"Beni bu kafese tıkmakla hayatının hatasını yaptın."
Adam genç kıza yaklaşıp tam önünde durdu.
"Ben hata yapmam Şimal! "
"Öyle şeyler yapacağım ki benden önceki günlerini mumla arayacaksın Yekta! "
" Ben zaten ateşin ta kendisiyim senin çıran ancak...
Çok sevmenin bile bir sınırı var. Gün geliyor beş bin adım attığın yolda, bir adım daha atmayı kendine yediremeyip dönüyorsun.
Bölüm Şarkısı : Barış Manço =Dönence
Sınır koymuyorum artık. Anladım ki o yıldıza basmak iki yorum yapmak gerçekten çok zor geliyor. Siz bilirsiniz o halde bölüm nerde sorularını bende görmezden geleceğim.
Yorum yapın bekliyorum 🤭
Keyifli okumalar diliyorum!
Şimal
Çok yoruldum artık.Hemde çok. Hep bir olumsuzluk karşısında tek başımayım.
Kendimle savşlarımın bir sonu yok. Hep yenilgi hep mağlubiyet. O kadar çok sıkıldım ki.Sadece güçlü durup pes etmemekten değil. Sevip sevilmemek ayrı. Ama tüm hayatımdaki eskilerden bunaldım atık. Hiçbir şey için gücüm yok takatim yok. Yanlızlıkta sıktı. Yanımda hissetmek istiyorum birilerini.
Şöyle ağladığımda gözyaşımı omzuna silebileceğim birileri. Gece yastığa başımı koyduğumda gözyaşıyla değilde yüzümdeki gülümseme ile uyumayı. O kadar çok istiyorum ki bunları.Yüreğim halsiz bitkin yorgun. Hep yarıda bırakılmışlık hep çaresizlik. Her defasında ömrümden ömür gitti.
Kimse bilmedi.
Tükendim bittim.
Kendime bile kalmadı ben.
Kim bilir belki de hayatımdaki tüm artılar gittiğinden.
Şimdi ise günlerdir yanımda olan adama bakıyorum.Tam iki hafta geçti evleneli, ben ondan nefret etmeye uğraştıkça her defasında başka bir şey yapıp beni yanıltıyor farkında değil belki ama beni kendine bağlıyordu.
Bir yanım tümüyle ona inanmak isterken diğer yanım güvenme yine yara alacakasın diyordu. Bu benim suçum değildi ben her güvendiğim yerden eli boş dönmüş hep inandığım kişiden darbe yemiştim. Bu adam neden bilmiyorum ama kanıma işliyordu. Önce annemin resmini bulup vermişti bana,yetmemiş yıllarca canımı yakan adamı uzak tutmuştu benden.
Çok sorum vardı cevabını merak ettiğim. Her defasında ucu açık cevapları kafamı kurcalıyor ve beni bilinmezliğe atıyordu. Hiç beklemediğiniz bir anda böylesine büyük bir hediye alanınız oldu mu? Sera buradaydı hayal sandım önce yada kötü bir şaka, eğer öyle ise uyanmak istemedim. Şirkete girip onun odasına gelene kadar aklımdan geçen birçok düşünce vardı ama bu aklımın en ücra köşesinden dahi geçmemişti.
Ve Sera, onun gelişi o kadar iyi gelmişti ki yabancısı olduğum bu şehirde can olacaktı bana biliyordum. Onunla sarılırken nasıl teşekkür ederim diye düşünüyordum sadece gözlerine bakıp mırıldanmıştım gülümseyişi yüzüne yerleşirken gülüşünü beğendiğimi farkettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
