"Oi Bakugou!"İzuku kapının çalması ve sürekli bu sesi çıkaran biri yüzünden uyandı. Saatin kaç olduğunu umursamadı. Aynı şekilde üstündekileri de. Tek istediği kapıyı çalıp onu uyandıran kişiyi öldürmekti. odasının kapısını kırarcasına açtı ve hızlıca hala çalınmakta olan dış kapıya ulaştı. Delikten bile bakmadan yine sertçe kapı kolunu çekti ve kapıyı sinirli yüzüyle açtı.
Karşısında, sarışın ama saçının bir kısmında yıldırımı andıran siyah boyalı birini gördü ve yüzüne doğru bağırmaya başladı.
"Saatin kaç olduğunun farkında mısın göt herif!"Açıkca şaşırmıştı bu kişi.Gülmeye başladı ama aklındaki sorulara engel olamıyordu. Katsukinin yaşadığı yerde bir omega? Kulağa gülünç geliyordu ama tam karşında yüzüne yüzüne ona bağıran kişi bunun aksini yeterince kanıtlıyordu.
"Saat öğlen beş. Senin uyuman benim suçum değil."İzuku bir anda sabah yaşadıklarını hatırladı. Sabahın köründe kaldırılması kahvaltı edip dersine gittikten sonra kendini eve atması ve uyuması gibi bir sürü şey bir anda aklına doldu.
"Bu kapıya vurup bağırman gerektiğini mi gösteriyor! Ara kimi istiyorsan! Telefonun yok mu senin mağra adamı!" İzuku uyandırılmaktan nefret ederdi. Özellikle bir günde iki kere olduğundan bu ondaki zaten var olan sinirini arttırıyordu.
"Sadece hakaret ediyorsun dostum. Ayrıca.. üstünde sadece tişört olması.. sen ve Katsuki yani anlarsın."
Bu muhtemelen bu kişinin söylediği son şey olabilirdi