PARK JİMİN
Siz okulun prova odasındaydınız. Jimin ise heryerde sizi arıyodu. Herkese soruyodu ama kimse yerini bilmiyodu. En son en alt kata indiğinde müzik sesi gelmesiyle prova odasında sizi görmesiyle gülümsedi. Sonra kapıya kendini yasladı ve sizi izlemeye başladı. Sonra siz dansı kestikten sonra arkadan alkış sesi gelmesiyle irktiniz ve utancınızdan zaten. Neyse
- Bravo! Bravo!
+ Hepsini izlemedin değil mi?
- Gözümü senden alamadım. Çok güzel dans ediyosun ama benim bi meselem var.
+ Ne meselesi?
- Sevdiğim kıza açılmak için senin üstünde prova yapmam lazım.
+ Niye benim üzerimde
- Çünkü bi tek sana güveniyorum.
+ İyi peki. Yapalım bakalım.
Siz saçınızı toplayıp onun yanına gittiniz.
+ Evet.
- Ben çok şey yaşadım. Gerçekten hayatım boyunca başıma gelmeyen kalmadı. Bi zamanlar herkesten gizli intihara kalkışmıştım. Üyeler bilmiyodu hani
+ Biliyorum.
- Ondan sonra vazgeçtim çünkü bana yapacağım sırada bi şey oldu. Kalbim yapma dedi. Aklımda aynı şekilde. Bunu yapma. O çok üzülür diyodu. Benim kalbim acımıştı.
+ Aynı şekilde benimde.
- Ve ben onu bırakamazdım ve vazgeçip onun olmayı seçtim. O yüzden aşk denilen duyguyu ömür boyu seninle yaşamak istiyorum. Birlikte istediğimiz her şeyi yapalım istiyorum. Şarkı söyliyelim, oyun oynayalım, dans edelim istiyorum. Ben hayatım senin olsun istiyorum Y/N.
+ Y/N? Ben. Benim ismim olan ben.
O başını sallıyodu. Siz ise ona sadece bakıyodunuz.
- Y/N ben biliyodum zaten aynı duyguları hissetmediğimizi. O yüzden eğer sen benimle konuşmak istemezsen anlarım. Çünkü ben seninle arkadaş kalamam. Ben sevgi-
Siz onun dolgun ve yumuşak dudaklarını sakince öpüydunuz. O da karşılık vermeye başlayınca uzun bi öpücük olmuştu.
+ Bende seninle arkadaş kalamam.
- Nasıl ya?! Demin beni öptün. Ne Yani benden uzak mı kalıcaksın?
+ Hayır. Yani senin sevgilin olucam.
O ise sırıtmaya başladı.
- Olucaksın ama benim kurallarım olucak.
+ Ne gibi kurallar
- Anlatırım.
+ Senin kuralların olucaksa benimde olucak
- Sen benim sevgilim ol yeter. Başka bi şey istemiyorum.
Diyip sizin yanağınızı öptü ve elinizi tutup önünüzde eğilip size bakarak
- Benimle dans eder misin müthiş, mükemmel Sexy vücuda
Siz boğazınızı temizlediniz
- Yani güzel hanımefendi
Siz gülüp
+ Sizin gibi yakışıklı bir beyfendiye nasıl hayır diyebilirim.
- Doğru ben olsam bende hayır demezdim.
Der ve dans etmeye başlarsınızKİM TAEHYUNG
O size lafı uzatmadan açılmak istiyodu. Siz sınıfta karikatür çiziyodunuz ve hemen kendini sizin yanınıza attı.
- Naber?
+ İyiyim sen nasılsın?
- Ben hiç iyi değilim.
O bunu diyince siz hemen çizim defterinizi kapatıp ona baktınız
+ Noldu?
- Seviyorum
+ Neyi?
- Sevdiğim kıza onu seviyorum demem için senin benim sevdiğim kız yerine geçip seninle konuşmam lazım
+ Bi dakika kafam çorbaya döndü. Düzgün söyler misin?
- Sevdiğim Kıza açılma provası yapmam lazım.
+ Benim üstümde mi?
- Evet. Hadi
Sonra sizin elinizden tutup Malzeme odasına götürdü. Kapıyı kilitledi ve
- Evet ben lafı dolandırmadan konuya giriryorum. Biliyosun sabırsız bir insanım.
Sonra sizin önünüzde diz çöküp
- Benim Kraliçem olup Uzayı birlikte yönetmek ister misin?
Siz kaşlarınızı çatıp Taehyung'u ayağa kaldırdınız.
+ Bi kere bu böyle olmaz. Daha pratik düşün. Biraz duygularını öne sür.
- Tamam
Dedi ve sizin ellerinizi tutup
- Ben bu zamana kadar bir sürü kızla bakıştım.
+ Bu mu?
- Olmadı mı?
+ Hayır
- Ben sanırsam bunca zamana kadar hiç duymadığım duyguları sana karşı duydum.
+ Güzel
- Zaman bana bunu ne olduğunu söyler diye düşündüm ama öyle olmadı. Bana bunu sen söyledin. Cevabı sen verdin.
+ Peki ya cevap neydi?
- Aşk, sadece aşk. Önüne ve arkasına hiç bi şey geçemez. Asla. O yüzden ben aşkın cevabını aldım, şimdi ise senin cevabını istiyorum. Benim hayatım olmak ister misin Y/N?
Siz sonunda kendi adınızı duymanızla yüzünüz düştü ve ona boş boş baktınız. O da kendini yana atıp
- Biliyodum seninde beni sevmediğini. Hayır ben sabırsız bi insanım ve senin beni sevmedi-
Siz sol elinizle onun yanağını tutup kendinize çevirdiniz ve öptünüz. O şok olsa da sonradan farkına vardı. Siz geri çekindiğinizde.
+ Sevgilin olup hayatın olmak isterim.
O ise suratına büyük bi gülüş yerleştirip sizi kucağına alıp döndürdü.
- Peki o zaman. Sevgilim?
+ Efendim.
- Bak nasıl biliyo kendini.
Siz yere bırakıp.
- Sevgilim sınıfa gidelim mi?
+ El ele
- Evet
+ Tabii ki
Sonra el ele tutuşup sınıfa gittiniz.