Kalbim seni bana saklıyor

23 10 0
                                    

Merhabalar!!!!! Tekrardan biz. Eee evde günler nasıl geçiyor? Yorum yazıp evde ne yaptığınızı anlatabilirsiniz. Hadi iyi okumalar .♥Öpüldünüz♥

"Bir bakışı yeterdi kalbimi feth etmeye. Zaten aşkta bu değil miydi ilkleri sevdiğin adamla yapmak"

Emirin yüzü herzaman ki gibi asıktı. Anlamıyordum onu, bir insan hiç mi tepki vermezdi. Hemde böylesine bir
durumda. Bildiğin Mert'in üstünde oturuyordum. Sahi neden hala ayağa kalkmamıştım ki. İçimden kendime saydırırken ayağa kalktım ve kapıda duran Emir'in gözlerinin içine baktım,utançtan kızarmış yanaklarımla.

Hani derler ya bir insanın ağzından dökülemeyen kelimeleri gözler anlatır diye. Bende onu uygulamak için Emirin gözlerinin derinine inmeye çalışıyordum. Belki ağzından dökülemeyen kelimeler gözlerinde netleştirdi.Bakıyordum ama bir türlü bir anlam çıkaramıyordum. Birden Emir'in kelimeleri zihnimde yankılandı. "Ben bir bulmaca gibiyim. Uğraşırsan çözebilirsin."Gerçekten bir bulmaca gibiydi sadece uğraşan çözebilirdi.

"Berçin bu neydi şimdi?  "Dedi Mert şaşkın şaşkın bakarak. Ne diyeceğimi veya ne yalan uyduracağımı bilmiyordum. Açıkcası gerçeği söylersem Emir bana bağıracaktı. Tabi bunun olmasını hiç ama hiç istemezdim çünkü son olanlardan sonra böyle bir şeyi kim isterdi ki.

Artık durgun bir hayata ihtiyacım vardı. Sakin ve huzurlu. Entrikalar benim için değildi.Daha fazla dayanamayıp ,Emir ve Mert'in soru soran gözlerini görmemek için  gözlerimi yere diktim. Bu benim için sana cevap vermek istemiyorum demekti.

"Sana soru soruyor Berçin ! "Dedi Emir kükreyerek. Sesi çok kırıcı bir tondaydı. Eğer suçlu ben olmasaydım ,kesinlikle kırılırdım. .Birden aklıma bir fikir gelmişti. Sanki kafamda aniden ampul yanmış gibi hissediyordum.

Hiçbir şey olmamış gibi Emiri kapıdan  ittirerek  mutfaktan kaçtım ve yattığım odaya doğru yol aldım. Odaya ilk geldiğimde yaptığım iş ise komodinin üzerindeki anahtarı alıp kapıyı kilitlemek oldu.Çok mantıklı bir çözümdü benim için.

-Berçin çocuklaşma gel ve Merte bir cevap ver ! Bunu yapmaya zorunlusun. Kaçışın yok!

-Berçin Emir haklı. Neden o dolaptaydın ?

-Ben....,Ben şuan cevap vermek istemiyorum nolur rahat bırakın beni. Uyumak istiyorum.

-Peki uyu ama sabah her şeyi anlatacaksın! Duydun mu beni?

-Du-duydum. İyi geceler.

-Çabuk uyu sabah çok şey anlatacaksın ona göre!

Anlamıyordum. Neden bu kadar sinirlenmişti ki ? Sadece masum, hiçbir duygu ifade etmeyen ve kazayla olan bir öpücüktü. Ben zaten bir öpücüğe bir sürü anlam biriktiren tarzdaki insanlardan değildim. Beni üzen Mert ile öpüşmem değildi Emir in o kızla gece gece  öpüşmesiydi.

Kalbime laf geçiremiyordum. Susumuyordu. Konuşmak istiyordu. Emire her şeyi anlatmak. Ona bütün hissettiklerimi ,bir paragrafı okuyormuşcasına anlatmak istiyordum çünkü hissettiklerimi anlatmaya "Seni seviyorum "kelimesi yetmezdi. Ben onu daha kalbime sığdıramıyordum.

İki kelime, on üç harf olan bir cümleye sığdıramazdım hissettiklerimi. Artık gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Sanki bu beynimin bana artık uyumam gerektiğini söyleme şekliydi. Bende buna boyun eğecektim. Cidden uyumam gerekiyordu. Neredeyse sabah olacaktı. Gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım.

_____________________.........

Odanın kapısına alacaklı gibi vuran  Emir'in sesiyle uyandım. Pekte hayal ettiğim gibi değildi. Belki kahvaltıyı odaya getirebilirdi veya yanağıma bir buse kondurarak uyandırabilirdi. Bunu yapmak ne kadar zor olabilirdi ki ?

-Berçin aç şu kapıyı !

Hayaller âleminden Emir 'in bağırmasıyla ayrılmıştım. Hemen yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Anahtar deliğindeki anahtarı açıp çevirmeye başladım. Iki veya üç çevirmem de açılmıştı. Kapının açık olduğunu gören Emir birden kollarımı sıkarak bağırmaya başladı.

Canım çok acımıştı. Kesin moraracaktı. Aslında okadarda umrumda değildi  çünkü benim hayatım zaten kararmıştı kolumun morarması bana vız gelirdi.

-Siktir ol. Bir daha ne ben seni göreyim ne de sen beni!

-Emir be-ben naptım ?

-Naptın Mı? Hayatımı boka çevirdin! Yetmezmiş gibi dün mutfaktan beni dinledin.

-Be-ben çok özür dilerim.

-Elini yüzünü yıka ve derhal burdan git! Burası senin gibilere uygun değil anladın mı?

-Anladım dedim. Dolan gözlerimle. Kapıyı sert bir şekilde kapatarak odadan ayrıldı. Neden Emir bunu bana yapıyorsun. Kalbimi hem çalıp hem yarı yolda bırakıyorsun. Oysa ki ben seni beyaz atlı prensim diye belirlemişken, sen ise beni sonsuza kadar karanlığa boğan kötü karakter olmuştun.

Elimi yüzümü yıkayıp, Odadan ayrıldım. Yatağı toplamamıştım çünkü yatak resmen beni betimliyordu. Dağınık ve yıkık. Dış kapının önünden son kez eve bir göz attım ve dış kapıyı kapatıp merdivenlerden ağlaya ağlaya inmeye başladım. Bu sefer bu eve son gelişimdi.

Artık Emir diye biri yoktu hayatımda. Ben onun için hiçbir şeydim ve öyle olmaya devam edecektim. Apartmanında kapısını da kapatıp sokağa çıktım. Güçsüz bacaklarımla yolda sağa sola yanpalanarak yürümeye başladım. Artık bitmişti. Her güzel şeyin sonu vardı işte. Benimde Emir'imi son görüşümdü. Bir umutla oturdukları dairenin camına baktım belki oradadır diye.

Camın kenarından onun o kusursuz yüzünü görünce hiçbir şeyin bitmediğini anladım her şey devam ediyordu. Belki de bu son değildi başlangıçtı. Göz yaşlarımı sildim ve gülümsemeye başladım. O bana değer veriyordu. Bunu bilmek bile bana huzur veriyordu. Asıl en güzel gün yarındı. Onları takip edecektim bu canımı tehlikeye atsa bile. Dediğim gibi

"Ben onunla ölmeye bile razıydım"


Yıldızların AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin