0.7

3.3K 215 36
                                    


Bir tane bölüm daha...

Bu karantina günleri tez vakitte geçer umarım, inşaAllah ramazana hayrı ile bereketiyle gireriz...

Kendinize güzel bakın,

Allah'a emanet olun...

05.04.2020

7

Dünün yoğun sıcaklağına nispeten bu gün hava epeyce soğuktu, düşünün bot giyeceğim kadar. Bu garip havayı pek anlamlandıramazsam da şikayetçisi de değilim, terlemektense bu daha iyiydi.

O bilinmeyen numaranın yazdıkları ile etrafa iyice bakmaya başlamıştım hatta Çiğdem'in anlattıklarına pek kulak astığım söylenemezdi, gözlerimle etrafı tararken benimle aynı okul formayı giyen mavi hırkalı bir çocuğu gördüm, bana baktığı söylenemezdi. Gözleri sürekli yerdeydi fakat benimle aynı yolda olan başka birini göremiyordum, acaba o muydu?

"Çiğdem, şu öndeki çocuğu tanıyor musun?" Başını olumsuzca salladığında daha fazla dayanamadan çocuğa doğru hızla hızla yürüdüm, yanına gerekli mesafe bırakarak yaklaştım;

"Beni sürekli rahatsız eden çocuk sen misin?" Sesimi duymasıyla gözlerini yerden kaldırıp bana baktı, gözlerinde yeni filizlenen şaşkınlık tohumları kısa süre de bende de şaşkınlık hissi bırakmıştı.

"Ne?" Yok ile var arası çıkan sesiyle gözlerimi devirdim;

"İngilizce konuşmadım ya, bana sürekli mesaj atan sen misin?" Başını olumsuzca salladı;

"Emin misin?" Başını yere doğru çevirdi;

"Parmaklarımın bana ait olduğunu bildiğim kadar eminim." Başımı tahammülsüzce salladım;

" Yalan söyleme."

"Sana neden yalan söyleyeyim Sevda?" Sevda mi?

"Adımı nereden biliyorsun?" Gözlerini devirdi, ilk defa bir soruma böyle bir tavır sergiledi, aslında ilk konuşmamızdı bu.

"Aynı okul olduğumuzdan olabilir mi? Karşı sınıfımızdasın, Kimya dersinde bizim sınıfımıza geldiğimizden tanıyorum, ön sıramda oturuyorsun." Hiç fark etmemiştim.

"Peki, kusura bakma." Başını salladığında Çiğdem'in yanına gittiğimde bana öfkeli gözlerle bakıyordu;

"Beni sattın." Üzgünüm.

..

Öğle arasındaki uykumu bölen ses ise koridordaki kargaşaydı, başımı kaldırıp etrafına baktım. Sınıftakiler kapının önüne toplanmış kavgayı seyrediyorlardı, ne oluyordu?

Ayağa kalkıp kapının önüne geldiğimde sabah gördüğüm çocuğun yüzünün dağıldığını gördüm, gerçekten berbat gözüküyordu. Etraftaki bakışların ne kadar üzerimde olacağını bilsem de üzülmüştüm ona, nereden bulduğumu bilmediğim cesaret ile yanına vardım;

"İyi misin?" Yüzü gerçekten berbattı;

"Burnum acıyor." Yüzümü ister istemez buruşturdum, kolundan tuttup kaldırdım, ona yavaşça destek oluyordum.

""Korkma, seni revire götürüyorum." Başını salladı, çocuğu gerçekten kötü dövmüşlerdi.

Revire girmemizle kutuya koymadığım telefonuma bildirim geldi, titremesinden fark ettim, onu revire yatırmam ile kimsenin olmamasından faydalanıp telefonu cebimden çıkarttım.

Bilinmeyen Numara;

Dün sevdiğin çocuğun bu günde bu çocuğu belki de yarın başka bir çocuk, ne dersin? - 13.21-

İşte seni buldum!

"Sana kim vurdu?" Canı ne kadar yansa da cevap vermişti;

'12-C sınıfında olan Olcay ve Ferit dövdü." Olcay ve Ferit hangisiydi?

Bilinmeyen Numara'ya;

Seni buldum, hangisisin; Olcay ya da Ferit mi demeliyim?-13.24-

Bilinmeyen numara;

Yanıldın güzelim. -13.25-

Kimsin?

"Olcay ve Ferit'in ortak arkadaşları var mı?"

"Evet var, Semih." Seni bu sefer kesin buldum

Bilinmeyen Numara'ya;

Semih. -13.27-

Seni buldum -.13.29-
Mesaj gönderilemedi.

"Semih ile aynı sınıftalar mi?" Başını sallamasıyla telefonu cebime sıkıştırıp odadan çıkacakken;

"Özür dilerim." Revirden hızla çıktım, şimdi seni yok edeceğim Semih. Benim canımı yakmak neymiş sana göstereceğim!

04.05.2020

1'e 10 Kala/ Texting - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin