kavga.

141 1 1
                                    

"daha ne kadar tahammül edeceksin o kıza bir iddia uğruna?" dedi lara.

tam olarak beynimden vurulmuşa döndüm. ağzım açık emiri izliyordum. laranın yanına doğru yürüyordu. elimi ağzıma götürdüm.

"bitti zaten süre. izin vermedi adam akıllı. sinirlendim çıktım." dedi dişlerinin arasından.

vay piçin kurusuna bak sen. demek bi iddia uğruna benim ilk seferini mahvedecekti. bir hiç uğruna..

"öpüşmeyi bile bilmiyor adam akıllı. o kızı seçen bende kabahat ama napalım kamptaki herkesle hemen hemen birlikte oldum. üstelik götü kalktı iki yüz verdik diye." dedi.

daha fazla dinleyemedim konuşmalarını. dayanamadım daha doğrusu. yani sana dedim ben bin defa kullanılmış mendil gibisin diye.

orada uzaklaşırken emiri aradım.

"alo emir, çok sinirliyim. sinirimi atmam lazım." dedim burnumdan soluyarak.

"noldu yağmur?" dedi telaşla.

"anlatıcam her şeyi ama önce ben birilerini boğazlamadan bütün öfkemi çıkartabileceğim bir yer bul bana." dedim.

"tamam senin çadırına geliyorum ordan alırım seni." dedi ve kapattı.

öfkeden içim içimi kemiriyordu. benim bunun intikamını almam lazımdı. bir şeyler yaşamamış bile olsak beni öptü, bana yakınlaştı.

bunları düşündükçe kendimden iğrendim.

.
.
.

kum torbasına yumruklar vuruyordum üst üste. sanki demirin suratı varmış gibi. art arda sert sert yumruklar vurdum.

emir yanımda bana hayretle bakıyordu. daha anlatamadan ona olayları kendimi kum torbası yumruklarken bulmuştum.

aklıma dedikleri geldi,
öpüşmeyi bile bilmiyor adam akıllı

ben öpüşemiyormuşum. laflara bak sanırsın herkes onunla öpüşmek için sıraya giriyor. gör bakalım kim öpüşemiyor?

birden durdum ve emire döndüm. bi süre gözlerine baktım ve dudaklarına yapıştım. başta tepkisiyle donakaldı ama ben dilimi ona doğru ittirince dudaklarını araladı. emire yaklaştım ve ellerimi boynuna sardım, kendime çektim.

o da elleriyle yüzümü kavradı ve öpücüğümüz derinleşti.

sonra duraksadı ve kendini geri çekti.

ya şaka mı? yine mi düzgün öpüşemiyorum?

bir adım geri attı ve bana baktı, gözlerimin içine.
"yağmur, beni gerçek duygularla öpmediğinin farkındasın değil mi? gözlerine bakınca anlayabiliyorum bunu. iyi değilsin sen. bir hırs uğruna öptün beni. ve eğer merak ediyorsan evet güzel öpüşüyorsun." dedi ve yandaki koltuğa oturdu.

nasıl aklımı okuyabiliyor böyle? bunu nasıl yapabilir ki? hırs uğruna dedi. kendimi suçlu hissettim içten içe.

yanına oturdum ve ona baktım. düşünceli ve üzgündü. parmaklarıyla alnına destek veriyordu.

yıldızların altında +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin