Korkmadan Müslümanca Yaşamak

98 16 26
                                    

‼️‼️‼️
Bundan tam 11 sene önce, dönemin sağlık bakanı Recep Akdağ açıklama yapıyor;
İlk ölüm 25 ekimde oldu ve 2 aylık bir süreç sonucunda vatandaşlarımızdan 12.316 kişi domuz gribine yakalandı, 458 kişi bu grip sebebiyle can verdi.”
….

Eminim ülkemizde yaşanan daha evvel ki salgınların bu derece çok vatandaşımıza bulaştığından ve neredeyse yarım bin kişinin öldüğünden hiçbirimizin haberi dahi yoktur.

Doğrusu o dönemi yaşarken de bu derece korkmamış, psikolojimizi alt üst etmemiştik.

Önlemler alıyor ama normal şekilde hayatımıza devam ediyorduk.

Şimdi ise sanki geçmişte bu tür biyolojik salgınlar yaşanmamış, hiç kimseye bulaşmamış, bundan daha fazla can kaybımız olmamış gibi olağan üstü bir şekilde

KOR-KU-TU-LU-YO-RUZ!

Peki ama neden?

Neden bu korona sebebi ile din, dil, millet ayırmadan “Tüm dünyadan korkmaları” isteniyor?

Dünyamızda zaten daha hızla yayılan ve daha fazla kişinin ölümüne sebep olan onca hastalık varken neden illa korona?

Bir tek misal vereceğim..
Sadece 2018 yılında Dünya sağlık örgütünün verilerine göre dünyada bir sene içinde tam 18,1 milyon kişiye kanser tanısı konmuş ve bunların 9,6 milyonu aynı yıl kanserden can vermiştir.

Kanser vaka ve ölümleri salgın olmadığı halde, bir çok salgından daha hızlı ilerliyor ve can alıyorken neden hala tv reklamları kanserojen maddeler ile dolu olan ürünleri öneriyor?

Demek ki birileri razı bu gidişden.
Sessiz sedasız her sene milyon dolarlık ilaç ve tedavileri kullandıktan sonra bunca insanın hala kanserden ölmesi; ilaç şirketlerine kazandırırken, dünya nüfusunu belli bir sayıya indirmeye çalışanların da ekmeğine yağ-bal oluyor.

Buradan da şunu anlamalıyız ki “Bugün hastalık diye önümüze sürülenlerin YÖNETİCİLERİ var, ancak hiçbir hastalığın KORUYUCULARI yok..

Bu noktada Rabbimizin şu ayeti celilesi bir tokat gibi çarpmalı suratımıza.
Rabbimiz şöyle buyuruyor;
Bu topluma ne oluyor da hiçbir sözü anlamaya çalışmıyorlar!
(Nisa Suresi/78)

Ne yapıyoruz Allah aşkına?

Hala oturup akletmiyor,
Düşünmüyor
Yalancı medya önümüze ne sürse afiyetle YUTUYORUZ!

Geçmişte yaşananlar, yakın tarihimiz neden hiç küpe olmuyor kulaklarımıza?

Nasıl bir süreçteyiz neden oturup araştırmıyoruz?

Hala bir kısmımız işi sulandırıp evde yaptığı yemeği, aktiviteyi sosyal medyada etiketlerle paylaşıp eğlenirken, bir kısmı kafasını deve kuşu misali kuma gömüp “komplo bunlar” diyor.
Diğer bir kesim ise geçmişte de veba vs. gibi salgınlar vardı, bugün de var ne olmuş ki rahatlığına kapılıp aklınca kendini rahatlatıyor.

Oysa geçmişte kirli sular, kanalizasyon ve alt yapı sistemi olmadığından ötürü hijyensizlik, farelerin halkla iç içe yaşaması vs sebebiyle kendiliğinden oluşan salgınlar ile, bugünün laboratuvar ortamında insan eliyle bile iateye üretilip, insanı kontrol altına almak için piyasaya sürülen salgınları bir tutmak ne büyük gaflettir.

Genetiği değiştirilen ve adeta canavara dönüştürülen bu virüsler sadece bilim kurgu filmlerinde mi var?

Oysa bu insanlar bilmezler mi “tohum ve ilaç” üreten fabrikalar aynı kişilerin elindedir.

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin