Sabah okula gittiğimde kızlar Sema ve Ayça nın sırasında ydı .
Sema uzun boylu, uzun sarı saçlıydı .hatta bu yüzden onu rapunzele benzetiyoruz .Sema eğlenceli şen şakrak biriydi herkes onunla iken çok eğleniyordu .
Ayça ise orta boylu sarı saçlıydı.çok tatlı ve sevecendi .
Ben Sema ve Ayça nın bir ön sırasında oturuyordum . Çantamı bıraktım ve arkamı döndüm
Kızlar ayrılacağımız için üzülüyorlardu. Tatil iki hafta sürecekmiş ve ilk defa uzaktan eğitim verilecekmiş. Bende kızlar ile ayrılacağım için çok üzülüyordum .
Hoca içeri girdi dersimiz Zeka oyunlarıydı bu seçmeli bir dersti ve genelde boş geçerdi. Hocamız dersin ilk 10 dakikası bize virüs hakkında bazı şeyler anlattı , sonrada bize birşey anlattı.
Özlem hoca bizim aslında fen hocamızdı ama zeka oyunları dersimize de giriyordu özlem hoca bizim okula bu sene gelmişti ama hepimiz onu çok seviyorduk .İlk ders kızlar la konuştuk ve çok eğlenceli geçti ama ne olduysa ikinci ders oldu bizim sınıftaki sevim bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı biz tabi hiçbir şey anlamadık hocamız yanına gitti ve ne olduğunu sordu sevim in başı ağrıyormuş
Boğazı acıyormuş ve kusacak gibiymiş . biz tabi ne olduğunu hemen anladık yeni çıkan salgının belirtileri de bunlardı hocamız hemen sevimi dışarı çıkardı biz hemen sevim in oturduğu yerden uzaklaştık aradan on dakika geçti hocamız geri geldi sevimi müdür yardımcısı nin odasına götürmüş ve ailesini aramışlardı ve birde ambulans çağırmışlar dı. Aradan iki ders geçti bu arada sevim sınıfa gelmedi ama annesi de gelmemişti .normalde gelmesi gerekirdi çünkü ne de olsa kızı hastaydı öyle değil mi.Sema: kızlar ben korkmaya başladım.
Zeynep:bende sevim sınıfa gelmedi ve şu ana kadar sınıfa hiçbir hoca gelmedi.
Aslında bir yandan haklılar dı da şu ana kadar ilk iki ders hariç sınıfa hoca gelmedi ama hoca okuldayım bende tırsmadım değil hatta baya baya tırstım diyebilirim çünkü yedi yıllık okul hayatımda böyle bir şey görmedim diyemem çünkü gördüm.
Şimdi çok anlatmak istiyorum ve anlatıcam bu biraz hüzünlü bir hikaye ama bir yanı sadece minik bir yanı iyi. Şimdi bundan yıllar yıllar önce Bla Bla ben 4. Sınıfa gidiyorum biz hocamızın doğum gününü öğrenmişiz tabi durur muyuz gittik şiirlerde akrostişlerdi yazdık birde ikramliklar hazırladık o gün okula erken gittik ben servisle gidiyordum komşum ve can yoldaşım belinay ile o gün erken gittik işte neyse . Bekledik öğretmenimizi bekledik , bekledik , bekledik gelmedi sınıfa başka bir hoca geldi biz şaşırdık ben sınıfa 2 yıl önce gelmiştim öğretmenimiz de aynı sene gelmişti ve ilk günden beri hiç gelmemis lik yapmamıştı. Sınıfa gelen öğretmen -öğretmen çünkü ilk okulda hoca demeye kızıyorlardı- öğretmenimizin annesinin hastalandığını ve buz yüzden o gün okula gelmeyeceğini söylemişti biz de tabi biz çok üzüldük ama ikramliklar bize kalmıştı ve hepsini yedik :) .-
Selam bunu okuyanlar gerçekten çok iyi insanlarsınız size gönülden teşekkür ediyorum . Eğer kitapla ilgili bir sorunuz olursa veya herhangi birşey bana yazabilirsiniz.Hepinizi çok seviyorum bir dahaki bölümde görüşmek üzere ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR PİZZANIN YEDİ DİLİMİ
Teen FictionNe demiş sherlock holmes "korku en bulaşıcı hastalıktır ." Bizde de öyle olmuştu birimizin korkusu hepimizin duygularını altüst etmişti , çünkü biz mutluluğumuzu da üzüntümüzü de birlikte yaşardık ne de olsa biz bir pizza nın yedi dilimiydik...