumasını beklemeliydim. Koridordan mutfağa doğru gelen ayak sesleri duydum.Sonra ayak sesi daha da yaklaştı ve daha da. Sonunda ses durmuştu. Nefesimi tutup Mutfak dolabının kapısının açılmasını bekledim.Mutfak dolabı aniden açıldı ve açılması ile birlikte açan kişinin üzerine düştüm hatta düşmekle kalmayıp dudaklarımız bile birbirine değdi. Korkudan ve utançtan gözlerimi açamıyordum.
-Mmmmmm........
Dudaklarımı ondan aniden çektim ve yüzüne baktım. Öpüştüğüm kişi "Mertti". Buda yetmezmiş gibi kapının önünde de Emir duruyordu. Utançtan kesin yanaklarım kıpkırmızıydı. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Öylece kalakalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında
Romance"Gözlerin niye hala benim üzerimde ufaklık?" "Bulmacanı çözmek istiyorum Emir ondan" Çözebiliceğini sanıyordu ama bilmiyordu aslında bulmacanın kendisinin olduğunu. Belki sır perdesi aralanırdı da her şey ortaya çıkardı. İşte o zaman kıyamet kop...