Siz biasınıza "acaba bu evden taşınıp köye mi yerleşsek"diyosunuz tepkileri
KİM NAMJOON
- Tabi canım nereye gidecez?
+ Bilmem. Doğuya yerleşiriz. Çok güzel olur. Hadi ama lütfen ya. Hem rahatlarız. Heh. Güzel olmaz mı?
- Güzel hayaller canım.
+ Allah Allah ne var be. Doğal ve organik hayat işte.
- Dağ evi neyine yetmiyo.
+ Dağ evi mi?
- Evet dağ evi.
+ İyi ama orda benim istediğim yaşam yok. Her yer lüks.
- Ne var bunda. Daha iyi.
+ Olmaz.
- Yahu kızım. Adı üstünde dağ evi. Köyde dağ başı bizim evde dağ başı. Hem ormanlık alan hayvanlar da var. Ne güzel işte. Al sana köy.
+ Hee. Diyosun.
- Evet.
+ İyi peki o zaman bizde dağ evinde alırız doğallığı.
- Aynen.
Der ve bu işten kurtulur.
KİM SEOKJİN
- Ay kız doğru diyon hee. Doğunun yemekleride ayrı bi güzel.
+ Ay aklın fikrin hep yemekte. Hem sen nerden biliyosun doğunun yemeklerinin güzel olduğunu.
- Bilmiyorum ama çok güzel olduğunu duydum.
+ Tamam taşınalım işte köye.
- Olmaz.
+ Niye? Daha demin doğunun yemeklerini beğeniyodun. Taşınalım deyince mi fikrin değişti.
- Ya taşınmamıza ne gerek var. Sen varsın ya. Her gün yaparsın işte.
+ Oldu. Başka. Ben sana her gün doğunun yemeklerini mi yapıcam?
- Evet. Ne var bunda. Alt tarafı bi yemek.
+ Alt tarafı bi yemek mi? Ulan bizim yemekler sizin yemeklerden daha çok emek istiyor. Türk yemekleri yapmak ne kadar zor biliyo musun?
+ Bilmiyorum. Senden öğrenirim işte.
- Te Allah'ım ya. Üff. Vazgeçtim. Taşınmıyorum.
O da sıyrıldı.
MİN YOONGİ
- Oldu. Bi de hayvanların boklarını toplamadığımız kalmıştı şimdi o da oldu.
+ Ya ne Saçmalıyosun sen ya. Hem hayvanların gübrelerini toplamanın nesi kötü.
- Ben acaba Jung Hoo'yu mu arasam.
+ O kim ya?
- Benim Psikolog arkadaşım. Önceden bana yardımı dokundu. Şimdi de sana dokunsun.
+ Niye ya?
- Delirmişsin de ondan.
+ Köye taşınmamın nesi kötü?
- Nesi acaba. Kızım hiç aklına gelmiyo mu?
+ Ney?
- Bak sevgilim. Bizim burda işimiz gücümüz var. Taaaa Doğudan buraya nasıl gelelim. Beni Bang PD'nim çağırdığında ben uçakla 7 saatlik yolu nasıl geleyim.
+ Doğru bi de o var demi.
- Evet. Biraz mantıklı düşün ondan sonra karar ver.
+ İyi tamam.
Dersiniz ve köyü unutursunuz.
JUNG HOSEOK
- Ciddi misin?
+ Evet ben gayet ciddiyim.
- Öyle olsun. Sonra
Sesini incelterek
- "biz neden buraya geldik ay çok yorucu." Deme.
+ Bi kere ben öyle konuşmuyorum. İki ben Türk olduğum için alışığım.
- Ya kadın Allah Aşkına biraz mantık yürüt.
+ Niye?
- Ne demek niye? Ben nasıl şirkete gidicem.
+ Bilmem. Kendine jet ayarla veya satın al ne biliyim bi şeyler yap işte.
- Allah'ım sen sabır ver yoksa ben birazdan deliricem.
+ Üff aman iyi tamam. Taşınmıyoruz. Vazgeçtim.
- Aferin.
O da sıyrıldı.
PARK JİMİN
- Sevgilim
+ Efendim.
- Şimdi biz köye yerleşicez ya.
+ Evet.
- Hiç düşündün mü orda bize ne olucağını.
+ Hayır.
- İyi o zaman ben sana anlatayım. Şimdi biz köye yerleşicez. Ondan sonra ben bu şık giyinimimle yakışıklı olucam. Her zamanki gibi.
Neyse.
