🦋🦋🦋
Madeleine bacağında ki yarayı umursamadan hızla aşağıya inmeye başladı.Bacaklarını ve kollarını gövdeye sarmış kendini aşağıya kayıyor yaptığı bu hareket her yerinin çizilmesine neden oluyordu.Zemine ulaşmasına 2 metre falan kalmıştıki elinin üzerinde yürüyen kocaman siyah bir böcek gördü.Telaşla elini havaya kaldırıp çırptı,yaptığı bu aptallıkla dengesini kaybetti ve sert bir şekilde sırtının üstüne düştü.Çarpmanın etkisiyle nefesi kesilmişti.Artık vücudunda acımayan tek bir nokta dahi yoktu.
"Mad!Tanrı aşkına iyi misin?" cevap veremiyordu genç kız.Hem vücudunda ki acılar hem de uğradığı ihanetin getirdiği acıyla boğazı düğümlenmişti.Artık göz yaşlarına hakim olamıyordu.Hepsi tamamdı ama Leonidas nasıl buna göz yummuştu.En çokta onun ihaneti sarsmıştı.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu şimdi.Celine arkadaşının yanına dizleri üzerinde çöktü.
"Madeleine,çok kötü durumdasın.Lütfen sakin ol.Söz veriyorum geçecek kurtulacağız."Olumsuz anlamda başını sallarken ağlamaya devam ediyordu genç kız. Sonunda sesini bulduğunda konuştu.
"Hayır Celine,kurtulamayacağız.Yalan söylediler bize.Burada sonsuzluğa uzanan ormandan başka bir şey yok.Taşlık alan yok.Kaybolduk burada.Bizi bulmaya gelecek tek kişi babamın barbar askerleri olacak.Tanrıya dua et Celine,bizi bulduklarında çoktan ölmüş olalım."yavaşça kapattı gözlerini genç kız.Bilincini kaybederken son duyduğu Celine'in endişeli sesiydi.🦋🦋🦋
Celine çaresizce ne yapacağını düşünüyordu.Çok ortada duruyorlardı,hava kararıyordu ve Mad bayılmıştı.Güvenli bir yer bulup arkadaşını oraya taşımalıydı.Ağaç şu an en güvenli yerdi lakin Madeleine'ı oraya çıkarması imkansızdı.Arkadaşının yanına tekrar çöktü.Yüzünü ellinin arasına alıp bir kaç kez yanaklarına vurdu.Uyanmıyordu.Nabzı yavaş atıyordu. Arkasındaki çalılara baktı.etraftan dalları toplayıp çalıların üzerine yığdı.İyice yükselmişti arkasına girip yere uzanırlarsa bir ihtimal de olsa güvende olurlardı.Kollarını Madeleine'ın omzunun altından geçirdi.Kızın bedenine zarar gelmemesine dikkat ederek çalıların arkasına doğru sürükledi.Bacağında ki yaraya sarılı olan pis kumaşı çıkarıp yerine kendi temiz fularını sardı.Elbisesinin eteklerini bacaklarının üzerine kapatıp ağaca tırmanmadan önce çıkardığı siyah pelerini de arkadaşının üzerine örttü.Gözükmediklerine emin olduktan sonra kendiside Madeleine'nın yanına uzanıp gözlerini yumdu.Buradan bir an önce kurtulmak için Tanrıya dua ediyordu.
