KAZA

758 46 31
                                    

Sabah gün doğumunu izlemek Cenk'e daha önce bu kadar keyif vermemişti.
Göğsünde melek gibi uyuyan Azra'nın etkisi büyüktü tabiki.
Saçlarının arasında gezindiriyordu elini.
Azra yavaşça gözünü açtı.
A:"Cenk?"
C:"Azra?"
A:"Uyuya mı kalmışım... Niye uyandırmadın"
C:"Kıyamadım, melek gibiydin"
A:"Aşkım ya..."dedi ve Cenk'e sıkı sıkı sarıldı.

... İSTANBUL' A GİTME VAKTİ...
Azra çantaları aşağı indirdi.
Cenk hesabı kapattı ve otelden ayrıldılar.
A:" İstanbul'u özledim"
C:"Bende, hadi bin bakalım"
Arabaya bindiler.
İstanbul'un yolunu tuttular.
Her şey o kadar güzeldiki.
...
Azra gelen yüksek korna sesiyle gözlerini açtı.
Üzerlerine gelen arabayı gördü gerisi karanlık...
-----------------------------------------------------------
"İzmir-İstanbul otoyolunda kaza, dört kişi yaralı.
Yaralılardan Cenk Ç.'nin durumu ağır"
M:Cenk Ç'mi? Abimler bu gün dönmüyor muydu? ANNEEE!" diye bağırdı.
Ar:"Ne bağırıyon!" dedi ve yanına geldi.
M:"H-haberlerde İzmir-İstanbul otoyolunda olan bir kazadan bahsettiler yaralılardan biri Cenk Ç."
Ar:"Cenk Ç. ne ya?"
M:"Soyadını vermiyorlar, ya abimi arasana"
Ar:"Daha bir saat önce konuştuk"
M:"Arasana!"
Arda telefonu eline aldı o sırada aşağıdan Serap Hanım'ın çığlığı duyuldu.
M:"ANNE!"
Koşarak aşağı indiler.
Ar:"Anne?"
S:"A-abinler kaza yapmışlar" dedi ağlayarak.
Feride Hanım şirketten dönmüştü. Kapıdan içeri girer girmez Serap Hanım'ın söylediği cümleyi duymuştu.
F:"N-Ne! Cenk mi? T-torunum mu kaza... Kaza yapmış"
Ar:"Y-Yok yok bir şeyi yok babaanne sakin ol"
F:"Bana doğru söyleyin, Cenk... İyi mi? Azra?"
M:"Bilmiyoruz, biz de bir şey bilmiyoruz ki"
S:"............. Hastanesindeler. Cenk ameliyattaymış" dedi.
F:"Ne duruyoruz hadi gidelim"
----------------------------------------------------------
Azra yavaşça gözlerini araladı.
İlk başta merde olduğunu anlamadı.
Sonra o korkunç an belirdi gözünde.
Üzerlerine gelen araba, Cenk'in direksiyonu kırması, arabanın alt üst oluşu...
Sonra Cenk'in kan içinde kalan yüzü.
Yavaşça kalmak istedi ama sırtındaki ağrı buna izin vermedi.
Hemşire odaya girdi.
"Hanımefendi?"
A:"Cenk, Cenk nasıl? Biz aynı arabadaydık"
"Ameliyatta şu anda"
A:"Ameliyat mı? Ne ameliyatı, durumu o kadar ağır mı?"
Azra ağlamaya başlamıştı. Elinden hiç bir şey gelmiyordu.
A:"Ben yanında olacağım... Nerede Cenk? Benim onun yanına gitmem lazım, ben ona söz verdim... Nolur ben onu bırakmayacağım diye söz verdim yanına gidiyim nolur"
Hemşire elindeki sakinleştiriciyi Azra'nın serumuna enjekte etti.
A:"Ben ona söz verdim... 'diyerek uyudu.
-----------------------------------------------------------
Aliye Hanımın da kazadan haberi olmuştu.
Hep birlikte Cenk' lerin olduğu hastaneye gittiler.
Danışmaya sordular.
" Cenk Çelen ameliyatta, şu an görmeniz mümkün değil. Azra Güneş 3. Kat 231 numaralı odada"
...
Odadan içeri girdiklerinde Azra hasta yatağında baygın bir şekilde yatıyordu.
Al:"Annem... Kuzum kıyamam ben sana" dedi ağlayarak.
Azra gözlerini açtı.
Al:"Azra?"
A:"Anne Cenk... Cenk çıktı mı ameliyattan?"
Aliye Hanım olumsuz anlamda kafa salladı.
A:"Neden hepiniz buradasınız? Cenk yalnız mı?"
Al:"Kızım-"
A:"Anne Cenk neden yanlız?! Hepiniz neden buradasınız" dedi ve kalkıp kolundaki serumu söktü.
F:"Azra yapma kızım"
A:"Feride anneanne ben söz verdim ona, yanlız bırakmayacaktım ben onu..."
M:"Azra sakin ol"
Azra hiç birini dinlemiyordu, odadan çıktı. Geçen bir hemşireden ameliyathanenin yerini öğrendi.
Ameliyathanenin kapısına gelince yavaşça kapıya yaklaştı.
A:"Cenk... Duyuyor musun beni? Dayan, sen güçlüsün beni bırakmazsın" dedi ve daha fazla dayanamadı. Sırtını duvara yaslayıp kayarak yere oturdu.
Yaşlar gözünden süzülürken hıçkırarak ağlıyordu.
A:"Bırakma beni... Yalvarırım bırakma"
Diğerleri de gelmişlerdi.
Aliye Azra'yı yerden kaldırıp sandalyeye oturttu.
S:"Azra kızım nasıl oldu kaza?"
Azra ağlayarak anlatmaya başladı.
A:"Biz normal ilerliyorduk, benim içim geçmiş, korna sesine uyandım. Karşımızdaki arabaya çarpmamak için Cenk direksiyonu kırdı, sonra... Sonrası karanlık"
Feride Hanım yanına oturdu.
F:"Şş... Ağlama, Cenk güçlüdür bırakmaz bizi"
M:"E-Evet benim abim dayanıklıdır. Çelen o, bizde kolay kolay pes etmek yok"
S:"Bırakmaz o bizi"
...
Aradan bir saat geçmişti, ne giren var ne çıkan.
Dakikalar geçmiyordu, sanki zaman durmuştu.
A:"Neden kimse çıkıp bir şey söylemiyor?"
Tam o sırada doktor çıktı.
S:"Doktor Bey?"
"Cenk Çelen'in yakınları değil mi?"
S:"Evet"
"Ameliyat bitti, ama önümüzdeki 24 saat kritik her şeye hazırlıklı olun"
S:"Ne demek o?"
"Elimizden geleni yaptık fakat gerisi Cenk Bey'in dirayetine kalmış" dedi ve gitti.
Ar:"Ne diyor bu adam? Ne-ne demek her şeye hazırlıklı olun?"
F:Arda..."
Ar:" Babaanne biz neye hazırlıklı olacakmışız, ne diyor ya bu!"
A:"Arda duymadın mı hastanın dirayetine kalmış dedi, Cenk güçlüdür, pes etmez... Bırakmaz bizi, dayanaklıdır o"
F:"Evet, benim torunum güçlüdür, ama sen de güçlü ol Arda, bizim dua etmekten başka bir çaremiz yok"
Ameliyathanenin kapısı açıldı ve Cenk sedyede dışarı çıkarıldı.
A:"Cenk..."
"Hanımefendi müsaade eder misiniz lütfen"
Azra geri çekildi.
Cenk'in yüzü yara bere içindeydi, içi parçalandı.
Yoğun akımın önüne gittiler.
Beklemekten başka çareleri yoktu.
Hepsi bir yere oturdu, ayakta kalacak güçleri yoktu çünkü.
Aliye Serap'a destek olurken Arda donuk bakışlarla yeri izliyordu. Melis Feride Hanım'a sarılmış sessiz sessiz ağlarken dakikalar yavaşça geçti.
Bir saat bir ömür gibi geçti.
Azra yavaşça kalktı oturduğu yerden kalkmasıyla boynundaki kolyenin kopup yere düşmesi bir oldu.
Cenk'in aldığı kolyeydi. İçi açıldı, Azra hızla yerden aldı kolyeyi.
Gözleri tekrar dolmuştu.
A:'Kolye durduk yere neden kopar ki?'
Yoğun bakım ünitesinin camının önüne gitti.
Elini cama koydu.
A:"Seni kaybetme korkusu ne kadar kötüymüş Cenk, sen hep benim yanımdaydın, iyiydin... Şimdi sana bir şey olma ihtimali kahrediyor beni, ama ben sana inanıyorum, güveniyorum... Sen Cenk Çelen'sin, sen Miki'nin Gargamelisin"
Gözünden akan yaşı sildi.
A:"Hayatıma bir merhabayla girdiysen bir hoşçakalla çıkacaksın, yok öyle sessiz sedasız gitmek. Biz daha evleneceğiz be Gargamel, ben daha çocuklarımla seni suya atacağım, biz birlikte yaşanacağız, gerekirse birlikte öleceğiz ama birlikte... Sakın beni yanlız bırakma tamama mı? Ben burada sensiz kalamam çünkü, ben seni daha az ötedeki sokakta olmana rağmen özlüyorum, ben seni senin yanındayken özlüyorum... "
Gözünden akan yaşların haddi hesabı yoktu.
A:"Aç gözlerini lütfen, bak ben ne haldeyim?"
F:"Azra"
Azra elleriyle gözündeki yaşları sildi.
A:"Efendim"