+ Sonra.
- Sonra bi de biz orda nasıl çocuk yapıcaz. Köylüler rahatsız olur.
+ Yok yok kesin taşınıyoruz.
- He sen bi de sonra dedin ya.
+ Evet.
- İşte o yakışıklılığımla köyde ki tüm kızlar bana bakıca-
+ TAŞINMIYORUZ! NOKTA! BU KONU BURADA KAPANMIŞTIR!
- Tamam sevgilim sakin ol.
Sonra siz sinirle odanıza gidersiniz o da
- Kıskanç sevgilim benim. Çok ateşli.
Aklı fikri fesat bu çocuğun ya.
KİM TAEHYUNG
- Kız taşınmamıza gerek yok.
+ Niye?
- Kız benim köyde anamlar var onlarda kalırız.
+ SAKIN!
- Ne bağrıyon be!
+ Ben köye gidersem asla annenlerde kalmam.
- Niye?
+ Ne demek niye? Canımdan beter ediyo beni. Ondan dolayı annenlerde kalamayız. Beni akşama kadar çalıştırıyo.
- Aşkım yeni gelin olduğun için olabilir mi?
+ Yeni gelin mi?
- Hee. Öyle bi dizi varya. Çok seviyorum ben onu ya.
+ Tamam neyse. Vazgeçtim. Taşınmıyoruz.
- Peki karıcım. Sen nasıl istersen.
Sonra bir sessizlik oldu ve siz
+ Son bölümde ne oldu?
- Ne son bölümü? Neyin sonu?
+ Ya yeni gelinin son bölümünde ne oldu?
- He sen ondan bahsediyosun. Bak şimdi.
Size anlatmaya başlayacakken
- Neden izlemiyoruz ki? Daha mantıklı.
Der ve yeni gelinin 54. Bölümünü açar.
+ Aşkım
- Heh
+ Bende senin üstüne iki tane daha kuma alsam ne olurdu?
- DİZİNİN VE SENİN FİNAL SONU BÖLÜMÜ OLURDU!
Der ve bu sefer o sizi terlikle kovalamaya başlar.
JEON JUNGKOOK
- Sevgilim.
+ Efendim.
- Şimdi sen bana demin köye taşınalım dedin demi yanlış anlamadıysam.
+ Doğru duydun sevgilim. Aynen öyle dedim.
- Aşkım. Biz n'apcaz köyde. İneklerin tezeklerini mi toplicaz? Ben çobanlık mı yapıcam? Zaten ben oraya gidersem köyün yakışıklısı olurum ama neyse. Saçmalama Allah rızası için ya. Köye taşınmak ne demek?
+ Köye taşınmak köye taşınmak demek.
- Hahaha. Çok komiksin
+ Sağ ol.
- Ya kızım saçmalama. Zaten başımızda onca bela var. Corona almış başını gidiyo, Bi de karantinadayız. Hem sen köye gitmeyi nasıl düşünüyosun bu karantinada. Dışarı çıkmak yasak.
+ Hee. Evet. Doğru. Üff ama çok istiyorum köye gitmeyi.
- Karantina bitsin gideriz.
+ Ayy gerçekten mi?
- Evet
Der sizde ona sarılırsınız. Tabi siz sarılırken bi şey söyler.
- Tabi köyde ki kızların bana yürümesini kabulleniyorsak gideriz.
Siz bunu duyunca.
+ KÖY FALAN YOK! UNUT KÖYÜ! KIZLARI DA UNUT! ZATEN SEN KIZ CİNSİYETİNİ DE UNUT!
- Seni de unutiyim yani.
+ HAYIR! BENİ UNUTMİCAKSIN! ÖLENE KADAR UNUTMİCAKSIN!
- Tamam sevgilim şaka yaptım yükselme hemen.
Der ve sizi kucağına oturtup saçınızı kulağınızın arkasını alıp
- Sen kıskançken tatlı ve ateşli olmayı nasıl başarıyosun acaba.
+ O da benim sırrım olsun. Ama sana anlatırım
- Yaa
+ Yaa
- O zaman bu sırrı bana odamızda ve yumuşacık yatağımızda anlatsan nasıl olur?
+ Konu köyden buraya nasıl geldi
- Boş ver sen şimdi köyü. Soruma cevap ver.
+ Sonunda eğlence varsa neden olmasın.
- O zaman
+ O zaman
- İstikamet yatak odası
Der ve sizi kucağına alıp odada ona çok güzel bi şekilde anlatır.