🦋🦋🦋
"Madeleine,Celine!" genç adam saatlerdi ormanda yürüyordu.Zifiri karanlık çökmüş göz gözü görmeyecek hale gelmişti. Yine cevap veren yoktu.Sıkıntıyla nefesini üfleyip bir kez daha seslendi boşluğa. "Beni duyuyor musunuz? Tanrım nerdesiniz?" Genç adamın ayaklarında derman kalmamıştı artık.Acıkmış ve susamıştı ayrıca.Ama en çok yoran şey kafasında ki düşüncelerdi.Madeleine'ı bulamazsa eğer yada cansız bedenini bulursa Leonidas'ın yüzüne nasıl bakardı.Güvenmişti bana diye düşündü. "Çıldıracam,nasıl bulacağım sizi koskocaman ormanda.Madeleine!Celine!"diye son bir umut haykırdı.Umduğu sesi duyamıyordu.Sonunda pes edip ayağa kalktı.Gerekirse tüm ormanı yürüyecek ama sonunda kızları canlı olarak bulacaktı.Başka bir ihtimal yoktu.Adımlarını hızlandırmış yürürken çalıların arasında bir kıpırdı gördü.Havada rüzgar yoktu.Büyük ihtimalle bir hayvandı.Adımlarını çalılığa yönlendirdi.Temkinli bir şekilde çalılıklara uzanıp elleriyle araladı.Gözlerine inanamıyordu.İki kız birbirlerine sarılmış uyuyorlardı.Hışırtıyı çıkarıp dikkatini çekmesini sağlayan tavşana baktı Alex.Sonra başını gökyüzüne kaldırıp"Teşekkür ederim tanrım.Sesimi duyup bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." diye fısıldadı.
Kızların yanına çöküp uyandırmayı denedi.Biraz sonra Celine korkuyla yerinden sıçramış,elinde sıkı sıkı tuttuğu bıçağı Alex'e doğrultmuştu.
"Her kimsen uzak dur bizden." diye bağırdı kız.Çok karanlıktı ve yeni uyanmıştı.Karşısında kinin yüzünü tam olarak seçemese de silüetinden erkek olduğu bariz belliydi.
"Hey,sakin ol Celine.Benim Alex."pekala bu tanıdık sesi duyunca içini önce bir rahatlık kaplamıştı kızın.Ancak hemen sonra yaptıkları aklına geldi.Öfkeyle soludu biraz daha yaklaşıp bıçağın sivri ucunu adamın boynuna bastırdı.
"Seni adi herif!Nasıl yaptın ha bunu,nasıl ihanet ettin bu kıza?Güvenmişti size bu kız.Bak şu haline saatlerdir baygın.Yarası var ve kan kaybediyor.Seni de ondan beter yapacağım.Tanrı şahidimdir ki ölmek için yalvaracaksın."Karşısında asi,sinirden deliye dönmüş kadına baktı.Güzelliği de eklenince inanılmaz bişey oluyordu bu kız.
"Ne bakıyorsun aval aval!" Kızın bağırmasıyla kendine geldi genç adam.Bir dakika ne demişti o az önce " Ne demek Mad yaralı ve saatlerdir baygın!" Hızla arkadaşının yanına diz çöktü.Parmaklarını nabzına bastırdı.Çok zayıf atıyordu.Hatta o kadar zayıftı ki nerdeyse hissedilmiyordu.
"Uzak dur ondan Alex!" Sinirle kıza baktı.Artık çok oluyordu bu.Hızla doğrulup kızın elindeki bıçağı tutup aldı.Eli kesilmişti ama umrunda bile değildi şuan. " Bak Celine ben size ihanet etmedim.Hepsi James'in planıymış.O hepimizi kandırdı.Şimdi bırak şu kıza yardım edeyim." Kızın cevabını beklemeden tekrar çöktü yere.Elbisesini sıyırıp sargıyı çözdü.Kanaması durmuştu.Ancak vücudu çok zayıf düşmüştü ve burada enfeksiyon kapabilirdi yarası.Bir an önce sığınağa gitmelilerdi.Sabaha ne olacağı belli değildi.Hem Madeleine'ın durumu sabaha daha kötü olabilirdi.Kafasını hafifçe arkasına çevirip yanıbaşında duran Celine'e baktı. "Toparlan,hemen yola çıkıp gün ağarmadan sığınağa gitmemiz gerek." Bir kolunu başının altından diğerinide dizlerinden geçirip kucağına aldı genç kızı Alex. Celine'de siyah pelerini iyice sardı arkadaşının soğuk bedenine. Bir kaç saniye Alex'le bakıştılar.Genç adam bakışlarını kaçırıp fısıldadı."Gidelim."
🦋🦋🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madelaıne
Teen FictionLeonidas&madelaıne "Ruhuna dokunan insanlar,daima yanındadır."diye fısıldadı genç kız. "Her zaman yanındayım Mad.Asla yalnız mücadele etmeyeceksin."