F:"Cenk bebekken bir havele geçirdi, doktorlar şimdiki den daha acı konuştu, küçük yüzde on gibi bir şansı var dediler. Biz kendimizi hazırlamıştık onu kaybedeceğiz diye, sonra bir sabah hayata yeniden döndü biliyor musun? Doktorlar hayret etti, mucizeydi... "Çok güçlü" dediler, "Bunu atlattıysa her şeyi atlatır" dediler. Şimdi de öyle olacak, iyileşecek. Hem artık sen varsın, senin için dayanacak, beklediği olduğu için dayanacak sen içini ferah tut ama olur mu?"
Azra Feride Hanım'a sarıldı.
A:"İyileşicek ben inanıyorum ona"
Kopan kolye hala elindeydi, sıkı sıkı tutuyordu, ondan güç alıyordu.
...
O gün güneş diğer günlere nazaran geç doğmuştu sanki.
Azra camın önünden bir dakika bile ayrılmadan Cenk'in uyanmasını bekliyordu.
O sırada hemşire içeri girdi.
Gerekli muayeneyi yaptı ve çıktı.
A:"Görebilir miyim?"
"Normal odaya alacağız, o zaman görürsünüz"
A:"Kritik zamanı atlattık mı?"
"Evet, geçmiş olsun"dedi ve gitti hemşire.
Azra yan tarafta oturan Serap Hanım'ların yanına gitti.
A:" Cenk'i normal odaya alıcaklar, kritik zamanı atlatmış"
Herkes ayaklandı. Birbirlerine sarılıp sevinçlerini paylaştılar.
...
A:" Cenk... Cenk... Cenk uyansana sevgilim, ya Cenk uyan artık"
Azra Cenk odasına çıkar çıkmaz kafasına dikilmişti.
Diğerleri de ilk çıktığı zaman gitmişlerdi ama doktor kalabalık olmasın dediğinde hepsi çıkmıştı tek Azra kalmıştı.
A:"Uyansana ya... Cenk... Ya Cenkkk!"
Azra söylenirken Cenk yavaşça gözünü açtı.
A:"Ya niye uyanmıyorsun? Uyan artık ya" dedi ve Cenk'e baktı.
C:"Hastayken sus bari, iki dakika uyutmadın🤣🤣"
A:"Aşkım... İyi misin?"
C:"İyiyim de ne sen niye ağlıyorsun?"
A:"Mutluluktan, sinirlerim bozuldu bakma sen bana"
A:"Çok korktum Cenk, sana bir şey olucak diye çok korktum"
C:"Ben seni bırakmam kolay kolay"
A:"Bırakma"
Azra elini yanağına koydu.
C:"Öpte iyleşiyim"
A:"Ya sen ölümden döndün, bu ne rahatlık..."
Cenk şirin bir bakış attı.
A:"Peki, bu beni bırakmadığın için😘, bu çok güzel baktığın için😘"
Tam öptüğü sırada kapı açıldı.
M:"OOO... Öhöömm öhöömmm!"
Azra hemen geri çekildi.
M:"Annemler geliyorlar"
Melis sözünü bitirir bitemez diğerleri içeri girdi.
S:"Oğlum... Çok şükür annem, iyi misin?"
C:"İyiyim anne, bir şeyim yok"
F:"Yüreğime iniyordu çocuğum, çok korkuttun bizi"
C:"Sen bilmiyor musun babaanne beni, arada böyle korkutmak lazım sevenlerimi... Hepiniz buradasınız bakıyorum, çok mu seviyorsunuz beni, ay duygulandım şu an"
Al:"Bak ya bir de alay ediyor"
M-Ar:"Abi"
C:"Buyrun canlarım"
Ar:"Abi çok korktum"
M:"Hayır ben daha fazla korktum"
A:"Hayır ben"
Herkes Azra'ya döndü.
A:"Neden.... Çünkü arabada ben vardin"
M:"Yaniii"
C:"Ne zaman çıkıyormuşum?"
A:"Daha buradasın Cenk"
Doktor içeri girdi.
"Geçmiş olsun, bakıyorum da iyisiniz Cenk Bey"
C:"İyiyim"
"Durumunuza iyiye gidiyor, her şey yolunda fakat bu kadar kalabalık olmasın, bir kişi kalsın diğerlerini dışarı alalım"
S:"Ben kalırım"
Azra Melis'e kaş göz yaptı.
M:"Anne sen çok yorgunsun , dinlen ben kalırım"
Azra şaşkınca Melis'e baktı.
Ar:"Sende çok yorgunsun ben kalırım"
A:"Şe-şey Arda sen hiç uyumadın sen dinlen ben kalırım"
C:"Evet, Azra kalsın siz gidin dinlenin"
F:"Olduu... Biz gidelim istemediğimiz yerde durmayız" dedi ve göz kırptı.
Odadan çıktılar.
A:"Aşkım... Kaldık mı başbaşa"
C:"Kaldık"
-----------------------------------------------------------

... Bölüm Sonu...
Selam canlar❤️

Bölümü nasıl buldunuz?

İnternettimde bir sorun olduğu için Bölüm yayımlayamacaktım az kalsın.

Yorumlarınızı bekliyorum❤️

❤Bu Bizim MASALIMIZ❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin